Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Dark pop sahnesinin dikkat çeken gruplarından GOSS ile yeni single çalışmaları Yok Olsun Ardından‘ı konuşmak için bir araya geldik. Sonbahar aylarında yayınlayacakları ilk albümleri Olası Kazalar’ın habercisi olan bu parçada sözler her ne kadar karanlık olsa da müzik insanı dans etmeye yönlendiriyor. Grup bu durumla ilgili ise; “Bu durum bizim müzikal kimliğiz ve yaptığımız altyapı seçimleri ile alakalı. GOSS, dark pop tarzında müzik yapan bir grup. Kabaca yaptığımız müziği, sert ve karanlık pop altyapılarının üzerinde hüzünlü, öfkeli duyguların dile getirilmesi olarak tanımlayabiliriz.” diyor. GOSS, albümlerinin adının nereden geldiğini, önümüzdeki dönemdeki planlarını ve daha fazlasını Back on Stage için anlattı.

ο İlk albümünüzün habercisi Yok Olsun Ardından ile dinleyicilerinizle buluştunuz. Nasıl bir ruh halinin yansıması oldu bu parça?

Yok Olsun Ardından, bir aldatılma gecesini anlatıyor. Bu nedenle hissiyat olarak kırılgan olduğu kadar da öfkeli bir durum söz konusu. Şarkının altyapısında kullandığımız ses seçimleri de aslında bu duyguların uzantısı diyebiliriz. Sert ve karanlık kayaların üzerinden öfke dolu kızgın lavların yumuşak bir şekilde aktığını düşünün. İşte bu tip karşıt duyguların buluştuğu bir parça oldu bizim için Yok Olsun Ardından.

ο Sözler her ne kadar serzeniş içerse de parçayı dinlerken insan dans etmeden duramıyor, bir şekilde dinleyiciyi harekete geçiriyor. Dinleyiciyi harekete geçirmenin, müziğin içerisine almanın püf noktası nedir?

Bu durum bizim müzikal kimliğiz ve yaptığımız altyapı seçimleri ile alakalı. GOSS, dark pop tarzında müzik yapan bir grup. Kabaca yaptığımız müziği, sert ve karanlık pop altyapılarının üzerinde hüzünlü, öfkeli duyguların dile getirilmesi olarak tanımlayabiliriz. Genelde kontrast sesleri kullanmayı seviyoruz. Bir yandan içimizdeki enerji de çok fazla ve hapsedilebilir durumda da değil. Dolayısıyla birçok şarkımızda hareketli bir altyapının üzerinde hüzünlü sözlere rastlayabilirsiniz. Yok Olsun Ardından dışında Seçilmiş Günlerim ve Ağaç Kabukları bunun en özel örneklerinden. Konserlerimizde bu şarkıları çaldığımızda, dans ederken ağlayan insanlar görüyoruz. Her ne kadar bu iki eylem birbirine uzak gibi gelse de aslında ikisi de duyguların dışa vurumu ve bu iki eylemi birlikte gerçekleştirebildiğinizde sarsıcı bir deneyim yarattığına inanıyoruz.

ο İlk albümünüz Olası Kazalar’ı bu yıl sonbahara doğru çıkarmayı planlıyorsunuz. Dinleyicilerinizi nasıl bir albüm bekliyor?

Dinleyicilerimizi enerjik, isyankâr ve kırılgan, bir o kadar da iddialı bir albüm bekliyor. Yok Olsun Ardından’ın albümün tarzı konusunda beklentileri doğru yönlendirdiğini düşünüyoruz. Albümün geneli de bu şekilde sert ve karanlık olacak fakat içerisinde hiç beklemediğiniz sürprizler de var! Özellikle albümümüze adını veren bir sonraki teklimiz, Olası Kazalar, bizi başından beri takip eden dinleyicilerimizi biraz şaşırtacak diyebiliriz.

ο Hazırlık süreci nasıl ilerliyor? Sizi bu süreçte en çok zorlayan durum nedir?

Albüm hazırlamak her zaman meşakkatli bir süreç. Çok çalışıyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz. Tabii ki sadece biz değil, birlikte çalıştığımız ekibimiz de bu albüm için çok odaklı bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Albümü tamamlamak başlı başına uzun bir yol. İşitsel olduğu kadar görsel dünyası da olması gerekiyor. Bunlar tamamlandıktan sonra bir de onu insanlara duyurma kısmı var. Bu noktada da gerekli adımların atılabilmesi için mutlaka işin ehli kişilerden yardım almanız gerekiyor. Dolayısıyla bizim için albüm, aslında birbirine paralel ilerlemesi gereken bir sürü sürecin koordinasyonu diyebiliriz. Bunun için de disiplinli bir şekilde çalışmanız gerekiyor. Bizi bu süreçte en çok zorlayan durum da tabii ki bizim elimizde olmayan durumların ortaya çıkardığı belirsizlikler oluyor. Türkiye’nin güncel durumu da bu tip belirsizliklerin ortaya çıkmasında maalesef aktif bir rol oynuyor. Yine de ‘hayat işte!’ deyip kendi işimize gücümüze bakıyoruz.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

GOSS (@gossmusictr)’in paylaştığı bir gönderi

 ο Neden ‘olası kazalar’ peki?

Bu yola çıktığımızda başımıza o kadar çok şey geldi ki! GOSS ile ilgili ters bir durum olduğunda kendi çabalarımızla bu durumu pozitife çevirebileceğimize artık eminiz. Aslında grubumuzun kuruluşu bile böyle. GOSS’tan önce Gözde’nin davulda, Serkan’ın gitarda bulunduğu başka bir grupta grunge müzik yapıyorduk. Bir zaman sonra Gözde’nin elleri sakatlandı ve 15 yıllık davul kariyerini geride bırakmak zorunda kaldı. Ancak müzik yapmayı bırakmak da istemiyorduk ve bunun üzerine yaptığımız besteleri yayımlamak için Gözde’yi vokale geçirdik ve müziklerini Gözde ile Serkan’ın ortak yapmaya başladığı iki kişiden oluşan GOSS’u kurduk. Bizim genelde hiçbir işimiz düz gitmiyor onu anladık. Her ne kadar imkânsız da olsa hep ileride başımıza gelebilecek kazaların olasılıklarını hesaplayarak yol almaya çalışıyoruz. Bu olay biraz kara mizah komedisine döndü. Bu nedenle de ilk albümümüzün adının ‘olası kazalar’ olmasını çok istedik.

ο Yılın daha çok başındayız ama 2024’ten beklentileriniz neler? Albüm süreci dışında bu yıl için ne gibi planlarınız var?

Bu yıl içerisinde, albüm çalışmalarına ek olarak, mümkün olabildiğince çok sahne almak istiyoruz. Şehir dışı konserlerine başlayacağız. İlki 29 Şubat günü Ankara IF Performance Hall’da gerçekleşecek. Şarkılarımızı dinleyicilerimizin gözlerinin içine bakarak çalma ve benzer duyguları aynı anda hissetme fikri bizi çok heyecanlandırıyor.

ο Son olarak, Back on Stage okurlarına ve dinleyicilerine neler söylemek istersiniz?

Albüm için çok heyecanlıyız. Sizinle konserlerde buluşmak için de çok heyecanlıyız. Birlikte yaşayacağımız güzel anılarımız için de çok heyecanlıyız! Bizi takip etmeye devam edin, pişman olmayacaksınız! Ayrıca bu röportajı sonuna kadar okuduğunuz için de teşekkür ederiz.