Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Küçüklüğünde Erkin Koray, İlhan İrem ve Barış Manço şarkılarına tahtadan yaptığı gitar ile eşlik eden Soni Milano; 12 yaşından beri gitar ve piyano çalıyor. Milano, uzun zamandır sözlerini yazıp bestelediği şarkılarını artık müzikseverler ile paylaşmaya hazır. Soni Milano, söz ve bestesi kendisine ait olan Herkes Mani adlı ilk şarkısı ile müzik dünyasına adım attı. Soni Milano’yu daha yakından tanımak, müziğine dair detayları öğrenmek istiyorsan, hepsi ve daha fazlası röportajımızda seni bekliyor!

ο Öncelikle sizi daha yakından tanımak isteriz. Soni Milano kimdir? Müzikal yolculuğu tam olarak nasıl başlamıştır?

Adana’da doğdum. 12 yaşımda ilk defa bir dükkânın önünde gitar gördüm. O güne kadar sadece TV’de görüyorduk. Dükkân sahibi gitar mı alacaksın diye sordu. Yok dedim param yok zaten dedim. Dükkân sahibi 500 reklam verdi, bunları dağıt bakalım dedi. Hepsini bir solukta dağıttım dükkâna geri geldim. Dükkân sahibi bana kırık gitar hediye etti. Ve işte gitar ile ve müzik ile ilk tanışmam bu şekilde oldu. Kendi kendime bir şekilde çalmaya çalışıyordum. Aynı dükkân sahibi sonrasında ders param olmadığı için “Dükkânda kahve yaparsın ben de sana akorları gösteririm” dedi. Bugünlere gelmemin ilk adımlarıydı.

ο 12 yaşından beri gitar ve piyano çalıp, uzun zamandır da şarkı sözleri yazıp besteliyormuşsunuz. Peki bu şarkıları dinleyicilerinizle buluşturmak için bu zamana kadar beklemenizdeki sebep neydi? Planlı gelişen bir süreç miydi yoksa akış sizi bu noktaya mı getirdi?

Kesinlikle akış bu noktaya getirdi. Çok kolay bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmedim. Adana’da başlayan ve 24 yıldır İngiltere’de devam eden bir yaşam… Hayata karşı hep çok büyük sorumluluklarım vardı, aileme karşı özellikle. Bu yüzden bencillik yapamazdım. Çalışıp para kazanmam gerekiyordu. Sonrasında artık müzikle ilgili bir şeyler yapmam gerektiğine inandım. Bugüne kadar birikenler şimdi müziğime yansıyor.

ο Nasıl bir üretim sürecine sahipsiniz? Nelerden, hangi isimlerden ilham alırsınız?

Üretim sürecim o anki hislerime bağlı aslında. Hissettiğim duyguları yazıyorum. Bazen bir melodi duyuyorum ve sözler akıyor sonrasında. İlham aldıklarım ve dinlediklerim farklı. İlk başta Pink Floyd diyebiliriz. David Gilmore bambaşka bir ilham kaynağı benim için.  Bob Marley mesela, Zigi Marley bu isimler beni çok etkiliyor. Hep yabancı değil tabii ki. Murat Yılmazyıldırım’ın çok büyük hayranıyımdır. Asım Can Gündüz…

ο Müziğin hayatınızdaki yerini nasıl ifade edersiniz? 

Vazgeçilmezim, bu kesin. Müziğin, insanların içine sevgi koyduğunu düşünüyorum. İçinde olup da dışarı vuramadığın hisleri anlatmanın en büyük aracı bence. Sevgiye çok ihtiyacımız var ve müzik de en iyi araçlardan biri.

ο Çıkış parçanız Herkes Mani‘yi geçtiğimiz günlerde yayınladınız. Bu parçanın hazırlık sürecini ve hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

 Herkes Mani bildiğiniz gibi anneme yazdığım bir şarkı. Aslında annemin hislerini oğlu olarak aktardığım bir şarkı. 27 Şubat’ta annemin doğum gününde sözleri yazdım ve kaydettik. Plansızdı. Bir anda müzik ortaya çıktı, sözler döküldü içimden. Bir saat içinde kaydettik. Sonrasında özellikle hiç değişiklik yapmadık.

ο İlerleyen dönemde planlarınız arasında neler yer alıyor? Arayı açmadan yeni şarkılarınızı yayınlamaya devam edecek misiniz?

Belki yarın belki yarından da yakın (Gülüyor). Afro pop, afro beat tarzında olacak yeni çalışmalar. Yazı kendi şarkılarımla doldurmak istiyorum. Ama bu arada bir de sürprizimiz var. Fate Fat ile Yummy adlı bir şarkı yaptık. Adana’dan Londra’ya uzanan bir şarkı. 21 Haziran’da yayınlanacak. Kısacası ardı arkası kesilmeyecek diyebiliriz. Hazır olun!

ο Son olarak, Back on Stage okurlarına ve dinleyicilerinize ne söylemek istersiniz?

“Parla dostum! Herkesin gözleri kamaşana kadar parla… Hayatın seni nasıl parlattığını bilmiyorlar.” Ne olursa olsun ışık yaymayı bırakmayın. Yıldız gibi parlayın. İnsanlar size yapamazsınız diyecek ama inanmayın. Zihninizin size oyun oynamasına izin vermeyin. Hayatta başarılmayacak bir şey yok yeter ki isteyin. Size de ayrıca çok teşekkür ederim, duygularımı ve kendimi anlatmam için bana bu fırsatı tanıdığınız için.