Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com
Mert Berkay Saraç, Anıl Can ve Tuğrul Yanık‘tan oluşan Voyvo grubu, ilk albümleri Zaman Zehir ile dinleyicileriyle buluştu. Yaklaşık iki yıl süren hazırlık aşamasından sonra yayınlanan albümün nasıl bir ruh halinin sonucunda ortaya çıktığını sorduğumuzda ise albümün şüpheci bir bakış ve ruh hali ile şekillenmeye başladığını söylediler. Zaman Zehir‘in dinleyenler için beklenmedik bir ilerleyiş içeren, agresif ve zarif kompozisyonların karışımından oluştuğunu dile getiren Voyvo, çok daha fazlasını Back on Stage okurlarına anlattı!
ο İlk albümünüz Zaman Zehir’i yayınladınız. Albümün hazırlık sürecini sizden dinleyebilir miyiz?
Yaklaşık iki yıl süren ve her türden duyguya tanık olduğumuz oldukça improvize bir süreç geçirdik. Kendi stüdyomuza yerleşmemizle beraber hali hazırda zihnimizde şekillenmeye başlamış olan müziğimizi somutlaştırmak ana hedefimiz oldu. Sound ve aranjmanları biçimlendirmek için fazlasıyla deneme yapmamız gerekti. Bu deneme yanılma seansları sanatsal üretim bağlamında hepimiz için müthiş bir öğrenme sürecine dönüştü. Bolca keşif ve sınırları zorlama odaklı bu sürecin sonunda grubun özünü tamamıyla dışa vurduğunuz Zaman Zehir ortaya çıktı.
ο İlk albüm için bu kadar beklemenizin özel bir nedeni var mı?
Üretim aşaması oldukça karmaşık ve kırılgan bir yapıya sahip. Zaman kaygısının eser üzerinde olumsuz etkileri olabileceği konusunda hemfikirdik. Günümüzde kabul gören beklentilerin aksine hız odaklı olmayan bir üretim sürecini benimsiyoruz. Üreten kendi ajandasına sahip olmalı. Bu süreç tahmin edilen pratiğin dışında birçok soruşturma ve arayışı içinde barındırıyor. Hayal ettiklerimizi tam manasıyla yansıtmadan durmayı düşünmedik.
ο Zaman Zehir nasıl bir ruh halinin sonucunda ortaya çıktı peki? Voyvo’nun nasıl bir yansımasını görüyoruz bu albümde?
Zaman Zehir şüpheci bir bakış ve ruh hali ile şekillenmeye başladı. Varlık, düşüncenin yapısı, zamanın üzerimizdeki etkisi gibi varoluşsal soruşturmalar albümün temelini oluşturuyor. Tüm hisler ancak sonuna dek yaşanmaya cüret edildiği takdirde tanınıp etkili bir aksiyona dönüştürülebilir. Bu da insanı harekete ve kısa zaman dilimlerinde de olsa gözetmensiz bir serbestliğe taşır. Bu anlar bir tür aidiyet ve tatmin hissi yaratır. Bu bağlamda bastırılan ve unutulduğu varsayılan her şeye dair hissel bir hatırlatıcı niteliği taşıması albümümüzün ana motivasyonu. Müzikal açıdan tek bir duygu durumdan uzak zengin bir tavrı benimsiyor ve sürpriz etkisi yaratmayı seviyoruz. Albümümüz dinleyen için beklenmedik bir ilerleyiş içeren, agresif ve zarif kompozisyonların karışımından oluşuyor. Şarkıları biçimlendirirken köklerimizi oluşturan alternatif rock, grunge, punk tınılarını kendi kimliğimizle birleştirdik. Albümün sözleri Jung, Krishnamurti, Pesoa, Tezer Özlü gibi birçok düşünür ve sanatçıdan referanslar içeriyor. Hem düşünsel etkileri hem de tavrımızı şekillendirmeleri açısından eserlerine minnettarız.
ο Albümün kapak tasarımı size ait. Bir hikayesi var mı?
Müziği baskılamayacak bir tasarım üretmemiz önemliydi. Soyut bir tasarım istediğimizi biliyorduk. Renkler konusunda biraz hemfikirdik. Ne istemediğimizi de az çok biliyorduk, ya da süreç esnasında öğrendik. Sonrası bir şeyler deneyerek içimize sinecek o tasarıma yakınlaşıp uzaklaşmakla geçti. Deneme yanılma yaparken dağılıp birçok hata yapıyorsunuz. Bu tasarım da o hatalardan biri sonucu oluştu. Peşinden gidip hata olmaktan çıkardık onu, ve albümün kapağı oldu.
ο 2 Nisan’da kargaART sahnesinde lansman konseriniz gerçekleşti. Sizin için nasıl bir konser deneyimiydi?
Bizim açımızdan bu konser birçok yönden oldukça heyecan vericiydi. Sahnede olmak ve yaptığımız müziği canlı çalabilmek gerçekten özlemle beklediğimiz bir deneyimdi. Albüm hazırlık süreci nedeniyle bir süredir sahnelerden uzak durmak, bize albümü tamamlama konusunda itici güç olmasının yanında bu konser için de oldukça motive etti. Enerjimizi dinleyicimizle paylaşmak, şarkılarımızı canlı performanslarla sunmak bizim için çok özel bir duygu. Konsere gelen dinleyicilerimizin de bizle benzer duygular içinde bulunması bu konseri hayal ettiğimizin de ötesinde bir yere taşıdı; “Bu işi neden yapıyorsunuz?” sorusuna cevap olarak sunulabilecek muhteşem anlar yaşandı. Öte yandan kargART’ın muhteşem atmosferi ve ev sahiplikleri de bizim için geceyi özel kılan etkenlerden biriydi. Kendilerine tekrardan çok teşekkür ederiz.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Önümüzdeki süreçte planlarınız arasında neler var? Voyvo’nun geleceğe dair hedefi nedir?
Bizi üretmenin yanında en mutlu eden şey beraber çalmak. Sık sık sahneye çıkacağımız bir dönemin bizi beklediğine inanmak istiyoruz. Sahnede bize katılan iki arkadaşımız oldu, o yüzden sahne kavramı ek bir boyut kazandı bizim için. Heyecanlı ve hareketliyiz çok. Hevesimizi alıp biraz ter döktükten sonra stüdyoya; önceden yazdığımız ve şu an yazmakta olduğumuz şeylere döneriz. O tarafı da düşleyip heyecanlanmamak elde değil.