Yazı işleri kadromuzdan, dijital kadromuza kadar hepimiz gazetecilik kökenliyiz. Genç yaşlarda, çalıştığımız yayınlar birer birer kapanmaya ve medya dünyası küçülmeye başlayınca sevdiğimiz işi yapmaya devam etmek için bir dergi çıkarma kararı aldık. Bu kararımızdan 2 ay sonra, Kasım 2018’de karşınıza Back on Stage ile çıktık. Dijital mecra olmanın sınırsızlığından faydalanırken, gazete ortamındaki gibi titiz çalışmaya, orada edindiğimiz araştırmacı yanımızı pek tabii eğlenmeyi unutmadan yansıtmaya çalıştık, çalışacağız.
Bu dergiyi sevdiği müzisyenlerin posterini biriktiren, konserlerini en önde izlemek için çırpınan, vaktini müzikle geçiren genç bir çekirdek ekip hazırlıyor. Konularımızı seçerken alternatif diye ayrılan kocaman, renkli dünyanın içine girmeye, yıldız isimler kadar önemli olan sahne arkası isimlere yer vermeye, tıkandığımız noktada uzmanlara daha doğrusu büyüklerimize danışmaya niyetliyiz. Sayfalarda ilerledikçe teknolojiden modaya uzanan temalarda yazılarımız olduğunu göreceksiniz. Müzik kadar başka alanlara olan merakımız ve destek veren yazarlarımızı da dahil edince ortaya tam anlamıyla ‘karışık bir kaset’ çıktı. Ancak bu haberleri de jargonumuza ve dönemin ruhuna göre kaleme almak istiyoruz.
Dergimizin tasarım temasında bolca sarı rengini göreceksiniz. Uzun yıllar ana akım medyada çalışmış olmamıza rağmen, her gazetecinin elinde olması gereken sarı basın kartının ucunu bile göremedik. Medyada sarı basın kartı kimileri için önemsiz bir detay, kimileri içinse fiyakalı bir statü göstergesi oldu. Gazetecilikte ‘sarı huydur’, biz de o alışkanlığımızı Back on Stage’e taşıdık.