Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Şarkıcı, söz yazarı ve besteci Şenay Lambaoğlu, Ocak ayının sonunda Genco Arı prodüktörlüğünde Böyle Nasıl Yaşanır? isimli parçasını dinleyicisiyle buluşturdu. Bu şarkıyı neleri düşünerek kaleme aldığını sorduğumuzda; “Yaşadığımız o karanlık günleri hissetmiş olmalıyım ki Böyle Nasıl Yaşanır? şarkım yayınlandıktan sonra depremle birlikte hepimiz derinden sarsıldık.” diyen Lambaoğlu, böyle anlardan uzaklaşmak için kendini mutlu eden şeylere sıkıca sarıldığını; doğayla, çocuklarla ve patili dostlarımızla vakit geçirdiğini dile getirdi.

ο Genco Arı prodüktörlüğünde Böyle Nasıl Yaşanır? isimli parçanızı yayınladınız. Peki nasıl bir ruh halinin sonucunda ortaya çıktı bu parça? Neleri düşünerek kaleme aldınız?

Yaşadığımız o karanlık günleri hissetmiş olmalıyım ki Böyle Nasıl Yaşanır? şarkım yayınlandıktan sonra depremle birlikte hepimiz derinden sarsıldık. Genel ruh halim uzun zamandır bozuk aslında. Kendime masallar uydurup uykuya dalıyorum bazen, fakat aynı kabusa uyanmıyorum. Kadına, çocuğa, hayvana yönelik şiddet, istismar; ekonomik kriz… Zaten pandemide hepimiz çok yıprandık üstüne deprem gerçeği… İlişkiler de payına düşeni alıyor ister istemez. Sisli bir yoldan yürümeye çalışmak hiçbirimiz için kolay değil.

ο ‘Böyle nasıl yaşanır?’ sorusunu kendinize sık sık sorar mısınız? Böyle anlarda çözümü nerede, nasıl bulursunuz?

Bu soruyu kendine sormayan kaldı mı ki? Çok soruyorum ben şahsen. Yaşam enerjimiz kan kaybediyor. Küçüldükçe küçülüyoruz. Sabun gibi eridiğimizi düşünüyorum. Geriye bizi mutlu eden her neyse ona sıkıca sarılmak kalıyor. Sanatla beslenmek ve bu şekilde zenginleşmek, hayal kurmak bana iyi geliyor. Savaş ve kriz dönemlerinde sanatın rolü artmış iyileştirici gücü her zaman şifalandırmış insanlığı. Yine öyle olacak. Doğaya ses vermek, çocuklarla ve dört ayaklı dostlarımızla vakit geçirmek benim bulduğum en etkili çözüm.

ο Genco Arı tam bir müzik insanı. Kendisiyle çalışma rutininiz nasıl ilerliyor? Bir parçayı ortaya çıkarırken sık sık konuşur, fikir alışverişi yapar mısınız?

Genco Arı ile beraber çalışmaktan çok keyif alıyorum. 1 yılda 7 parça kaydettik. Her ay bir araya geliyoruz. Müzik dinliyoruz, birlikte düşünüyoruz ve tıpkı bir laboratuvar ortamı içindeymişiz gibi yeni bir şeyler deniyoruz. Konuşmak, sohbet etmek bile bazen bir ışık yakıyor kafamızda. Böyle zamanlar çok çok değerli ve herkesle bu iletişimi yakalamak inanın zor.

ο Son dönemde caz müzik etkinlikleri için dinleyiciler tarafından her yerde aynı isimler yer alıyor, başka isimlere yer açılmıyor gibi yorumlar yapılıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu fikirlere katılıyor musunuz?

Bu durumu caz müziği için sınırlandırmak istemiyorum. Ne yazık ki her müzik türü için benzer bir durumla karşı karşıyayız. Kimse risk almak istemiyor. Bilet satış garantisi gördüğü ya da yatırım yapmak istediği isimlere yer veriyor. Bu ne yazık ki müzik endüstrisinin gerçeği. Hikayeyi baştan alacak olursak bir şarkının dinleyiciyle buluşması, dinlenmesi, sevilmesi, dinleyenin sanatçının canlı performansını merak etmesi, takip etmesi gibi konular da önem arz ediyor. Tüm bu aşamalar için ayrı ayrı yatırım yapmak gerekiyor. Ve bu döngünün sürekli dönmesi şart. O yüzden her şey birbirine bağlı. Fakat festivaller, Kültür Bakanlığı bünyesindeki projeler yani kar amacı gütmeyen kuruluşlar bu zinciri kırabilir güçte. Çok başarılı gruplar, müzisyenler var ülkemizde ve fakat seslerini gerektiği gibi duyuramıyor. Bu noktada destek verilmesi gerekirken, yine aynı çarkın içine hapsediliyor ve bu beni çok üzüyor.

ο Sürekli üretim sürecinde olan biri misiniz? Yoksa bu da zamana bağlı bir durum mu? Bazen birkaç ay hiçbir şey üretmediğiniz oluyor mu?

Süreklilik elbette çok önemli fakat sonuçta bir makine değilim. Üretmek demek sadece yeni bir şarkı yayınlamak demek de değil. 5-10 sene içine kapanan, duygu biriktiren biri de olabilirdim. Şu sıra üretim sürecimi hızlandırdım fakat bu benim şartım değil. Zamanın hızına ve ruhuna yetişmek bana keyif veriyor. O yüzden içinde bulunduğum ritmi korumaya çalışıyorum. Sanat işi duygu işi. İçimden gelmediği bir zaman olursa ki oldu, durmak gerekir.

ο Bu zamana kadar 5 albüm yayınladınız. Şimdilerde ise birçok sanatçı albüm fikrine pek sıcak bakmıyor. Her şey çok çabuk tüketildiği için albümlerin 1-2 haftanın sonunda ‘eski’ olacağını ve bunca emeğin boşa gideceğini düşünüyorlar. Bu konuya dair siz ne düşünüyorsunuz? Hala albüm fikrine sıcak bakıyor musunuz?

Benzer kaygıları ben de yaşıyorum. Son albümü pandemi döneminde hazırlamıştım. Çok da hesap kitap işine girmedik. O zaman içimizden geçtiği gibi yol aldık. Arada çıkardığım single parçalar da oldu. Şimdi ise albüme dönüştürmek üzere yıla yayılan şarkılar yayınlıyorum. Her parçaya eşit şans tanımış oluyorum. Bu yeni dijital düzene ayak uydurmak hiç kolay olmadı. Fakat insanı diri tutan ve üretmeye motive edem bir yanı var. Albüm benim için hala çok değerli.

ο Bu sıralar kendinizi iyi hissetmek için neler yapıyorsunuz? Motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?

Hayattan beklentilerimi küçük tutuyorum. Dünyanın gidişatında bakacak olursak her uyandığım güne, nefes aldığım her ana minnetle doluyum. Spor yapmak, güzel bir film izlemek, doğada yürümek ve ailemle geçirdiğim zamanlar beni mutlu ediyor. Küçük mutluluklar peşindeyim.