Selin SANLI

Luna Kira ve Julian Winding ikilisinden oluşan synth-pop grubu Sweet Tempest ile Türkiye’de verdikleri ilk konserden sonra bir araya geldik. Zorlu PSM’de gerçekleşen The Away Days konseri öncesi ön grup olarak sahneye çıkan Sweet Tempest, konserin nasıl geçtiğini, The Away Days ile nasıl bir araya geldiklerini ve çok daha fazlasını Back on Stage’e anlattı.

ο Bu konseriniz İstanbul’da verdiğiniz ilk konser miydi? Buradaki seyircinizle tanışmak/karşılaşmak nasıl bir histi?

Merhabalar! Evet ilk konserimdi ve harikaydı. İnsanların bizi bu denli iyi karşılamaları aklımızı başımızdan aldı.

ο The Away Days ile nasıl tanıştınız?

Onlarla birkaç sene önce aslında bir proje yapmak istediğimiz için tanışmıştık. Projede birkaç teknik problem vardı ama onlarla o kadar güzel zaman geçirmiştik ki iletişimde kaldık. Sonunda onlarla gerçek bir şey yapabilmemiz iyi oldu.

 ο Almanya bazlı olduğunuzu ve synth-pop yaptığınızı görüyorum. Giorgio Moroder’in müziğiniz üzerinde ne kadar etkisi oldu?

Synth sevip bizim eski Giorgio’yu sevmemek zordur! Çocukluğum ve sonrasında düzenli olarak mevcuttu. Vangelis de büyük bir parçasıydı.

ο Video klipleriniz 2021’in son ayında yayınlandı. Bu klipler nasıl oluştu?

Krediyi hakkedene vermek gerek. Bizim için birkaç video yapmak isteyen bir yönetmen ile görüştük. O aslında çoktan her şeyi düşünmüştü. Şarkılardaki sound’u produce edilmiş ve batılı sound ile çelişen fotoğraflarla birleştirmek istiyordu. Fikrini sevdik ve o da yanında bir ekip ve bir paket kurabiye ile yoluna devam etti.

ο Pandemi zamanında neleri fark ettiniz, bu dönemin müziğinize katkısı ne oldu?

Bizce her şeyden öte, insanların hayatımızda olmasının ne kadar önemli olduğunu. Neyse ki karantinada beraberdik, böylece zamanımızın hepsini müzik üstüne geçirmek bizim için hiç zor olmadı!

ο Sizi gelecekte tekrar sahnelerimizde görmemiz mümkün mü?

Evet! Eğer bizim için yeriniz varsa hemen döneceğiz!