Zeynep TOKER
Ölürüm Hasretinle, Affet gibi hit parçalarıyla hayatımıza giren Seksendört, uzun bir aradan sonra Tuna Velibaşoğlu, Arif Erdem Ocak, İsmail Okan Özen ve Serter Karadeniz‘den oluşan kuruluş kadrosuyla bir araya gelerek yeniden müzikseverlerle buluşuyor. Bu birlikteliği 28 Eylül akşamı, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu‘nda kutlayacak olan grubun vokalisti Tuna Velibaşoğlu ile öncesinde bir araya geldik ve ‘geri dönmek’ temalı bir röportaj gerçekleştirdik.
ο Seksendört’ün geri dönmesine nasıl karar verdiniz?
Sanıyoruz ki herkesin hem projelerini gerçekleştirmek hem de iç sesine odaklanmak için biraz zamana ihtiyacı vardı. Zaten neredeyse hepimiz iletişim halindeydik. Biraz dinlendikten sonra buluşup zaman geçirmeye başladık. Daha sağlıklı devam edebilmek ve herkesin aynı amaçta buluşabilmesi için neler yapılacağı konusunda mutabakata vardık ve tabii ki tüm süreci güzel bir yemekle taçlandırdık.
ο Birlikte yeniden müzik üretmek için yolculuğun başındaki insanlara geri dönmek nasıl bir duygu?
Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından eve dönmek gibi sanırım. Hayatına kim girerse girsin oyun oynamak için mahalleye dönmek gibi. Gözünü kapatıp boşluğa uzandığında düşmeyeceğine emin olmak gibi sanırım.
ο Uzun bir aradan sonra aynı sahneyi paylaşmak için geri döndüğünüz ilk yerin Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu olması size neler hissettiriyor?
Bunu özellikle yaptık, hepimiz çok istiyorduk. Uzun süren bir sakatlığın ardından güç testi yapmak gibi hissettiriyor. Teknik ekipten şirketine, müzisyeninden seyircisine kadar kendimizi esaslı bir sınava sokmak istedik. Artık konserlerde hem müzikal hem görsel açıdan daha iyi bir deneyim sunmak istiyoruz. Bunun için esaslı bir başlangıç yapmak gerekiyordu.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Türkçe rock müziğin zirvede olduğu 2004-2007 yılları arasına geri dönmek ister miydiniz? O dönemler sizin için ne ifade ediyor?
İstemezdik sanırım. Geçmişi anmaya başladığında günü kaçırıyor insan. Oysaki her şey kendi zamanında güzel ve değerli. Eğer o tarihlerde de geçmiş bir döneme takılıp kalmış olsaydık şimdi elimizde binlerce anı ve güzellik olmazdı. Güzel günler olduğu kadar zor günlerdi de. Bugün de ayrı güzel ve kendine göre zorlukları var…
ο Bir gün yeniden herkes kendi solo kariyerine geri döner mi? Bundan sonra hem grup hem de solo olarak mı ilerleyeceksiniz?
Tabii ki her şey olabilir. Önemli olan her ne olursa olsun saygıyı ve sevgiyi korumak. Zaten grup bir aradayken de neredeyse hepimiz solo projeler yapıyorduk. Artık kırklı yaşlardayız hem toleransımız daha yüksek hem de sürprizlere daha hazırlıklıyız.
ο Eski alışkanlıklarınıza geri dönmek sizi huzurlu mu yoksa huzursuz mu hissettirir?
1800’lü yıllarda zamanın Çin İmparatoru’na Fransız İhtilali’nin dünyaya etkileri sorulduğunda “Bunun hakkında konuşmak için henüz çok erken” cevabını vermiş. Galiba bunun hakkında da konuşmak için henüz çok erken…
ο Eski sevgiliye ya da eski arkadaş grubuna geri dönmüş olsanız her şeye kaldığınız yerden devam edebilir misiniz?
Bu sorunun cevabı herkes için farklıdır muhtemelen. Hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Daha iyi de olabilir daha kötü de… Bizim amacımız daha iyiyi yakalayabilmek. Okuyanlardan bilenler vardır mutlaka amacımız “kintsugi” yani altınla birleştirme.
ο Bir ülkeye, bir şehre, bir insana ya da bir işe olur, fark etmez; “geri dönmek” sizin için ne ifade ediyor?
Farklı zamanlarda, farklı sebeplerle, farklı şeyler ifade ediyor. Bazen bir güven arayışı olur bazen ise yalnızca tanıdık bir his; bir ses, bir tat. Bazen başaramadığı için geri döner insan istemeye istemeye. Bazen de paylaşmak için geri döner tüm başarılarını, birlikte kutlamak birlikte büyütmek için. Yani tek bir yer de yok geri dönecek tek bir sebep de…