Ece ULUSUM
Ne zaman bir etkinlikle Akdeniz esintisi görsem altında aynı imzayı görüyorum; Pasion Turca. 2000’de kurulan bu uluslararası İspanyol organizasyon ve menajerlik şirketinin Türkiye’ye getirdiği isimler arasında Pink Martini, Buika, Loreena Mckennitt gibi dev isimler var. 20’nci yıl kutlamalarına çoktan başladılar. Müziğin başrolde olduğu bu etkinliklerin yanı sıra bir televizyon projesi de yolda. Şirketin CEO’su Sinan Ufuk Nergis, Pasion Turca’nın 20 yıllık macerasını ve kutlamalarının detaylarını anlattı.
ο Pasion Turca’nın sektördeki 20. yılı, öncelikle bu denli sağlam adımlarla yola devam ettiğiniz için tebrik ederim. Kaseti başa saracak olursak, ilk yılınızı anlatır mısınız?
İlk konserimiz 20 yıl öncesine dayanıyor. Türkiye’de de halen konserlerini gerçekleştirdiğimiz ve büyük bir hayran kitlesi olan Pink Martini ile başlamıştık. Hatta Pink Martini CD’sine bir fuar sırasında rastlamıştım. CD’nin üzerinde “Je ne veux pas travailler” (Çalışmak istemiyorum) yazıyordu. Ama ben onlarla çalışmak istiyordum! Gruba ulaştığımda Türkiye’den birinin aramasına onlar bile şaşırmıştı. Çünkü henüz yeni yeni tanınıyorlardı. İlk büyük konserimi Pink Martini ile Atina’da yaptım. Sonrasında İstanbul Caz Festivali için İstanbul’da sahne aldılar. İlk konserimizde 250 kişilik bir izleyici topluluğu varken yıllar sonra tekrar Yunanistan’a gittiğimizde salonda biletli 12 bin kişi vardı.
ο Vito Montaruli ile yollarınız nasıl kesişti? Bunca yıl sonra aranızdaki dostluk işinize de yansımıştır sanıyorum.
Vito ile tanışma hikayemiz çok ilginç. Bir gün dünya haritasını açtım ve rastgele bir ülke seçtim. Gözümü açtığımda parmağım İspanya’yı gösteriyordu. İspanya’da zaman geçirirken, cüzdanımda İstanbul’dayken izlediğim bir Flamenko topluluğunun menajerinin kartvizitini buldum. O kartvizitin sahibi şimdiki ortağım Vito Montaruli idi. Ben Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü mezunuyum. Üniversitede 5 yıl boyunca 400 kadar Türk sanatçı ile radyo programları yaptım. Vito Montaruli de o dönem dans toplulukları ile çalışıyordu. Müzik dünyası ile ilişkilerim sayesinde acaba ortak bir şeyler yapabilir miyiz diye düşünürken Vito’yu aradım ve İspanya’da bir araya geldik. Birlikte sohbet edip kahve içerken Pasion Turca’nın temellerini de atmış olduk. Aramızda 20 yılı aşan bir dostluk ve aynı zamanda tamamen güvene dayalı bir iş ilişkisi var. Sizin de sorunun içinde söylediğiniz gibi artık birbirimizi çok iyi tanıyor ve neyi isteyip istemediğimizi çok iyi biliyoruz. İyi bir ekip olmanın işimize yansımalarını da hayata geçirdiğimiz birçok proje ile 20 yıl içerisinde gördük.
ο Logonun hikayesini de merak ediyorum. Arşivlere baktığımda bununla ilgili bir detay göremedim. 20’nci yıla özel logo uyarlamaları, merch’ler olacak mı?
20. yıla özel bir logomuz da var tabii ki. Merch’ler hazırlamayı da planlıyoruz. Ama maalesef ki 20. yıl pandemi sürecine denk geldi. Niyetimizde yapmak istediğimiz çok şey var. Pandemi şartları izin verdiği ölçüde hepsini hayata geçireceğiz.
ο 20. yıl sürprizlerini bir bir açıklıyorsunuz. Daha neler olacak?
20’nci yıl kutlamalarımızı bu yıl hayata geçireceğimiz sürpriz turneler ve projelerle bütün bir yıla yaymak istedik. 20’nci yıl kutlamaları çerçevesinde Buika, Pink Martini, Loreena Mckennitt turnelerine hazırlanıyoruz. Aynı zamanda planladığımız konserler arasında dünyaca ünlü şarkıcı LP’de var. Bunun dışında Pasion Turca olarak yeni televizyon formatları da yaratmaya başladık. Önümüzdeki dönemde televizyon için de farklı projelerle bu kez izleyici karşısında olacağız.
ο Ne çok hikaye ve içerik birikmiştir. Günümüz belgesel devri. Bir Pasion Turca video serisi ya da belgeseli olmaz mı? Çalıştığınız isimlerden görüşlerle bir koleksiyon kitabı bile olur.
Aslında 20. yıl projelerini bütün bir yıla yayma nedenimiz biraz da bu. Yapılacak o kadar çok şey var ki. Hatta üniversite yıllarımda Candan Erçetin’den Levent Yüksel’in ilk radyo programlarına kadar Türkiye’nin en önemli isimleriyle yaptığım radyo programlarının kasetlerini bile saklamışım. 20 yılda çalıştığımız isimlerden anı olarak sakladığımız fotoğraflar nerdeyse bir almanak gibi arşivimizde duruyor. Ama biz bunca yıldır bizi organizasyonlarımızda yalnız bırakmayan dinleyicilerimizle birlikte kutlayacağımız projeleri hayata geçireceğiz.
ο Tüm bu pandemi sürecinde mekanlar açılırken bilet fiyatları gündeme geldi. Konser biletlerine zam geldi. Sosyal medyada sektörden isimlerin bir kısmı bunu doğal karşılarken bir kısmı sanatçı kaşelerinin yükselmesinin herkesi olumsuz etkilediğini söyledi. Siz ne dersiniz?
Elbette ki pandeminin dünya ekonomisi üzerinde ve birçok sektörde benzer yansımaları oldu. Organizasyon sektörü özelinde yurt içi ve yurt dışı olarak ikiye ayırmamız gerekiyor. Yurt dışında Euro üzerinden bir organizasyon düzenlediğinizde daha stabil olarak kalabiliyorsunuz. Ama yurtdışından bir sanatçı ile ülkemizde bir organizasyon gerçekleştirmeye kalktığınızda kur farkı ilk etapta göze almanız gereken noktalardan biri. Eğer bir sponsor desteğiniz yoksa bu farklılık ister istemez bilet fiyatlarına da yansıyor. Ülkemiz özelinde ise pandemi süreci sanatçılar açısından çok zor geçti. Sektör uzun süre durdu. Hayatın pahalılığı ve bu noktada hayatlarını idame ettirmek adına bilet fiyatlarında revize yapılmasını normal buluyorum.
ο Pandemi sonrası, booking sürecinde ne gibi değişiklikler oldu?
Bence bu süreçte bizleri en çok zorlayan şey belirsizlik oldu. Yaptığımız organizasyonlar çok önceden planlanmaya başlıyor. Pandemi bu anlamda bütün planları altüst etmiş oldu. Birçok konser ile ilgili iptal ve ertelemeler yaşadık. Ekonomik olarak da kayıplar yaşamamak adına titiz bir çalışma yapmamız gerekti. Bu anlamda çalıştığımız isimler ya da mekanlarla karşılıklı iyi niyet çerçevesi içinde çözümler bulduk. Dünyayı etkileyen bir süreç olduğu için farklı ülkelerde de benzer durumlar yaşandı bu yüzden uluslararası turneleri gerçekleştirmek zaten imkansız hale geldi.
ο Albüm satışlarının istenen ölçülerde olmamasının sebebinin sanatçıların web sitelerinin zayıf olması olarak yorumluyorum. Özellikle Türkiye’de. Yalnızca bir Spotify ve YouTube yönlendirmesi yeterli değil. Oysa albüm, merch gibi sanatçı ürünlerinin satışların yapılabildiği alanlar web siteler. Ben uluslararası müzisyenlerin ürünlerini oradan alıyorum. Sizin deneyiminizle bu duruma yorumunuzu merak ediyorum.
Artık albüm satışı diye bir kavram kalmadı. Dijital platformlarla anında dünya sahnesinde yerinizi alabiliyorsunuz. Tabii ki aynı zamanda devasa bir üretim de söz konusu. Mecralar artarken, ürünlerin o mecralar içerisinde kaybolma riski de artıyor. Bu noktada hem üretiminiz hem de pazarlama stratejinizle fark yaratmanız gerek. Merchandising, web siteleri, sosyal platformlar elbette çok önemli ama asıl önemli olan müziği, sanatçıyı bir marka gibi algılayıp en baştan itibaren o markayı doğru inşa edebilmek. Konumlandırmayı doğru yaptığınızda ve ardından başarılı üretimler sunduğunuz sürece dinleyici sizin farkınıza varıyor. Talep yaratmadığınız sürece satış da yapamazsınız. Bu noktada geleneksel pazarlama anlayışını tecrübeleriniz ve sektörün dinamikleri doğrultusunda dijital pazarlama araçlarına uygulamanız gerekiyor.
ο Siz bir yandan etkinlik yapıyorsunuz ancak bir diğer yandan da dünyanın dört bir yanından isimleri ülkemize getirerek bir çeşit ülke tanıtımı da sağlıyorsunuz. Pasion Turca’nın ülke tanıtımında sizin şahit olduğunuz etkileri neler oldu?
Aslında kültür sanat aktiviteleri ile sağladığımız tanıtım dışında, 9 yıl boyunca resmi olarak Türkiye’nin Madrid Turizm Ofisi’nin PR şirketiydik. Çalıştığımız dünyaca ünlü sanatçılarımızı Türkiye’de ağırladık. Lolita, Monica Molina, Rosario Flores gibi İspanya’nın divalarını getirdik ve bu röportajları da İspanyol basınına verdik. Bu isimler aynı zamanda Latin Amerika’da da ünlü oldukları için bir taşla birkaç kuş vurmak gibi oldu. Onlarca monografik sayı, Lonely Planet özel İstanbul sayısı yaptık ve yapılan tüm çalışmalar bir örnek teşkil etti. Bu çalışmalar sonucunda turist sayısı 100 binlerden 400 binlere çıktı. Ama en önemlisi Türkiye’nin güzel bir imajı oluştu.
ο Pasion Turca’nın etkinliklerinden bir unutulmaz 5’li seçseniz, hangileri olurdu?
Montserrat Caballe Kazakistan Barış ve Uzlaşma Sarayı Açılış Konseri, Pink Martini Kuruçeşme Arena Açılış Konseri, Innis Türkiye Promo Turnesi, Tango Flamenco 100 gösterilik ABD, Kanada ve Meksika Turnesi Paco De Lucia Turneleri.
- Ekim 2021 sayısından…