Zeynep TOKER
Aslen Mersinli olan ve Berlin’de yaşayan Kays, ilk single çalışması Mach kaputt’u Razaki Müzik etiketiyle yayınladı. Almanca hazırladığı şarkı ile hayatımızdaki tüm olumsuzlukları geride bırakmanın elimizde olduğunu hatırlatan Kays, şarkının detaylarını ve gelecek planlarını röportajımızda anlattı.
ο İlk olarak sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz? Aslen Mersinli olduğunuzu ve Berlin’de yaşadığınızı biliyoruz. Kays kimdir? Berlin’de neler yapıyor?
Her şeyden önce ben normal bir Berlin çocuğuyum ve bunun getirdiği her şeye sahibim. Bu da kendimi şehrime çok yakın hissettiğim ve içindeki insanları çok sevdiğim anlamına geliyor. Her ikisi de çoğu zaman kaba ve anlayışsız görünse bile. Bu sadece şehrin tutumunun bir parçası. Sert ama doyurucu olmak buranın sloganı ve aynı şey benim için de geçerli. Berlin’de en sevdiğim yer Schöneberg bölgesidir. Arkadaşlarımın çoğu burada ve onlarla birlikte düzenli olarak bölgemizin avantajlarından yararlanıyorum. Ama zamanımın çoğunu stüdyoda yeni şarkılar üzerinde çalışarak geçiriyorum.
ο İlk single çalışmanız Mach kaputt’u Razaki Müzik etiketiyle yayınladınız. Tamamen Almanca olarak hazırladığınız bu şarkının hazırlık sürecini ve hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Yaratılış için herhangi bir klasik hazırlık yapılmamıştır. Bir stüdyo oturumunda her zaman sıfırdan başlarım ve sonra ortaya ne çıkacağını görürüm. Elbette bazen önceden bir fikriniz oluyor ama temelde müziğin spontane duygulardan doğmasına izin vermeyi seviyorum. Yapımcım Berko, Mach kaputt‘un ilk synthesizer akorlarını çaldığında, şarkının ilk dizesi aklıma geldi: “Çünkü kaybetmeyi sevmiyorum, kazanmaktan başka alternatifim yok.” Bu satırla birlikte, birçok anı birdenbire aklıma geldi ve nihayet ilerlemek için her şeyi arkamda bırakmayı ne kadar çok istediğimi hatırladım. Elbette kararlıyım, ancak yine de arada sırada hedeflerinizi ve kendinize hatırlatmak zorunda kalmak insani bir şey. Evet, şarkı tamamen Almanca yazıldı ama böyle bir şey yapmayı planlamıyordum. O anda doğru olduğunu hissettim, bu yüzden üzerinde düşünmedim. It’s all about the vibe.
ο Mach kaputt için; “Acılarını kabul etmeye ve aynı zamanda bırakmaya hazır olan tüm insanlar için bir şarkı yaratıldı.” diyorsunuz. Acı çekmek ve o acıyı kabullenmek sizin için nasıl bir süreç? Böyle anlarda çözümü müzikte mi buluyorsunuz?
Evet, kesinlikle. Yıllardır benim için kayıt stüdyosundan daha iyi bir yer olmadı. Yaratıcılık için ruhumun tükenmez kaynağından her an faydalanabilirim. Stüdyoda kendimi acıdan uzaklaştırmayı ve bu uzaklık sayesinde acıyı kabullenmeyi başarıyorum. Stüdyo benim için güvenli bir alan gibi bir şey olduğu için, tüm duygularımı yansıtabileceğim ideal bir yer. Olumlu ya da olumsuz, burada her şeyle yüzleşebiliyorum. Bu yüzden düzenli olarak müzik yapmak benim için çok önemli. Elbette kendinize acı çekmek, yas tutmak veya öfkelenmek için de zaman tanıyabilirsiniz ve tanımalısınız. Benim için duygularınızla daha sonra değil, daha erken yüzleşmek hala önemli. Ben sadece insan iradesinin dağları yerinden oynatabileceğini biliyorum.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Özellikle Berlin bir müzisyeni olumlu anlamda besleyecek bir şehir. Peki sizin müziğinize olan katkısı tam olarak nasıl? Şehirden ve şehirde yaşayan isimlerden, müzisyenlerden ilham aldığınız noktalar oldu mu?
Berlin bana her gün ilham veriyor. Ancak burada büyük isimler dışında çok daha fazlası var. Gençken Berlinli müzisyenler bana bugünkünden daha fazla ilham verirdi. Bununla birlikte, birçok Berlinli müzisyen, biz genç müzisyenlerin hayallerimizi gerçekleştirmemizi sağlayan öncüler ve efsanelerdir.
ο Önümüzdeki dönem için planlarınız neler? Almanca şarkılarla mı devam edeceksiniz yoksa Türkçe şarkılar yapmayı planlıyor musunuz?
Yakın gelecekte videolu single çalışmaları planlanmaktadır. Önce Almanca şarkılar gelecek. Ancak bu hiç Türkçe veya Almanca-Türkçe şarkı olmadığı anlamına gelmiyor. İleride Türkçe şarkılarımla Türkiye’deki insanlara ulaşmak ve onlara müzikten aldığım tadı geri vermek istiyorum.