Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com
Bu sene ikinci edisyonuyla 22, 23 ve 24 Eylül 2023’te İstanbul Alan Kadıköy, Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı ve İzmir Bostanlı Seyir Terası’nda müzikseverlerle buluşacak olan Sound of Europe Festivali öncesi, Yunan popüler müziğinin yeni ve başarılı ismi Deli Teli ile bir araya geldik. Grubun bas gitaristi Christos Karypidis sorularımıza yanıtladı. Türkiye’de çalacakları için çok heyecanlı olduğunu söyleyen Karypidis, “Buradaki birçok insan için müzik, dans ve şarkı söylemek çok önemli görünüyor. Kişisel olarak ud üzerine Türk müziği eğitimi aldım, dolayısıyla kendimi bu müzik geleneklerine yakın hissediyorum.” dedi. Çok daha fazlası röportajımızda seni bekliyor!
ο Deli Teli birçok ülkede festival sahnelerinde yer almış, almaya da devam eden bir grup. Dünyanın farklı noktalarında birbirinden farklı dinleyicilerle bir araya geliyorsunuz. Onların müziğinize olan ilgisini nasıl değerlendirirsiniz?
Yunanistan’ın 60’lı ve 70’li yıllarından çaldığımız müzik ve özellikle yeniden düzenlemeye karar verdiğimiz “çiftetelli” şarkılar ve melodiler keyif alması ve dans etmesi karmaşık olmayan bir şey. Dinleyicinin kalçalarını sallaması için şarkı sözlerini anlamasına veya nasıl dans edileceğini gerçekten bilmesine gerek yok. Her ne kadar Arap, Ermeni, Kürt, Balkan ya da Türk toplulukları gibi bu müziğe daha aşina olan kitleler olsa da farklı bölgelerden insanların da müzikten keyif aldığı görülüyor.
ο Dünya üzerinde psikedelik müziğe karşı ayrı bir ilgi var. Dinleyicileri gözlemlediğimizde şarkıları bilmeseler bile bir şekil dahil olup, kendilerini o ana bırakıyorlar. Bunun en önemli püf noktası sizce nedir?
Müzikteki psikedelik pek çok farklı anlama gelebilir. Bana göre psikedelik sesteki zaman ve mekanla oynamak, o algıyı çarpıtmak olabilir ve dinleyici olarak bu çarpıklığı deneyimlediğinizde mutlu bir şekilde onun içinde kaybolabilirsiniz.
ο Sahne üzerinde birbirinizle iletişiminiz nasıl? İşler ters gittiğinde konuşmadan anlaşabileceğini bir dil geliştirdiniz mi? Böyle bir anınız var mı?
Sahnede çoğunlukla sözsüz olan iletişim, pek çok farklı durumda birlikte çokça çalarak ve konserlerden sonra bilgi alışverişine zaman ayırarak doğal olarak gelişen bir şey. Her konseri hem kendimiz hem de seyirciler için enerji ve heyecan açısından özel kılmaya çalışıyoruz. Bir konserde en büyük sürpriz beklenmedik bir şeyin meydana gelmesi. Bu elbette bir noktada bir şeyin yanlış gittiği anlamına gelebilir, ancak bununla başa çıkmamız ve bu konuda bir şeyler yapmamız, onu başka bir şeye eğlenceli bir şeye dönüştürmemiz gerekiyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Deli Teli müzikal yolculuğunda nereye varmak istiyor? Kendinizi bu yolculukta akışa mı bıraktınız yoksa varmak istediğiniz noktayı belirlediniz ve ona göre mi hareket ediyorsunuz?
Grupla çok çılgın yerlerde çalmak, güzel radyo istasyonlarında çalınmak, plak şirketimiz RebelUp (Belçika) ve Catapult Records’ta (Fransa) harika insanlarla çalışmak, dolaşmak, mutlu kalabalıklarla tanışmak ve harika gruplarla sahneyi paylaşmak gibi şimdiden beklemediğimiz birçok küçük hayalimizi gerçekleştirdik. Grupla ulaşmak istediğimiz belirli bir hedef yok ama daha fazla seyahat etmek, yeni şehirler ve yeni insanlar keşfetmek, birçok sürprizle yeni bir plak kaydetmek, büyük ihtimalle kendi şarkılarımızı bestelemek, eski şarkıların yeni aranjmanları üzerinde çalışmak ve insanların dans pistinde deli gibi dans etmesini sağlamak gibi pek çok arzumuz var.
ο Avrupa müziğinin Türkiye’den müzisyenlerle bir araya geldiği Sound of Europe Festivali’nde sahne alacaksınız. Öncelikle Türkiye’deki müzikseverlerle bir araya geleceğiniz için neler hissediyorsunuz?
Çalmak için Türkiye’ye geleceğimiz için çok heyecanlıyız. Türkiye’yi her ziyaret ettiğimde insanların müzikle güçlü ve özel bir ilişkisi olduğunu hissediyorum. Buradaki birçok insan için müzik, dans ve şarkı söylemek çok önemli görünüyor. Kişisel olarak ud üzerine Türk müziği eğitimi aldım, dolayısıyla kendimi bu müzik geleneklerine yakın hissediyorum. Ayrıca davul zurnadan halk müziğine, 70’lerin Anadolu rock’ından daha modern gruplara kadar birçok Türk müziği de dinliyoruz.
ο Türkiye’den takip ettiğiniz, müziğini sevdiğiniz isimler var mı? Daha önce Altın Gün ile aynı sahneyi paylaşmıştınız.
Türkiye’de çok iyi müzisyenler var ama son zamanlarda Gaye Su Akyol‘un sanat müziği ile rock müziği harmanladığı müziği çok seviyorum ve yan projesi Lalalar da ateş ediyor. Ankara’daki konserimizde Burcu Yankın‘la birlikte sahneye çıkacak olmaktan da büyük mutluluk duyuyoruz.
ο Önümüzdeki süreçte planlarınız arasında neler var? Sizi ve dinleyicilerinizi nasıl bir program bekliyor?
Bu kış çabalarımızı ikinci albümümüzü kaydetmeye yoğunlaştırıyoruz. Eski ve yeni nesilden farklı Yunan müzisyenleri bu albümde bizimle birlikte bazı çalışmalar yapmaya davet etmek istiyoruz. Ayrıca 60’lı ve 70’li yıllardan kalma bu güzel şarkıları yeniden düzenlemenin yeni yollarını keşfetmek istiyoruz.