Ahmet YATĞIN

Balthazar grubu solo projeleriyle de biliniyor ve seviliyor. Jinte Deprez, namı diğer J.Bernardt albüm, EP ve teklileriyle her geçen gün hayran kitlesini büyütüyor. Son albümü Contigo 1 milyon dinlenmeye şimdiden ulaşmış görünüyor. Albüm görselinde Jinte, büyük metalik bir küreye bakarak içsel hesaplaşmasını yansıtıyor. Ek not, 2017’de yayınlanan ilk albümünün fotoğrafı ise travertenleri ile ünlü Pamukkale’de çekilmişti.

Taxi ve Don’t Get Me Wrong şarkılarının klipleriyle görsel dünyada da varım diyen Jinte ilham kaynağı olarak ilişkileri seçmiş. Ya da buna mecbur kalmış, artık orası siz değerli okurlarımızın takdiri. Arkadaş ortamında rahatlıkla açabileceğiniz şarkılarla dolu J. Bernardt’ın TikTok kullanımından ayrılık acısına varan samimi ve içten yanıtlarına hemen geçelim ve konser için geldiği şehrimizden sözü açalım.

‘İSTANBUL’DA OLMAYI HER ZAMAN SEVMİŞİMDİR’

İstanbul konseriniz nasıldı?

Her şeyden önce inanılmazdı. İstanbul’a J. Bernardt olarak solo projemle gelmeyeli uzun zaman oldu. Tabii ki diğer grubum Balthazar ile çok geldim. İstanbul’da olmayı her zaman sevmişimdir. İnsanlar çok hevesli ve yeni albümü bilip bilmediklerini görmek heyecan vericiydi. İnsanların çoğu Kaleo için gelmişti, bu yüzden kendimi onlara tanıtmak güzeldi, sanırım herkes beğendi. Çok memnun kaldım.

İstanbul ziyaretinizde neler yaptınız?

Çok bir şey yapamadık çünkü akşam vakti vardık ve hemen yemeğe geçtik. Yemek yemeye her zaman bayılırım, İstanbul’da hızlıca yemek yiyebileceğiniz birçok mekan var. Şehir merkezinde bir şeyler içtim ve sonrasında festivaldeki neredeyse her şeyi kontrol etmek için erken kalkmak zorunda kaldık. Ses kontrolü neredeyse tüm gün sürdü ve hava gerçekten çok sıcaktı. Şehri çok gezemedik maalesef, bence bir dahaki sefere şehri gezmek için daha uzun kalmalıyız.

‘SON ALBÜM AYRILIK HAKKINDA’

Balthazar’da olmayıpta sizde J. Bernardt’ı başlatma isteği uyandıran şey neydi?

Bence asıl fark Balthazar’ın bir grup olması. Birden fazla kişiyle birlikteyiz, bu yüzden biraz taviz vermeniz gerekiyor. Solo sanatçı olarak ekip kurduğunuzda ne isterseniz yapabiliyorsunuz. Örneğin, bu son albüm ayrılık hakkında. Yani bu bir grupta başka birileriyle paylaşmak için çok kişisel bir şey. Sanırım aradığım şey istediğim kişiyle çalışma ve Balthazar için biraz daha zor olan türleri yapma özgürlüğü. Grup ve aynı zamanda solo proje çeşitliliğine sahip olmak çok sağlıklı ve eğlenceli hissettiriyor. Balthazar konserleri gerçekten büyük, beş albümümüz var. Dolayısıyla insanlar bizden tüm bu şarkıları çalmamızı bekliyor fakat solo projeyle her şeye yeniden başlayabiliyorsunuz. Farklı şeyler çalmanın eğlencesinin tadını çıkarıyorum. Ayrıca Balthazar’da olduğumdan farklı bir solistim, daha çok dans eden ve şarkı söyleyen yönümü solo projede keşfetmek istiyorum.

Bernardt solo projesiyle Warhaus’tan Martin’le iki solo proje olarak bir araya gelmeyi düşünür müsünüz?

Balthazar’da iki şarkı yazarı olarak Martin’le birlikteyiz halihazırda. Balthazar bitmedi ve birkaç yıl içerisinde bir albüm yapacağız. Başlangıçta projemizi tanıtmak için Balthazar ve Warhaus bir araya gelmişti. Öte yandan, her birimizin kendi hikayesi olması ve farklı şeyler yapması da güzel çünkü birbirimizi çok görüyoruz, uzun yıllar birlikte turneye çıktık. Kendi farklı rotamızın ve farklı maceralarımızın olması güzel bir şey. Kim bilir? Birlikte çalmak eğlenceli olabilir ama bunu Balthazar’da zaten yaparız.

Contigo’nun albüm kapağı inanılmaz duruyor. Parlak bir küreye bakıyorsunuz. Hikayesi ne?

Üzerine pek düşünmedik fakat şimdi baktığımda biraz reflektif bir albüm olduğunu düşünüyorum. Olan biten her şeyi düşünüyorum ve ayrılıkla yüzleşmeye çalışıyorum. Aynaya bakmak da bir bakıma aynı şey. Küre şeklinde bir aynaya baktığınızda gördüğünüz yansıma oldukça bozuk olur, iç dünyamın gözlemcisi olmaya çalışıyorum ve yaşananlardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Biraz kaotik ve çarpık hissettiriyor. Bence solo sanatçı olarak grupla olduğunuzdan çok daha dürüst olmak ve farklı bir hikaye anlatmak zorundasınız. Farklı duygular kesinlikle, albümü dinlediğinizde biraz daha mantıklı geliyor her şey. Ayrıca söylemeden geçmeyeyim, ilk albümün kapak fotoğrafı Pamukkale’de çekilmişti.

‘KENDİ AYRILIK SÜRECİMDEN BİRAZ UZAKLAŞMAM GEREKİYORDU’

Albüme ilk ve son giren şarkılar hangileri?

Matter of Time ilk şarkıydı, sözleri itibariyle de ilişkinin başlangıcı ile ilgili. Biraz garip bir şarkıydı çünkü Disney akorlarıyla oluşturulmuş vals gibi bir şeydi ve gerçekten ilginç olduğunu düşündüm. Bana albümü yazdıran şarkı da buydu aynı zamanda. Kronolojik olarakta mantıklı çünkü ilişkiye içindeki tehlikeye rağmen nasıl başlandığını anlatıyor. Albüme son giren şarkı da Taxi’ydi. Ayrılıktan sonra cevaplar bulmak istediğiniz, gidişatı kabul etmediğiniz, yas tutarken çok dışa dönük olduğunuz ve aslında asla elde edemeyeceğiniz o açıklamayı bulmaya çalıştığınız o ilk kaos halinden bahsediyor. Bu şarkıyı yazabilmek için kendi ayrılık sürecimden biraz uzaklaşmam gerekiyordu. Şarkıyı son haline getirmeden bir hafta önce sözlerini bitirdim ve single olarak piyasaya sürdüm. Bu gerçekten heyecan vericiydi.

Söylediği her şeyi düşünmek için biraz yol gürültüsüne ihtiyacım var diyorsunuz. Yol gürültüsü sizin için ne anlama geliyor?

Sanırım hayatımın çoğunun turnede geçmesine bir gönderme, evde olduğumda kendimi biraz garip hissediyorum. İnsanların genel yaşayış tarzı benimkiyle pek uyuşmuyor. Hayatım hep yollarda geçti ve bence yol, kontrol edebileceğim bir şey ya da ona benzer bir anlamına geliyor. Yolda olmak yuva gibi hissettiren bir şey. Yol gürültüsü benim için güvende olmayı ifade eden bir metafor, takside olmak toplum içinde olmak gibi. Dolayısıyla yol gürültüsü huzur ve sessizliği temsil ediyor.

‘BİRÇOK İNSANA İHTİYAÇ DUYUYORSUNUZ’

Şarkılarınızı bitirdiğinizde genelde ilk dinleyen kişi kim olur?

Bu ilginç çünkü  solo projede bu durum biraz farklı. Örneğin Balthazar’da birçok kişinin duymasını isterim, solo projede de öyle fakat solo işlerde önemli olan benim için “bitmiş” hissiyatına sahip olması, başkasını fikri o kadar da önemli olmuyor. Sorunuza cevap vermek gerekirse, ayrılık sırasında beni teselli etmek için yanımda olan ve hikayeyi bilen çok yakın arkadaşlarıma dinlettim. Sonrasında prodüktörüm ve plak şirketimle paylaştım, albümü müzik ve teknik anlamda son haline getirmek için birçok insana ihtiyaç duyuyorsunuz.

Yeni bir şeyler üretmek için farklı ve acayip denebilecek seslere ihtiyaç duyar mısınız?

Evet. Bazen bir şarkı yazarsınız ve şarkının adını koyamadığınız bir şeye ihtiyacı vardır ve onu özel kılacak sesler ararsınız. Fakat en güzeli daha önce hiç duymadığınız bir enstrümanın size bir şeyler yaratmanız için ilham vermesi. Örneğin, adını bilmiyorum ama festivalin kulisinde çeyrek notaları olan geleneksel bir Türk enstrümanı vardı ve hepimiz biraz çalmayı denedik. Bu çok ilginç çünkü müziğe farklı bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Çoğunlukla yetiştiğim yerden ve kültürden farklı şeyleri denemek isterim. Örneğin Türkiye, Asya ve Afrika’dan geleneksel enstrümanların ses örneklerini satın alabiliyorsunuz, oldukça ilgi çekici. Bazen asla yazamayacağınız bir şarkıyı yaratmanız için sizi ateşliyor. Bunu yapımcı bakış açısından bir anlamda küreselleşme olarakta görüyorum. Gitar ya da piyano ile yapılan pek çok şarkı var, bazen egzotik bir şeyle renklendirmek istiyorsunuz.

‘VİDEO ÇEKMEK GERÇEKTEN ÇOK PAHALI’

Don’t Get Me Wrong’un video klibi yayınlandı. Albümden başka şarkılar için de yayınlanacak mı?

Çok gurur duyduğum Taxi için de bir klip yayınlandı. Klipte beni bir sürü taksiyle görüyorsunuz. Don’t Get Me Wrong klibi biraz son dakikada çıktı diyebilirim. Dansçılar ve köpek şarkının aslına oldukça iyi bir gönderme yapıyor. İletişim kurmaya çalışırsınız ama her şey kaotikleşir ve insanlar iyi iletişim kuramazlar. Dans etme şekilleri bu mesajı güzel açıklıyor. Daha çok video klip çekmeyi çok isterim çünkü mesajınızı görseller üzerinden farklı bir iletişim kanalıyla anlatmak gerçekten ilginç. Bu albüm için çok fazla kostümüm var. Biraz David Bowie gibi giyinmek her zaman güzeldir. Fakat maliyeti yüksek ve insanların artık bir video klip izleyecek kadar dikkat süreleri yok. Dolayısıyla biz de Spotify ve Instagram’dan yayınlamak için her şarkı için 30 saniyelik bir sürü fragman yaptık. Video çekmek gerçekten çok pahalı. Bu yüzden çoğu zaman albüm başına iki videoyla yetiniyoruz. Sanırım belki canlı bir video ya da turneden bir şeyler ayarlayabiliriz. Bütün paramı kliplere harcadım!

Tiktok hakkında ne düşünüyorsunuz? Tiktok’a özel bir planınız var mı?

Tiktok kullanmıyorum fakat J. Bernardt olarak menajerim kullanıyor. Geçmiş günleri düşündüğünüzde çok ilginç bir durum çünkü eskiden albüm yapardınız, plağa basılırdı ve insanlar gidip satın alırdı. Şimdi ise bir bütün olarak resmin içindesiniz, kişisel hayatınız, nasıl bir insan olduğunuz tamamiyle göz önünde. Bence biraz eski kafalıyım. Sanatçının gizemli yönünü seviyorum. Tiktok için biraz fazla yaşlıyım. Eğer bir şarkım dans eşliğinde viral olsaydı hoşuma giderdi ama bunu kendim yapmam. Bir müzisyen olarak işimin şarkı yazmak ve bir dünya yaratmak olduğunu düşünüyorum. İnsanlar konserlere gelmeli ve albümü dinlemeli, Tiktok birilerinin yarattığı müziği tüketmenin farklı bir türü. Böyle bir mecrada olmanın ve bu şekliyle eğlendirmenin sanatçının yükümlülüğü olduğunu düşünmüyorum. Yani anlatmaya çalıştığım hikaye biraz daha geniş. Radyo için tekli seçmek bile zor, düşünsenize, koca bir albümünüz var, insanların bunu dinlemesini istiyorsunuz. Tiktok, Instagram vb. mecraları anlıyorum fakat dengeyi bulmak oldukça zor.

Şarkılarınızda genellikle ilişkileri ele alıyorsunuz, ileride başka başlıkları ele alacak mısınız?

Bu güzel bir soru. Bence aşk hakkında bu kadar çok şarkı söylememizin nedeni duygularımızı ve içimizde olup bitenleri açıklamanın bir yolunu bulmaya çalışmamız. Aşk söz konusu olduğunda insanlar en ilginç, en dramatik ya da en trajik şeyleri yaşıyorlar. Aşk hakkında şarkı söylemekten yorulmuyorum. Ayrıca, aşkın her zaman birinci anlamıyla kullanılmadığını bilmelisiniz. Kimi zaman bir metaforu da yansıtıyor olabilir. Hiçbir şey bilmediğimi hissediyorum, bu yüzden müzik aracılığıyla cevaplar bulmaya çalışıyorum. Politikaya gireceğimi hiç sanmıyorum, belki Formula 1 olabilir. Fakat diğer başlıklar da yine duygularla ve insan olmakla ilgili. İnsanlar neden sporu yaratmıştır ki? Eğlence duygusuyla ilgili bir şey. Tabii ki son albüm sadece ayrılık hakkındaydı. Evet, belki daha fazlasını düşünmek gerek.

‘AYRILIKTAN SONRA ENERJİ DOLU OLUYORSUNUZ’

Ayrılık ile ilgili şarkı yapmak ayrılığın üstesinden gelmeye yardımcı oluyor mu? Yoksa daha kötü bir hale mi getiriyor?

Bu kolay bir cevap değil. Yardımcı oluyor, evet, çünkü hikayenizi ve düşüncelerinizi insanlarla paylaşıyorsunuz, onu vücudunuzdan atıyorsunuz, öte yandan ise kendi kendinizi sabote etmeye benziyor çünkü sürekli bu konu hakkında düşünmeye, yazmaya ve şarkı söylemeye devam ediyorsunuz. Bana çok yardımı oldu ama aynı zamanda unutmaya çalıştığınız bir şey üzerine çalışmak çok zordu. Ayrılık yaşamak çok insani bir şey ve aynı şeyi yaşayan başka insanları görmek gerçekten güzel. İnsanlardan onlara çok yardımcı olduğuna dair mesajlar alıyorum. Sadece bana değil aynı zamanda başka insanlara da iyi geliyor.

Albümünüzün yayınlanmasından sonra o kişiyle bir yüzleşme yaşadınız mı?

Artık birbirimizi görmüyoruz. Sanırım albümü de dinlemeyecek. Bilmiyorum, cevap veremem, onu bir daha görmedim. Bence bir albümün bu kadar romantik ve dramatik bir ayrılığı anlatması çok güzel ama gerçek hayatta bu da diğer herkesin yaşadığı gibi bir ayrılık. Realite şarkıdan daha az gizemli.

‘HAYAT YENİDEN ÇOK İLGİNÇ HALE GELDİ’

Bundan sonraki planlarınız nedir?

Çok fazla turneye çıkacağız. Albüm Mayıs ayında çıktı, bu yüzden Avrupa’da bir turne yapmamız gerekiyor. Türkiye’ye gelecek yıl tekrar gelmeyi umuyorum. Bir sonraki albümü yazıyorum çünkü bence bir ayrılıktan sonra enerji dolu oluyorsunuz, dediğim gibi, özgürlük, hayat yeniden çok ilginç hale geldi. Benim işim bir şeyler yazmak. Bir sonraki albümü yazıp göreceğiz. Bazı insanlar sadece eski şarkıları biliyor ve yeni şarkıları onlara tanıtmak zorundasınız. Herkesin yeni şarkıları tanıması için sabırsızlanıyorum. Konsere katılan herkese teşekkür etmek istiyorum ve umarım yakında tekrar geliriz, oldukça keyifliydi.