Zeynep TOKER

Alternatif sahnenin sevilen isimlerinden Merve Deniz, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikal bölümünü eş zamanlı okudu. Konservatuvar yıllarında Broadway Patchwork adlı eserde yer aldı ve Grease Müzikali‘nde başrol oynadı. Bahçeşehir Üniversitesi Caz Vokal programını tamamlayarak, çeşitli mekanlarda caz repertuvar ile sahne aldı. İlk solo çalışması, Dönsün Dünya ile dikkatleri üzerine toplayan Deniz, şu sıralar Can Oflaz ile kendi kurduğu plak şirketi Dagobah Records’dan ilk albümünü hazırlıyor.

Geçtiğimiz günlerde ise Temmuz’da isimli single çalışmasıyla dinleyicisiyle buluşan Merve Deniz, 2023 yılın çıkarmayı planladığı Güneş İzi Kar Küresi isimli albümüne dair tüm detayları Back on Stage okurlarına anlattı.

ο İlk olarak Dagobah Records’tan bahsedelim istiyorum. Can Oflaz ile birlikte kurmuş olduğunuz bir plak şirketi. Kurmaya karar verdiğiniz noktayı hatırlıyor musunuz? Ve sonrasında “özgür” hissettiğiniz o anı?

Dagobah Records’ı kurmaya karar verdiğimiz o anı çok net hatırlıyorum. Hayallerimi ve yaratımımı artık daha fazla filtrelere ve belirsizliklere çarptırmamaya karar verdiğim bir andı. Müzik ve üretimin büyülü, kutlu ve hassas bir doğası olduğuna inanıyorum. Sürece destek olan her yapının da bu bilgiyle hareket etmesini diliyorum. Açıkçası ben artık kendi şirketimizde böyle hissederek üretiyorum, desteklendiğim ve özgür hissettiğim bir alanda.

ο Dagobah Records sektördeki bu yolculuğunda nerede konumlanmak, hangi tarzda müzisyenlere yol göstermek istiyor?

Dagobah’ya katılmak isteyen sanatçılarımızla toplantılarımızda ilk sorduğumuz şeylerden biri hayallerinin ne olduğu. Kim olduğunun keşfinde ve cesaretiyle yola çıkan her sanatçıyla ortak bir yerde buluşabiliyoruz. Müzik, benim dünyamda da çok janr’lara ayırabildiğim bir şey değil. O yüzden söyleyecek sözü olan ve soğuk suya atlama cesareti gösteren her sanatçıyla yürümeye devam ediyoruz diyebilirim.

ο Geçtiğimiz günlerde Temmuz’da isimli yeni single çalışmanızı yayınladınız. Can Oflaz ile de sıkı bir çalışma içerisinde olduğunuzu gördüğümüz bu parçanın hazırlık süreci nasıl gerçekleşti?

Biz epey bir zaman önce bir yaz, birkaç müzisyen arkadaşımızla birlikte Ren nehri üzerinde seyreden bir nehir gemisinde müzisyen olarak çalışmıştık. O seyir sırasında müziğe nasıl bir doyamamaksa aralarda da Can’la bir şeyler yazıyorduk. Bir gün bir gitar riff’i çaldı Can, ben de üzerine mırıldandım, telefona kaydettik. İstanbul’a döndük şarkı hala bitmemişti. Arel Koray Nalbant’la buluştuğumuz bir günde şarkının etrafına oturduk ve o gün tamamlandı parça. Araya yıllar girdi, Temmuz’da bu yaz dolunayda çıkmaya karar verdi. Düzenlemesini Can yaptı, dinler dinlemez bayıldım. Kayıtlar su gibi aktı, yaylı partisyonlarını hala dinlerken gözlerim doluyor. Klibi de yazın, gün batımının, denizin, dolunayın tüm romantikliğini estiren bir havayla çektik ve harika bir müzisyen ekiple yeşillerin üzerinde bir performansla da taçlandırdık.

ο Bir yandan da 2023 yılı için albüm hazırlıklarınız devam ediyor. Çalışmalar nasıl gidiyor? Kafanızda tasarlamış olduğunuz albüm konsepti nasıl?

Albümümün adı Güneş İzi Kar Küresi. 2 bölümden oluşuyor, sıcak ve soğuk olarak. Şu sıralar yeni şarkılar da yazdığım için aslında biraz havuza bakıyor gibiyiz. Düzenlemeler tamamlandıkça taşlar yerine oturacak gibi duruyor. Ne yapmak istediğim ve ne söylemek istediğimin güzel bir aynası olması için çalıştığımız bir proje, sürecin tadını çıkarıyorum.

ο Kendi kliplerinizin yönetmenliğini üstleniyorsunuz. Senaryoya, akışa nasıl karar veriyorsunuz? Şarkı oluşurken zaten az çok bu tarz şeyler kafanızda şekilleniyor mu?

Şarkı yazma ve klip senaryosu yazma bende iki ayrı alan olarak çalışıyor. Şarkıyı video için dinlerken sıfırdan dinliyorum aslında, kendi yazdığım şarkı bile olsa. O kulakla dinlerken hikâye akıyor gözümün önünden, bu bana aslında kendi müzik videomda bile ana karakterin başkası olabileceği heyecanını veriyor. Önce şarkının içindeki renkler beliriyor onun üzerine hikâyeyi kurguluyorum. Şahane bir oyun alanı.

ο Tüm her şeyin kontrolünün sizde olması rahatlatıcı bir şey mi yoksa bunun getirdiği sorumluluk ve stres bazen bazı şeylere yetişememenize sebep oluyor mu?

Rahatlatıcı olduğu tarafları daha fazla diyebilirim. Yaratım ve onun sunumu ile ilgili tüm süreçte içimize en sineni yapabiliyoruz. Aksilikler ya da beklenmedik gelişmeler elbet oluyor ama o zaman da şu his var; elimizden geleni yaptık. Çoğul konuşuyorum çünkü harika bir ekibim var çok şükür ki. Yani aslında tohumu ektikten sonra birden fazla el var onu büyüten. Gitgide üstlendiğim şeyleri alanında yetkin dostlarımla paylaşmaya çalışıyorum ve pırıltılı birtakım olarak devam ediyoruz.

ο Albüm hazırlıkları devam ediyor zaten, bunun dışında yakın gelecekte planlarınız neler? Yeni projeler var mı?

Daha önce çıkmış olan şarkılarımın akustik versiyonlarını yayınlayacağım bir EP’im olacak, ismi Su’ya Şarkılar. Albüm şarkılarımı bir görsel dünya ile birlikte paylaşmayı hedeflediğimden yoğun bir video hazırlık takvimim olacak. İrili ufaklı paylaşım fikirlerim var bunun yanında, özellikle sosyal medyada dinleyicilerimle birbirimize daha da yakınlaştıracak olan. Onlar da sürpriz olsun.