Ahmet YATĞIN
Instagram’da gezinirken karşıma çıktı Büşra Kayıkçı. Piyano başındaki yetenekleri ve çalma stili öyle etkileyiciydi ki ‘like’layamadan geçemedim. Sonra merak ettim, araştırdım. Kayıkçı iç mimar ve piyanist kariyerinin yanı sıra genç yaşta bir anne. Çok yönlü ve üretken. Madde 42 isimli çalışması, politik derinliğe sahip. Anayasanın 42. maddesine gönderme içeren eserin etkileşim rakamları ise çok yüksek. Büşra Kayıkçı ile müziği ve planları hakkında konuştuk.
❏ Sizi popüler bir Instagram sayfasında gördük. Sonra olaylar gelişti. Oradan başlayalım istiyorum, nasıl gerçekleşti, haberiniz var mıydı? O paylaşımdan sonra neler değişti?
Aslında hikaye orada başlamadı. Ben 22 Haziran akşamı La Blogotheque isimli bir Fransız müzik kanalının ‘Stay Away Shows’ projesi kapsamında Instagram’dan canlı yayın konseri verdim. Daha sonra bu konserden kısa bir bölümü, Madde 42 isimli çalışmamı, paylaştım ve bu video bazı fenomen hesaplar tarafından paylaşılınca epey yüksek rakamlarda etkileşim aldı. Haliyle görünürlük arttı.
❏ Piyano ile olan yakınlığınızı öğrenebilir miyiz? Süreç nasıl ilerledi?
9 yaşımda Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde klasik batı müziği ve solfej sınıfı ile başladım piyano eğitimime. 10 yıla yakın eğitim gördüm. Sonra mimarlık okumak istedim çünkü görsel sanatlara ve tasarıma da ilgim vardı. Ama bir noktada ikisi beraber beni çok zorlamaya başladı. Piyano çalmayı hiçbir zaman bırakmadım sadece klasik müzikte ilerleme fikrinden vazgeçtim. Piyano hocam vesilesiyle lise döneminde birçok neoklasikçi ve minimalist müzik yapan müzisyene ilgim oluşmuştu. Onların eserlerinin notalarını bulamazdık ama o kadar hevesliydim ki Yann Tiersen ve Ludovico Einaudi gibi bestecilerin neredeyse tüm eserlerini oturur kulaktan çıkarırdım. O eserleri çalmaktan büyük keyif alırdım. Tabii şimdi notalara ulaşmak mümkün. Son yıllarda ise bende tam olarak bu alanda çalışmalar yapıyorum. Dijital platformlarda yayınlanmış 3 albümüm var.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘ANNELİKLE NASIL YÜRÜTÜYORSUN?’
❏ Sizi hiç tanımayan birisi bu multidisipliner yeteneklerinizi öğrendiğinde şaşırıyor mu?
Şaşırıyorlar evet ama pek çok sebebi olabilir. Örneğin bir tanesi annelikle beraber bunu nasıl yürütüyorsun… Ben bu eğitimleri bir insanın en verimli ve vakit anlamında müsait olduğu çocukluk ergenlik dönemlerinde aldım. Ailemin katkısı ve disiplini sayesinde istikrarlı gittim. Bir kere içselleştirdikten sonra bir daha kopamıyorsunuz zaten.
❏ İlk besteniz Doğum ve son besteniz Tuna… İkisi de anlamlı. Beste yapma süreciniz nasıl oluyor?
Besteler doğaçlama çalışma isteğiyle başladı. Tamamen içgüdüsel… Bir anlamda ben dinlemek istediğim müziği yapıyorum. Doğum benim ilk çalışmam. Hayatımda büyük bir kırılmaya ait, bir dönemi kapatıp yepyeni bir döneme başladığım zamanlara denk geliyor. İki Büşra arasında siyahla beyaz kadar fark var. Kendimi yeniden doğurduğumu düşünüyorum. Tuna da aynı şekilde eşsiz bir projeydi. Harika şeylere gebe oldu hem yapım aşaması, hem kayıt aşaması, hem de sonrası. Şair arkadaşım Furkan Çalışkan’ın yıllar önce Budapeşte’de yazdığı Tuna, Kısmet isimli çalışması üzerine besteledim. Ve yıllar sonra o metin başka bir formda anavatanına geri döndü. Macaristan’da Tuna Nehri’nin kenarında çok özel bir piyano atölyesinde kaydettik. Tuna için hazırladığımız videoda kayıt aşamaları var
❏ Yeni besteler geliyor mu?
Pek çok yeni çalışma yapma fırsatım oldu. 4. Albüm için hazırlanıyorum.
‘GÖNÜLDEN İSTEMESİ LAZIM’
❏ Piyano çalmayı öğrenmek isteyenler ya da çocuklarını yönlendirmek isteyen aileler için önerilerin var mı?
Çok küçük yaşta piyano öğrenmeye zorlamak bence. Onun yerine ritm duygusunu geliştirmek farklı müzikler dinletmek daha faydalı diye düşünüyorum. Bir de genellikle aileler çocuklardan daha hevesli oluyor ama bu çocuğun sebatla çalışması için asla yeterli değil. Onun gönülden istemesi lazım.
❏ Son olarak Büşra Kayıkçı, müzik dışında nelerden beslenir?
Mimarlıktan. Aslında müziğe bakış açımı üretim süreçlerimi tamamen mimarlık eğitimim orada öğrendiğim tasarım disiplini şekillendirdi. Suluboya çalışmaları yapmak renklerle oynamakta aynı şekilde bana çok ilham veriyor. Ve elbette diğer müzisyenlerin çalışmalarını dinlemek yeni çıkan işlerine süreçlerine şahit olmak her zaman enerji verir.