Ahmet YATĞIN
Elektronik müziğin saf melodilerle dolu ekibi KIDSØ, Münih’te 2017 yılında başladığı yolculuğun giderek büyümesiyle dikkatleri üzerine çekti. Melodi bulma süreçlerindeki inceliklerden bahseden grup, Türkiye için özlenen şarkılarıyla dolu bir set hazırladıklarını ifade etti. İlham kaynağı olarak gördüğü sanatçılar arasında HVOB ve Christian Löffler bulunuyor. Elektronik müziğin politik misyonu olup olmadığı konusunda çarpıcı açıklamalarda bulunan KIDSØ’nun keyif veren sohbetini sizleri hiç bekletmeden yayınlamak istedik. Buyursunlar!
Bu günlerde nasıl hissediyorsunuz?
Şu sıralar kendimizi çok ilham dolu ve heyecanlı hissediyoruz – özellikle önümüzdeki hafta Türkiye’de gerçekleşecek konserler için. Şu anda KIDSØ için çok şey oluyor—yeni müzikler (Ylva geçen cuma yayımlandı), yaklaşan performanslar ve diğer sanatçılarla bağlantı kurma fırsatları gerçekten harika.
Sesiniz saf melodilerle harmanlanmış durumda. Karanlık odanızda melodileri arama sürecinizi anlatabilir misiniz?
Stüdyoda yeni şarkılar üretirken çoğu zaman ilk akorları ve melodiyi oluşturma sürecine Moritz liderlik eder. Bu aşamadan sonra Martin devreye girerek ritim ve perküsyon ekler. Çoğu zaman şarkının yarısı bu şekilde tamamlanır. Ancak, şarkıyı tamamen bitirmek birkaç ay daha alabilir—hatta belki de hiç tamamlanmaz. Şu anda yarı üretilmiş ama son dokunuşları bekleyen tonlarca parçamız var. Ancak iyi bir şarkıyı ortalama bir şarkıdan ayıran şey de bu – tüm fikirlerimiz nihayetinde yayınlanmaya hazır bir parçaya dönüşmüyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘TÜRKİYE’DEKİ KONSERLER İÇİN ÖZEL BİR SETLİST HAZIRLADIK’
Türkiye’ye geliyorsunuz ve üç şehirde performans sergileyeceksiniz. Burada neler olacak? Özel bir gece planlıyor musunuz?
Türkiye’deki konserler için özel bir set hazırladık ve uzun zamandır çalmadığımız bazı şarkılara da yer verdik. Bu yüzden heyecanlanabilirsiniz! Ancak en zorlu kısım, tüm ekipmanlarımızı uçakla taşımak oldu. Bu, ekipmanımızı bu şartlara göre yeniden düzenlemek zorunda kaldığımız anlamına geliyor.
Yeni çıkışınız Ylva yakın zamanda yayımlandı. Bu single’ın yaratım sürecinden bahsedebilir misiniz? Bu, son EP’niz Melting‘in bir parçası mı
Ylva, stüdyomuzda aynı gece oturumunda tamamlanan iki parçadan biri. Bu şarkı, 2018’de yayınlanan Apart EP’sindeki erken dönem parçalarımızın kırılgan ve melankolik havasını geri getiriyor.
Müziğinizi etkileyen müzisyenler veya sanatçılar kimler?
Ólafur Arnalds ve Nils Frahm’ın duygusal derinliğinden, HVOB ve Christian Löffler’ın sınırları zorlayan prodüksiyonlarına kadar geniş bir yelpazeden ilham alıyoruz. Ayrıca Jon Hopkins ve Moderat gibi sanatçılar, canlı performanslar ve müzik ile görseller arasındaki etkileşim üzerine düşüncelerimizi etkiledi. Elektronik müziğin dışında, film müziklerinden ve hatta doğanın kendisinden de ilham alıyoruz.
Bu soru sizi daha yakından tanımak için: Sizi ne üzer? Son zamanlarda kendinizi kötü hissettiğiniz bir durum oldu mu? Neydi bu durum?
Bizi en çok üzen şey, insanların veya sistemlerin empati eksikliği—başkalarına, gezegene veya kendilerine karşı. Son zamanlarda, çatışma bölgelerindeki mücadelelerden ve bunun getirdiği çaresizlik hissinden derinden etkilendik. Kişisel olarak, bazen bu sektörün hızlı temposu bizi kopmuş hissettirebiliyor, ama müzik her zaman bizi yeniden dengeye getiriyor.
‘MÜZİKAL OLARAK BÜYÜMEYE DEVAM ETMEK İSTİYORUZ’
Biliyorsunuz, dünya savaşlar, politik değişimler, iklim krizleri gibi pek çok sorunla karşı karşıya… Elektronik müzik ve ritimler genellikle politik mesajlar taşımaz. Sizce neden böyle? Bu durum bir gün değişebilir mi, yoksa değişmemeli mi?
Bir kişi, ister müzisyen olsun ister olmasın, konuşup konuşmama kararını kendisi vermelidir. Biz de KIDSØ olarak bazı ifadeler paylaştık – ister politik olsun ister olmasın. Elektronik müzik genellikle duygulara ve deneyimlere odaklanır, politik mesajlara değil, bu doğru. Ancak aynı zamanda insanları bir araya getirir ve düşünme alanı yaratır.
2025 yılı için beklentileriniz neler? Hem müzikal hem de politik olarak?
Müzikal olarak büyümeye devam etmek istiyoruz—yeni sesler keşfetmek, ilham veren sanatçılarla iş birliği yapmak ve dünya çapında daha fazla dinleyiciye ulaşmak. Daha fazla festivalde sahne almak ve kalıcı bir etki bırakacak deneyimler yaratmak istiyoruz. Bakalım 2025 yılı neler getirecek.