Zeynep TOKER
Nahif ses tonuyla hepimizi etkisi altına alan Nilipek. ile 23 Haziran akşamı, Zorlu PSM’de gerçekleşecek konseri öncesi bir araya geldik. Bu konser için çok heyecanlı olduğunu dile getiren müzisyen, ayrıca Ağustos ayında yayınlacağı yeni şarkısını da konser kapsamında sahnede ilk kez çalacağını da müjdeledi! Bu yıl içerisinde Fransız müzisyen Oscar Anton ile gerçekleştirdiği iş birliği ve çok daha fazlası röportajımızda sizi bekliyor!
ο Oscar Anton ile İstanbul konseri öncesi yapmış olduğumuz röportajda “postcard” serisine İstanbul’u ekleyecek mi diye sorduğumuzda, planlar olduğunu ama henüz kesin bir şey olmadığını söylemişti. Daha sonra Instagram hikayelerinde sizi gördük ve bu seriye siz de dahil oldunuz. Oscar Anton ile nasıl bir araya geldiniz? Size nasıl ulaştı?
Sony Music Publishing benimle iletişime geçti ve Oscar’ın projesinden, benimle çalışmak istediğinden bahsetti. Hem o an tanıştığım biriyle müzik yapma fikri hem de farklı bir ülkeden, farklı bir kültürden bir müzisyenle bir araya gelmek beni çok heyecanlandırdı, o yüzden atladım hemen. İlk defa o hafta konserinden sonraki gün stüdyoda bir araya geldik, öncesinde hiç konuşmamıştık.
ο Kendisinin güzel bir enerjisi var. Birlikte çalışmalarınız nasıl ilerledi? İki müzisyen olarak o uyumu nasıl yakaladınız?
Çok hızlı oldu, sanırım ikimiz de bunu beklemiyorduk. Stüdyoda bir araya geldiğimiz an, tanıştıktan hemen sonra ilk söylediği şey “bir şarkı yapmak zorunda değiliz, önemli olan birbirimizi tanımamız” oldu ve sanırım bir saat sonra şarkının taslağı ortaya çıkmıştı bile. Ukulele ve mellotron götürmüştüm, orada da bir piyano vardı, melodiler, Türkçe sözler, nakarat aslında ilk görüşmemizde ortaya dökülüverdi. Çok tuhaf bir şey, şimdi düşününce daha da tuhaf ve büyülü geliyor.
ο Farklı kültürlerden, farklı şehirlerden isimlerle birlikte ortak bir iş yapmak sizi nasıl besliyor? Müziğin birleştirici gücünü bu noktada tam olarak hissediyor musunuz?
Müziğin birleştirici gücü mü bilmiyorum ama aynılıkları ve farklılıkları gözlemlemek çok öğretici oluyor. Aslında farklı kültürden, farklı şehirden olmasına bile gerek yok; müzisyenlerin kendi üretme şekilleri var ve genelde kendilerine benzer, bu üretme şekilleriyle tutarlı insanlarla bir araya geliyorlar. Zaman zaman bunun dışına çıkmak ve farklı üretim pratikleriyle karşılaşmak, konfor alanından bir süreliğine vazgeçmek kesinlikle insanı yeniliyor.
ο Gerek kendi parçalarınız olsun gerekse cover’ladığınız parçalar olsun, hepsinde insanın içine işleyen bir ses tonunuz var. Bu noktada bu kadar hissederek söylüyor olmanızın sebebi; yazmış olduğunuz sözlerin “yaşanmışlıklardan” oluşması ya da cover’ladığınız parçaların normalde de size “özel” şeyler hissettirmesinden mi kaynaklı?
Çok teşekkür ederim öncelikle. Belki saçma gelecek ama şarkılara karşı bir sorumluluk hissediyorum söylerken, kelimelere, cümlelere karşı bir sorumluluğum var gibi. Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum, düzenlemeleri de vokali de kelimelerin etrafına kurmaya çalışıyorum. Her kelimeyi, cümleyi, dizeyi kendi yaşadıklarımdan ya da duygularımdan bağımsız, kendi ekseninde hissediyorum.
ο Önümüzdeki günlerde bizi bekleyen yeni projeleriniz veya parçalarınız var mı? Şu an üretim tarafı sizin açınızdan nasıl ilerliyor?
Çok fazla şarkı birikti ve bir an önce onları düzenlemek ve stüdyoya girmek istiyorum, artık sabrımı yük gibi taşır oldum bu konuda. Onun dışında Taner Yücel’le birlikte yaptığımız bir şarkı var, o da Ağustos’ta çıkacak. Epey heyecanlıyız o şarkıyla ilgili.
ο Yazın gelişiyle konserler, festivaller tüm hızıyla başladı. Eski güzel, bol tempolu günlerimize geri dönüyoruz diyebiliriz. Sizin 2022 yazınız nasıl geçecek? Konser takviminiz belirlendi mi?
Umuyorum ki bol kayıt ve konserle! Bir süredir akademik hayatım sebebiyle hem konserleri hem kayıtları hafifletmem gerekmişti ama umarım bu yaz üreterek ve çalıp söyleyerek geçecek.
ο 23 Haziran akşamı Zorlu PSM %100 Studio sahnesinde olacaksınız. Neler hissediyorsunuz? Sanırım dinleyicilerinizi sürprizler bekliyor.
Ya evet. Çok heyecanlıyız, çünkü bazı şarkıların yepyeni düzenlemeleri var, ufak denemelerimiz oldu ama dinleyiciyle tam anlamıyla, hakkıyla paylaşamadık henüz. Gecenin başından sonuna bir rüya tasarladık diyebilirim. Bir de Ağustos’ta yayınlanacak şarkımızı da ilk defa sahnede çalacağız, hafiften dans ettiren bir şarkı, benim için nadir gerçekleşen bir doğa olayı olduğu için dinleyicinin tepkisini çok merak ediyorum.