Zeynep TOKER
Birkan Nasuhoğlu, mart ayında ilk solo albümü ne çok şey birikti içimde ile dinleyicisiyle bir araya geldi. Albüm fikri bir süredir aklında olan Nasuhoğlu, albümdeki parçaların kendi aralarında uyum yakaladığını ve bu yüzden de 2-3 ay arayla single olarak yayımlamaktan vazgeçtiğini dile getirdi. Yedinci Ev’in 3. albüm hazırlıklarına başladığını müjdeleyen Birkan Nasuhoğlu, detayları Back on Stage’e anlattı.
ο Mart ayında ilk solo albümünüz ne çok şey birikti içimde’yi yayımladınız. Yedinci Ev ile ara verdiğiniz dönemde solo olarak aslında birçok single ile dinleyicinizle buluştunuz ama hepsini tek bir albümde toplama fikrini bu zamana kadar bekletmenizin özel bir sebebi var mıydı? Grupla bir arada bir şeyler üretmenin, uzun uzun albüm hazırlık sürecine girmenin yorucu tarafından bıktığınız için mi bu zamana kadar beklediniz?
Yaptığım işi çok sevdiğim için asla herhangi bir evresinde bıkkınlık hissetmiyorum. Şarkıları single olarak yayınlamak biraz da yorucu bir iş aslında. Hepsi için ayrı görsel hazırlık, yayın hazırlığı, istatistik takibi vs. gibi başlıklar var. Bir albüm fikri bir süredir vardı aklımda. Aslında bu albümdeki şarkıları da 2-3 ay arayla single olarak yayınlayacaktım fakat şarkılar kendi aralarında beni oldukça etkileyen bir uyum yakaladı. Ben de onları ayrı tutmak istemedim ve albümün vakti geldiğini düşünerek bu kararı aldım.
ο Bu albümün hazırlık süreci nasıl gerçekleşti? Her şeyi sindirerek hazırladığınız bir süreç miydi? Ne kadar sürede tamamladınız?
Albümle ilgili stüdyo, görsel dünya, yayın tarihi gibi konularda içim kesinlikle çok rahat. Zaten içime sinmeyen bir işin arkasında da duramam. 6-7 ay yoğun bir çalışma içindeydik. Albüm tarihini belirlediğimizde bazı şarkılar tam değildi hatta. Ben onları tamamladım, yayın ile ilgili aylar öncesinden planladığımız takvimimiz hazırdı. Her şarkıya bir hikaye bulup lyric videolar hazırladık. Hikaye ve video konseptini bulma kısmı da epey vaktimizi aldı.
ο Her Yanım parçanızı yıllar önce yazmışsınız ama biz solo albümde dinleme fırsatı yakaladık. Bestelediğiniz bir parçayı dinleyicilerinizle paylaşıp paylaşmamaya neye göre karar veriyorsunuz? Doğru zaman olup olmadığını tamamen sezgilerinizle mi karar veriyorsunuz?
Bu hissiyat sanırım tecrübeyle doğru orantılı olarak gelişiyor. Paylaşmaya başladığım ilk dönemdeki hissiyatımla şimdiki farklı tabii. Ama yaptığım hangi şarkıyı yayınlayabileceğimi ya da kendi eksiklerimi bir süredir daha net görüyorum. Bir besteci ve söz yazarı olarak kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Doğru zaman kısmına cevap vermek benim için biraz iddialı olur. Bazı istatistiki bilgiler var bu konuda evet ama hepimizin zamanı bambaşka olduğu için net ve doğru bir zaman olduğunu düşünmüyorum. Üzerinde çalıştığım şarkılar oluyor. Bunlar tamamlandıkça bakıyorum duruma. Bazıları bekliyor, bazılar hemen yerini buluyor. Yani “Hadi şu zaman yayınlamak için şarkı yapayım” ya da “Hadi sıfırdan albüm yapayım” gibi bir çalışma içerisinde hiç olmadım.
ο Albümde daha önceden yazdığınız başka parçalar var mı?
Albümdeki en eski şarkılar Her Yanım ve Aşığım Ben.
ο Birkan Nasuhoğlu’nun içinde birikenlerin bir kısmına albümdeki parçaları dinleyerek ortak oluyoruz ama albümde yer bulmamış ve içinizde yer eden başka neler var? Ve tüm bu birikenleri ortaya dökmek için size ‘ilham’, ‘cesaret’ veren olaylar, isimler, şarkılar, şehirler… vs. nelerdi?
Hayatın kendisi kocaman bir ilham kaynağı. Benim kendimi ifade edebildiğim en güçlü yanım da şarkı yapmak. O yüzden etkilendiğim çoğu şeyi kendimce böyle anlatabiliyorum. Anlatmak istiyorum diyeyim aslında. Anlatarak rahatlıyorum. İçinde bulunduğum ya da şahit olduğum için etkilendiğim her olay bir süre demleniyor sonra bir şarkımda kendine yer buluyor.
ο Burada yaşamak gerçekten çok zor. Tüm bu zorluklarla başa çıkmaya çalışırken bir müzisyen olarak üretken olmak, motivasyonunu kaybetmemek çok daha zor olsa gerek. Tüm bu olumsuzluklar içerisinde akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?
Burada yaşamanın kolay olduğu bir dönem yok gibi zaten. Hep boğuştuğumuz, uğraşmak zorunda kaldığımız bir şeyler var. Herhangi bir konuda harekete geçmeksizin şikayet etmek, hayıflanmak bana manasız geliyor. Depresif kalmak için de şartlar zaten çok uygun. E ben kendimi iyi hissetmezsem, kendimi sevemezsem, kendime bakmazsam kime ne yararım olabilir? Böyle bir zorunluluğumuz da yok evet ama ben herkesten ve her şeyden önce kendi akıl sağlığımı kendim için korumaya çalışıyorum, sağlığıma kendim için önem veriyorum. Kendimi tanımaya başladıkça motivasyon kaynaklarımı da fark etmeye başladım. Onları dikkate alarak yaşadığım zaman kendimi iyi hissediyorum. Bu düzenimin bozulmaması için de çaba gösteriyorum. Hareket etmek ve hareket halinde olmak bana çok iyi geliyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο GTR Müzik ile birçok işe imza attınız. Şu an birlikteliğiniz devam ediyor mu? Müzik üretiminizde, Gökhan Türkmen ve GTR Deney Evi’nin size sağladığı avantajlar veya dezavantajlar neler oldu?
Gökhan Türkmen, her şeyden önce insanlığı ile beni etkilemiş birisi. Müzisyenliği ve müziğe bakış açısı da bana çok şey kattı, katıyor. Birlikte çalışmıyoruz ama dostluğumuz tabii ki devam ediyor. Fırsat buldukça buluşuyoruz, fikir alışverişi yapıyoruz. GTR Müzik ile ilişkim ilk solo şarkılarımı yayınladığım döneme denk geliyor. Bana olan inançları işimde beni daha güçlü bir insan yapmıştır.
ο Uzun bir aradan sonra Yedinci Ev ile yeniden bir araya geldiniz. Birleşme kararını nasıl aldınız? Yıllar içerisinde aranızda böyle bir ihtimal söz konusu oluyor muydu?
Böyle bir ihtimali hiç konuşmamıştık fakat pandemi dönemindeki ilk Zoom toplantımızda da bu fikre kimse şaşırmadı. Birleşmemizdeki en büyük pay dinleyicilerimize ait. Peşimizi asla bırakmadılar. Dinlenme, takipçi sayılarımız, aldığımız mesajlar her geçen gün arttı. Biz de ne yapabiliriz diye kendi aramızda konuşmaya başladık ve tekrar bir araya gelme kararı aldık. Şimdi keyifli konserler yaşıyoruz, yeni şarkılar yayınlıyoruz. Hatta Yedinci Ev’in 3. albüm hazırlıklarına da başladık.
ο Solo kariyerinizde kararları tek başınıza alıyorsunuz, tamamen sizin fikirleriniz hayata geçiyor. Görece daha rahat ve özgürken yeniden grupla bir araya gelmek, birlikte kararlar almak, bu sorumluluğun altına girmek gözünüzü korkutmadı mı? Bi’ noktada alışmış olduğunuz düzeni bozmuş oldunuz.
Aslında solo kariyerimde de tamamen tek başıma değilim. Menajerim, plak şirketim, ses mühendisimiz derken sayı artıyor. Düşünüp, karar alma kısmı yalnız olduğum için biraz hızlanıyor sadece. Hiçbir zaman tamamen kendi bildiğini okuyan birisi olmadığım için yapılan işte emeği geçen herkesin fikrini duymak isterim. Yedinci Ev tarafında artık yılların verdiği arkadaşlığın getirdiği bir karar alma mekanizmamız var. Çok da zorlanmıyoruz zaten. Üçümüz kafa kafaya verip bizim için en hayırlı olacak olan neyse o fikri, o kararı vs. almaya çalışıyoruz.
ο Yıl içerisinde hem solo hem de grupla konserlere tam gaz devam edeceksiniz değil mi? Yoksa birinden birine mi ağırlık vermeyi planlıyorsunuz?
Solo konserleri sahnede tek başıma, akustik setup ile yaptığım için her mekanda ya da sahnede konser tam verimli olamıyor. O yüzden çok sık solo konser olmayacak gibi görünüyor. Ama Yedinci Ev’le durum daha farklı. Olabildiğince çok konser vermek, farklı şehirlerde çalmak istiyoruz.
ο Dinleyicilerinizi bekleyen sürpriz projeler var mı?
Sürpriz proje yok ama bu sene içerisinde 2 yeni solo şarkı yayınlama planım var ve söylediğim gibi; Yedinci Ev’in 3. albüm hazırlıklarına başladık. Bu haberleri verebilirim.