Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Müzik dünyasının genç isimlerinden Rana Türkyılmaz ile son yayımladığı yeni single çalışması Beni Anla sonrası bir araya geldik. Müzik her zaman hayatında olan genç isim, daha sonra şarkı söylerken çektiği videoları sosyal medyada paylaşmaya başladı ve kendine bir kitle edinerek, profesyonel olarak müzik kariyerine başladı. “Farklı türde müzik dinlemeyi ve hepsini harmanlayarak yeni bir şey yaratmayı çok seviyorum.” diyen Rana Türkyılmaz, müziğinde en çok Amy Winehouse’tan etkileniyor.

Günümüzde her şey çok hızlı tükense de yine de albüm yapmak istediğini ve bunun için çalışmalarına devam ettiğini söyleyen müzisyen, “Tek tek şarkılar elbette güçlü olabilir, ama bir albüm, bir hikaye anlatır, bir yolculuk sunar.” diyor. Önümüzdeki günlerde Bodrum, İzmir ve İstanbul’da gerçekleştireceği konserlerle müzikseverlerle buluşacak olan Rana Türkyılmaz, çok daha fazlasını röportajımızda anlattı.

ο İlk single çalışmanı 2021 yılında dinleyicilerle paylaştın. Çok genç de bir müzisyensin. Profesyonel olarak bu işi yapmaya, müzisyen olmaya nasıl karar verdiğini ve bu yolculuk boyunca yaşadığın serüveni senden dinleyebilir miyiz?

Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Ortaokulun sonlarına doğru şarkı söylediğim videolar çekmeye başladım ve daha sonra liseye geçtiğimde bu videoları sosyal medya platformlarında yayınlamaya başladım. Kendi tarzımı oluşturmaya çalışırken sosyal medyada kendime bir kitle edindim. Bu süreç beni hep hayalini kurduğum kendi şarkımı yapma serüvenine yönlendirdi.

‘FARKLI TÜRDE MÜZİK DİNLEMEYİ ÇOK SEVİYORUM’ 

ο Müzikal açıdan hangi isimlerden ve hangi türlerden beslendiğini merak ediyorum. Kendi tarzını oluşturmak için nasıl bir yol izledin?

Birçok farklı türde müzik dinlemeyi ve hepsini harmanlayarak yeni bir şey yaratmayı çok seviyorum. Elbette özel olarak müziğinden etkilendiğim sanatçılar var. Örneğin, Amy Winehouse benim şu anki müzik algımın oluşmasında en yoğun etmenlerden birisidir.

‘OLDUĞUM GİBİ DAVRANMAKTAN ÇEKİNMİYORUM’

ο Şarkılarını oluştururken nasıl bir çalışma disiplinine sahipsin? Her şeyin kendi içerisinde bir matematiği var mı? Yoksa tamamen içinden geldiği gibi mi hareket ediyorsun?

Yazım sürecinde aslında bir formülüm yok, daha içten, doğal ve anlık hislerimi bazen bir yazıya, bazen de bir ses kaydına döküyorum. Ancak düzenleme kısmında net fikirlerle ilerliyoruz. Kafamda önceden kurduğum bir düzenleme fikri çoğu zaman oluyor. Her şarkı, kendi hikayesini anlatıyor ve bu hikayeyi en iyi şekilde yansıtmak için her detayı dikkatle düşünüyoruz.

ο Rana Türkyılmaz kişisel hayatı dışında hem müzikal kariyerinde hem de sosyal medyada nasıl bir persona çizmeyi hedefliyor? Ya da nasıl bir persona çizdi ve bunu uyguluyor?

Müzikal kariyerimde ve sosyal medyada doğal ve içten olmayı hedefliyorum. Olduğum gibi davranmaktan ve özgürce fikirlerimi ifade etmekten çekinmiyorum. Ancak elbette ki “Rana Türkyılmaz” ve “Rana”yı ayıran bazı noktalar var. Sosyal medyada ya da sahnede çizdiğim persona, benim iç dünyamın bir yansıması ama aynı zamanda sanatsal bir ifade biçimi. Müziğimle birlikte gelişen bir persona var ve bu personayı yaratırken, dinleyicilerime samimi, ama aynı zamanda ilham verici bir figür sunmayı amaçlıyorum. Hem kişisel hem de profesyonel hayatımda dengeli bir yol izlemeye çalışıyorum.

ο Önümüzdeki süreç için albüm yapmak gibi bir planın var mı? Günümüzde her ne kadar her şey çok hızlı tüketilse ve uzun uzun dinlenmese de baştan sona bir hikâye anlatmayı düşünüyor musun?

Kesinlikle evet, albüm yapma hedefim var ve bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Her şeyin bu kadar hızlı tüketildiği bir zamanda albüm fikrini sorgulayan insanları anlayabiliyorum, fakat yazdığım hikâye tamamlanma ihtiyacı duyuyorsa bunu toplumda dinlenme kaygısı gütmeden yapmayı tercih ederim. Tek tek şarkılar elbette güçlü olabilir, ama bir albüm, bir hikaye anlatır, bir yolculuk sunar. Ben de bu yolculuğu dinleyicilerimle paylaşmak istiyorum. Şarkılarımın bir bütünün parçası olarak dinlenmesi, anlattığım hikayeyi daha anlamlı kılacaktır.

‘ÖNEMLİ OLAN MÜZİĞİMİN İNSANLARA DOKUNABİLMESİ’

ο İçerisinde bulunduğun jenerasyonu düşünürsek her şey internet üzerinden akıp gidiyor. Sosyal mecralar önemli rol oynuyor. Peki bu müzik kariyerin için de mi böyle? Sosyal medyadaki takipçi sayıları veya dinlenme sayıları senin için tam olarak ne ifade ediyor?

Evet, ve genel olarak müziklerin kalitesi de düşmeye başladı. Ancak hâlâ bir yerde kaliteli bir müzik varsa, onun yıllar sonra bile değer göreceğini düşünüyorum. Artık yapılan müzikten öte, onun nasıl sunulduğu dikkat çeken nokta oluyor. Ben ise genel olarak müziğimin önüne başka bir şeyin geçmesini sevmiyorum. Müziğimin üzerine eklediğim detaylar, görseller ve sosyal medyada sunduğum versiyonu, müziğimi daha da besliyorsa bu benim için doğru bir yönetimdir. Takipçi sayıları ve izlenmeler elbette işteki motivasyonumu fazlaca etkiliyor. Fakat müziğimi dinlemek isteyen 10 kişi bile olsa, bu benim için çok değerli ve kıymetli bir şey. Önemli olan, müziğimin insanlara dokunabilmesi ve onlara bir şeyler katabilmesi.

ο Son olarak, Back on Stage okurlarına ve dinleyicilerine neler söylemek istersin?

Bu değerli söyleşi için çok teşekkür ederim Zeynep! 17 Ağustos’ta Bodrum Soso, 18 Ağustos’ta İzmir Bornova 6:45 ve 28 Ağustos’ta Moda Kayıkhane’deki sahnelerimde buluşalım ve müziğin gücünü hep birlikte paylaşalım! Sevgiyle kalın!