Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Kreşendo’nun düzenlediği “Bu Festival Bizim” üçüncü yılında 1-8 Kasım tarihleri arasında İstanbul’un birçok farklı mekanında gerçekleşecek. Bu yıl Mutluluğun Ritmi temasıyla ilerleyen festival, müzik festivallerine yeni bir soluk getiriyor ve müzisyen kadınları merkezine alarak çok sesli bir sahne yaratıyor. Bu Festival Bizim katılımcılarına; ilham verici konuşmalar, atölyeler ve konserlerle dolu bir program sunuyor.

Festival öncesi, Festival Direktörü Beril Sarıaltun ve Operasyon Direktörü Ezgi Karadayı ile bir araya geldik ve merak ettiklerimizi sorduk. Marina Satti, Nova Norda, Yasemin Mori, Kardelen, Melisa Karakurt gibi isimlerin yer alacağı festivalin hazırlık süreci nasıl gerçekleşti? Line-up’a nasıl karar verdiler? Neden mutluluğun ritmi? hepsi ve daha fazlasının cevabı röportajımızda seni bekliyor! Keyifli okumalar.

Bu Festival Bizim üçüncü kez müzikseverlerle bir araya gelme hazırlanıyor. Öncelikle festivali ve festivalin hazırlık sürecini sizden dinleyebilir miyiz?

Beril Sarıaltun: Üçüncü yıla gelirken festivalin organik bir şekilde büyüdüğünü ve birçok kişiye ulaştığını görmek çok heyecan verici. Festivalin hazırlık süreci oldukça kapsamlı. Bir yandan doğru sanatçıları belirlemek, diğer yandan mekanlarla anlaşmalar yapmak, etkinlik içeriğini planlamak gibi birçok detay var. En önemlisi, her yıl daha da büyüyen ve derinleşen bu festivale katkı sağlayan topluluğun enerjisi bize büyük motivasyon veriyor.

Ezgi Karadayı: Festivali üçüncü yılında gerçekleştirebilmek, daha çok insana ulaşmak ve bizce koskoca bir içerikle insanlarla buluşmak çok heyecan verici. Bir festival biter bitmez biz bir sonrakini hayal etmeye, konuşmaya başlıyoruz. Bunu paylaşmak ve realize etmek çok güzel bir duygu. Şu anda Türkiye’de yapılan diğer festivallerden farklı bir iddiayla, sadece kadınlardan oluşan bir line-up ve kapsayıcı, çok sesli diğer içeriklerle insanları buluşturmak en büyük motivasyonumuz.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Kreşendo (@kresendobiz)’in paylaştığı bir gönderi

Festivalin bu yılki teması “Mutluluğun Ritmi.” Bu temayı belirlerken nelere dikkat ettiniz? Neden mutluluğun ritmi?

Beril: Festival üçüncü yılı itibariyle ‘biz artık bu festivali sürdürüyoruz’ iddiamızın altını daha da doldurmaya başladık bence. Bu yıl festivalin insanlara hissettirdiklerini, Türkiye’de festival ekosistemine kattığı değeri tartıştık ekipçe. Festival şehirde bir müziğin sesini duymak gibi olsun diye düşündük, mutluluğun ritmiyle ilerlemek istedik bu nedenle. Bu yıl ilk kez bir kapanış paneli de ekliyoruz festivale: Karanlık Zamanlarda Umudu ve Mutluluğu Konuşmak. Bu da festivalde anlatmak istediğimiz derdi, çerçeveleyecek bir kapanış olacak diye düşünüyorum.

‘MÜZİSYEN KADINLARLA İLETİŞİM KURMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ’

Müzisyen kadınları merkezine alan bir festival. Aynı zamanda konserlerin yanı sıra ilham verici konuşmalara ve atölyelere de yer veriyorsunuz. Peki tüm bu operasyonu gerçekleştirirken sizler ilhamınızı kimlerden, nelerden alıyorsunuz?

Beril: Festivalin yaratım sürecinde topluluklarımızla kurduğumuz bağ çok önemli. Her atölye ve konuşma, hem sahnede hem de arka planda ne kadar çok kadının üretim sürecine dahil olduğunu ve bu süreçte ne kadar yaratıcı olduklarını görmek ilham verici. Bunun dışında ilhamımızı konuşmalardan atölyelere, konser veren müzisyenlerine festivalin topluluğundan ilham alıyoruz. Herkesin müziğe bakışı, üretim süreçleri ve karşılaştıkları zorluklar bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Ayrıca, birbirinden çok farklı müzikal disiplinlerden gelen kadınlarla çalışmak bizim bakış açımızı genişletiyor.

Ezgi: Biz sadece festivalle değil, yıl boyu, bugüne kadar temasımız olan veya bir şekilde bir araya gelebildiğimiz müzisyen kadınlarla ve sektörün farklı noktalarında var olan insanlarla, iletişim kurmaya özen gösteriyoruz. Bunun sayesinde festivali kurarken sektör içindeki insanların katkıları, bugüne kadar neyi eksik, neyi ihtiyaç gördüklerini dinlemek veya ekibin bu anlamdaki gözlemleri festivali kurgularken asıl ilhamımız oluyor.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Kreşendo (@kresendobiz)’in paylaştığı bir gönderi

Festival birçok farklı mekânda gerçekleşecek. Bu mekanları seçerken neleri önceliklendirdiniz?

Beril: Mekân seçiminde önceliğimiz herkesin kolayca ulaşabileceği ve rahat hissedebileceği yerler bulmaktı. Ayrıca mekanların her birinin festival ruhuna uygun olmasına dikkat ettik, yani sadece konser salonları değil, aynı zamanda ilham verici atölye ve konuşmalar için de uygun alanlar sağladık. Bir de mekanlar mümkünse erişilebilirlik kriterlerini yanıtlayabilen yerler de olsun istiyoruz.

Bu yıl line-upta yer alacak isimlere nasıl karar verdiniz? Sanatçıları değerlendirirken kriterleriniz arasında neler yer alıyordu?

Ezgi: Öncelikle bugüne kadar festivalimizde sahne almamış olan isimlere yer vermeye çalışıyoruz, kendini tekrar eden, alıştığı ve tanıdığı isimlere sahnede yer vermek kolaycılığından uzak durmaya çalışıyoruz. Elbette sahne üstünde, ismiyle öne çıkanlar kadınlar. Bu Kreşendo’nun en önemli iddiası. Bununla birlikte bugün birçok mekânda veya festivalde sahne alabilen, almakta olan kadınlarla henüz pek sık konser yapmamış ya da büyük line-up’lar içerisinde henüz yer almamış kadınları bir araya getiriyoruz. Festivalin önceliklerinden biri müzisyen kadınlara alan açmak ve birbirlerinin de desteği ile daha çok seyirciye ulaştırmak. Bu kriterler ile bir line-up hazırlıyoruz. Elbette müzikalite ve sahne performansı da etmenler arasında yer alıyor.

‘OPERASYONDA KİMLERLE ÇALIŞTIĞINIZ ÇOK ÖNEMLİ’

Müzikseverleri nasıl bir festival süreci bekliyor? Nasıl bir deneyimin parçası olacaklar?

Beril: Düşünecekleri, (kesinlikle) göbek atacakları, yarışacakları, güvende hissedecekleri, kahkaha dolu bir deneyim olmasını dilerim. Neşesiz bu iş zor.

Ezgi: Umarım yeni isimleri keşfedecekleri, sevdikleri isimlerle kavuşacakları, dans edecekleri, şarkı söyleyecekleri, yaratmak üzerine düşünecekleri ve yaratmayı deneyimleyecekleri bir festival bekliyor herkesi.

Etkinliklerin birçok iş kolu var. Bu süreçleri organize ederken nelere dikkat ediyorsunuz?

Ezgi: İyi bir ekip. Festival sürecinde operasyonda kimlerle çalıştığınız çok önemli. Çok iyi kurgulanmış bir festival operasyonda iyi ilerlemezse bu iş yatar. Biz de şu anda çok sevdiğimiz, çok güvendiğimiz insanlarla çalışıyoruz. Kalabalık değiliz ama özellikle festival gönüllülerimiz sayesinde çalışkan bir karınca topluluğuna dönüşüyoruz. Bununla birlikte iletişim de çok önemli. Festivalin ilk yılından bu yana bizim için önemli olan, her zaman konukların memnun ayrılması. İyi çalışan, titiz ve nazik bir ekiple her işin üstesinden gelinebilir.

Son olarak, Back on Stage okurlarına ve festival dinleyicilerine ne söylemek istersiniz?

Beril: Back on Stage’i uzun zamandır derinlikli içerikleriyle takip ediyordum. Festivalde okuyucularla buluşmak bizi çok mutlu etti. Umarım okuyucularıyla da festivalde denk geliriz. Hepsi ve daha fazlasına kresendobiz.com adresinden ve Kreşendo’nun sosyal medya hesaplarından (@kresendobiz) ulaşabilirsiniz.