Ahmet Yatğın

Amerikalı rock grubu Midlake, 6 Eylül akşamı Zorlu PSM %100 Studio’da sahne alıyor. Grubun hayranları arasında çok fazla Türk dinleyicinin yer alması aslında hiç de şaşırtıcı değil. Sanki benzer duyguları bu coğrafyadaki müzik tutkunları da yaşıyor ve hemen benimsiyor. İşte tam da bu sebep ile müzik evrenseldir diyoruz ve lafı Midlake ile görüntülü olarak yaptığımız sohbete getiriyoruz. O zaman başlayalım!

ο Mart 2022’de For The Sake of Bethel Woods isimli 5. stüdyo albümünüzü yayınladınız. Woodstock festivalinin Midlake için önemi nedir?Woodstock ruhu” denilen o şey sizin için ne ifade ediyor?

Woodstock, Bethel Woods’da yapıldı ve Jessie orada büyümüştü ve babası festivale katılmıştı. Her zaman babasının bize Woodstock’a gittiğini gösterdiği bir video vardı, bizim gibi müzisyenler için çok havalı, büyülü, nostaljik ve romantikti. Bu harika bağlantıyı her zaman kafamın arkasında tutmamak zordu çünkü Woodstock’a katılan ve açıkçası müziği ve o zamanı seven birini tanımıyordum. O videoyla her zaman gurur duyuyordu, onunla ilgili hikayeler anlatırdı. Her neyse, trajik bir şekilde vefat etti ve o zamanlar arkadaşım için üzüldüğüm şeylerdendi ama bir zaman müzik yapmıyorken babasının rüyasına geldiğini ve bence grubu tekrar bir araya getirmeli ve başka bir Midlake albümü yapmalısın dediğini söyledi. Bu beni gerçekten etkileyen bir şeydi, hiç hafife almadım, şarkıya başlamam için bana ilham verdi ve Bettle Woods ortaya çıktı. Böylesine üzücü bir kayıpta iyi olabilecek bir anlam bulmaya yönelikti ve bu biraz albüm için kapsayıcı bir tema haline geldi ve  ismin ilham kaynağı bu şekilde ortaya çıktı. Birkaç kez Woodstock’u ziyaret ettim ve orayı çok sevdim, çok sakin, basit ve güzel. Öyle bir tarihi var ki, o zamanın ve müziğin vücut bulmuş bir hali var, sadece festival değil, mekanı ziyaret etmek bile büyük bir ilham kaynağı.

ο Albüm hazırlık aşamasında nelerden beslendiniz? Yani daha çok hangi/nasıl bi’ döneminizin, hangi ruh halinizin yansımasını dinliyoruz?

O zamanlar başka şeyler yapıyorduk, solo albüm ve ortak bir çalışma yaptım, bir aile kurdum ve çocuklarım oldu, daha önce Midlake varken çoğunun çocuğu yoktu. Midlake bağlamında arkadaşlarla yeniden bir araya gelmek harikaydı. Müzikal ilhama gelince, bu albüm kalbimizde ve kafamızda sahip olduklarımızı ve doğru olduğunu hissettiğimiz şeyleri daha çok yansıtıyor ve bunu seviyorum, bu şekilde daha organik.

ο Tüm dünyada üretim ve tüketim şekilleri değişti. Bu noktada 11 parçadan oluşan albüm hazırlığı yapıyor olmak ve piyasaya sunmak sizce de biraz deli işi değil mi? Albüm formatı benim için hala çok kıymetli, toplu bir hikâyeye ortak olmak vs. ama her şeyin çok hızlı tüketildiği şu dönemde albüm hazırlığı ve sonraki süreç sizi nasıl etkiliyor?

Güzel bir soruydu. Bence bugünlerde bir sanatçı, doğru olduğunu düşündüğü şeye karar verip değiştirmeyeceğine veya neyi sevdiğine devam edip etmeyeceğine karar vermek zorunda. Ama albümleri seviyorum, baştan sona dinlemek istiyorum. Böyle yapmanın bir anlamı var. Albümleri belki yapmamız gerekenden daha yavaş yapıyoruz ama bu şekilde olması iletmek istediğimiz mesajı daha açıkça ortaya koyuyor. Umarım dinleyiciler için de durum budur ve bu şekilde dinliyorlardır. Ama bir yandan da insanları anlıyorum, belki de o kadar dikkat süreleri yoktur. Sadece tekliyi dinlemek istiyordur ya da sadece üç dakika olmasını istiyodur. Sanırım böyle bazı hususlar var. Biz bunlara bağlı kalmıyoruz. Bir albümü oluşturan elementler olan yapmak istediğimiz müzik ve mesajın peşine gidiyoruz.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Midlake (@midlakeband)’in paylaştığı bir gönderi

οHer türlü umutsuzluk ifadesinde umut bulunur” diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız? Neler, hangi olaylar ya da insanlar size umut verir? Herhangi bir konuda umudunu kaybetmiş bir insana ne gibi bir tavsiyede bulunursunuz?

Açıkçası, herkesin kendi durumunu ve neyle uğraşıyor olabileceğini kapsamak zor. Ama her zaman benimsemeye çalıştığım şey, basit bir umut anlayışı. Bazı şeyler hayatın bir mevsimi ya da bir bölümü, gelecek mevsim kendini meselesini getirecek. Ve o bir mevsimi ya da bölümü geride bırakıp bir sonrakine geçmek  bir umut barındırıyor. Bu fikri kişisel olarak albümde işledim diyebilirim, tıpkı Jessie’nin babasının üzücü olayında olduğu gibi, o yaşadığı şeyde bir amaç ya da iyi bir şey görmeye çalışıyordu. Bizler henüz hayattayken o umudu ve ışığı bulabilmek çok önemli.

ο Daha önce Türkiye’de birkaç kez çaldınız. Türk dinleyicileri ve burada gerçekleştirdiğiniz konserler hakkında ne düşünüyorsunuz? Unutamadığınız bir anınız var mı?

İki kez geldik ve tekrarı için sabırsızlanıyorum. Bayılıyorum oraya. Seyirci mükemmel. Her şeyi tek bir kelimeye sığdırıp Avrupa olarak görmek istemiyorum çünkü arada farklılıklar da var. Fakat Avrupa bizi çok güzel kucakladı hatta belki Amerika’dan daha fazla. İstanbul’a birkaç kez gelmiş olmamıza rağmen insanların bizi  güzelce kucakladığını ve kabullendiğini hissediyorum. Karşılıklı olarak da bu insana geçiyor, seyirciler bunun mümkün olmasından mutlular. Neil Young ile çalmak ve fotoğraf çekilmemiz muhteşemdi. O müzikal idollerimden birisi. Turdayız ve farklı bölgeleri gezmeyi saygı duyduğum kültürü görmeyi seviyorum. Tekrar olmasını isterim.

ο Spotify’da en çok dinlendiğiniz şehirler arasında Türkiye yer alıyor hem de İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç şehirle. Bu çok çılgınca! Sizin açınızdan bu durum nasıl yani Türkiye’deki dinleyicilerinizle aranızda özel bir bağ gibi mi sizce de?

Bu istatistiğin hatta ilhamın nereden geldiğini çok merak ediyorum. Özellikle bugünlerde, herhangi bir yerden Spotify, Apple Müzik Youtube gibi platformları dinleyebiliyorsunuz. İlk zamanlarda İngiltere’den BBC ve farklı yayıncılar grubumuz için kurtarıcıydı, Avrupa’da tanınmamızda yardımları oldu. Şimdi yıllar sonra, sana katılıyorum, Türkiye’nin müziğimize nasıl destek olduğunu görüyorum. Bundan çok hoşnutum. Bazen bunun nereden kaynaklandığını merak ediyorum. Ama görünen o ki yapmamız gereken şey buraya daha fazla gelip müziğimizi yapmak ve insanların konsere gelmesini ummak.

ο 2020’de gerçekleştirdiğiniz bir röportajınızda Türkiye’deki müzik sektörüne dair bilgilerinizi tazelemeniz gerektiğinden, çok hâkim olmadığınızdan bahsediyorsunuz. Geçen bu sürede Türk müzik piyasasını yakından takip etme şansınız oldu mu? Dinlediğiniz isimler var mı?

Potansiyel bir destek amacıyla birkaç grubunu ayarlandığı olmuştu. Birkaç tane dinlediğim de var ama konseri kimin açtığını öğrenmemen için söylemeyeceğim. Ama eğer konsere gelirsek bunun hakkında konuşabilir ve tanışıp el sıkışabiliriz.

ο 6 Eylül akşamı Zorlu PSM – %100 Studio sahnesinde olacaksınız. Neler hissediyorsunuz? Yeniden İstanbul’da olacağınız için heyecanlı mısınız? Dinleyicilerinizi neler bekliyor?

Yeniden döneceğimiz için çok heyecanlıyız. Geçmişten ve günümüzden parçalar barındıran müthiş bir konser olacağını düşünüyorum. Umuyorum ki birçok insan gelecek ve güzel zaman geçireceğiz. Biz orada olmaktan çok memnun olacağız. Dünyadaki en favori mekanımızda İstanbul’da tekrar olacağımız için sabırsızlanıyoruz.

Published On: 26 Ağustos 2022Categories: Anlatıyor, Manşet, RöportajTags: , , ,