Zeynep TOKER
Geçtiğimiz günlerde bir Paul Verlaine şiiri olan Öptüğü Piyano isimli şarkısıyla dinleyicisiyle buluşan Beyza Doğuç, şiiri bestelerken Fransız şairin o dönemdeki ruhunu şarkıya yansıtmaya çalıştığını söylüyor. Şiirin anlamı üzerine düşündükçe notaların aynı ruhu yakaladığını hissettiğini söyleyen müzisyen, parçayla ilgili tüm detayları Back on Stage’e anlattı.
ο Paul Verlaine’in şiirini bestelediğiniz Öptüğü Piyano isimli parçanızla dinleyiciyle buluştunuz. Bu şiirin sizdeki yerini öğrenebilir miyiz? Bestelemeye nasıl karar verdiniz?
Paul Verlaine’in şiir kitabı çok uzun zamandır kitaplığımda yer alıyor. Şarkı üretmek için farklı teknikler denediğim; bir kitabın son cümlesinden ilham aldığım, bir çizgi romandaki diyalogdan esinlendiğim farklı içerikler üretiyordum. Sonra ‘Bir şiiri şarkıya çevireceğim’ konseptiyle Verlaine’in kitabını elime alıp rastgele açtığım bir şiiri olan Öptüğü Piyano’yu besteledim. Bu içeriği TikTok’ta paylaştığımda şarkının tam halini yapıp çıkarmak aklımda yoktu. Ancak video iki milyon kişi tarafından izlenince ve insanların tam halini gerçekten istediğini görünce, ben de büyük bir keyifle şarkıyı tamamladım. Şiiri bestelerken Fransız şairin o dönemdeki ruhunu şarkıya yansıtmaya çalışmıştım. Şiirin anlamı üzerine düşündükçe de notaların sahiden aynı ruhu yakaladığını hissettim. Bu sebeple şiirin bendeki yeri ben şiiri besteledikten sonra oluştu. Öptüğü Piyano, çok yoğun bir anlam dünyasına sahip bir şiir. Öyle güzel bir şiir ki; aynı hissi yansıtmaya çalıştığım anda dahi şarkı birçok insanın beğenisini kazanmayı başardı. Ta 19. yüzyıldan kopup sanatıma büyülü bir şekilde yön verdiği için benim için yeri çok ayrı.
ο Şarkıyı klip çalışmasıyla birlikte dinliyoruz. Klibin hazırlık süreci nasıl gerçekleşti? Senaryonun yazılım aşamasına dahil oldunuz mu?
Yönetmenim Eyüp Öztürk ile şarkının klibine dair aldığımız ilk toplantıda şarkıyı dinlediğimizde hayalimizde canlanan şeylerin aynı olduğunu fark ettik. Bu bizi çok mutlu etti, çünkü şarkının hissiyatını yakaladığımızı hissettirdi. Sonra Redlime Pro ekibi ile bir araya gelerek klibin senaryosunu son haline getirdi ve ilk günden son ana kadar klip süreci harikaydı. Bütün ekiple çok uyumluyduk, çok eğlendik ve eksiksiz bir şekilde istediğimiz klibi ortaya çıkardık. Kurulan sahneyi gördüğümde, kamera görüntülerini izlediğimde ve kurgunun son hali elime ulaştığında çok mutlu oldum. Her aşama birbirinden güzeldi. Böyle bir şiire yakışan; şiir gibi bir klip yaptığımızı düşünüyorum.
ο TikTok üzerinden yapmış olduğunuz cover’ları yayınlamaya devam ediyorsunuz. Yapmış olduğunuz cover’lara nasıl karar veriyorsunuz? Günümüzde cover parçalara sıcak bakmayan bir grup da var, bu düşünce hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cover yaparken kendi sevdiğim veya kendi tarzımda denemek istediğim şarkıları seçiyorum. Daha iyi üretebilmenin yolunun, başka sanatçılarının sanat eserlerini anlamaktan geçtiğine inanıyorum. En iyi anlamanın yolunun da aynı eseri yeniden üretmek, kendi sanatçı gözünden yeniden yaratmak olduğunu düşünüyorum. Bach’ın hayatını okuduğumda dahi; sevdiği müzik eserlerinin aynısını yeniden besteleyerek ve yeniden kağıda geçirerek pratik yaptığını öğrenmiştim. Dolayısıyla kendini geliştirmek için harika bir yöntem olmasının yanı sıra, keyifli de bir iş cover yapmak. Benim daha iyi ve daha özgün beste yapmamı sağladığını söyleyebilirim.
ο Ankaralı müzisyenlerle bir araya geldiğimizde orada müzik üretimine daha da odaklanabildiklerine dair açıklamalarda bulundular. Siz de Ankara’da büyüyen bir isimsiniz. Ankara’nın müziğinize katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?
İstanbul’da bir buçuk sene yaşamış birisi olarak; Ankara’nın üretime inanılmaz katkısı olduğunu garanti bile ederim. İstanbul’da zaman 2x hızında akıyor. Ankara’da ise herkes sakin, rahat, zaman sanki şehre uyum sağlıyor. İstanbul’un heyecanını ve aktifliğini ayrı sevsem de günün sonunda üretebilmek için buraya dönmem gerek gibi hissediyorum.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Müzik dışında video çekmekten de hoşlanıyorsunuz. İlerleyen süreçte sizi kendi video klibinizi yönetirken görebilir miyiz?
Şimdiye kadar kendi video kliplerinin birçoğunu kendim yönettim ve kendim çektim. Müzik kariyerine karar vermeden önce yönetmenliği çok istediğim ve ağırlık verdiğim bir dönem de olmuştu. Ancak zaman geçtikçe, müzik alanındaki profesyonelliğimin kliplerime de yansımasını istiyorum. Neredeyse bütün mesaimi kendimi müzik konusunda geliştirmeye harcadığım için de kendimden yönetmenlik alanında profesyonellik beklememem gerektiğinin farkındayım. Bu yüzden mesaisini bu işi iyi yapmaya harcayan insanlarla çalışmanın, ortaya çok daha iyi bir sanat eseri çıkaracağını biliyorum. Yine bütün sürece eşlik etmekten ve fikirlerimi paylaşmaktan keyif alsam da işler ilerledikçe profesyonel ekiplerle çalışmayı tercih ederim. Belki arada sırada yine kendim bir şeyler çekerim ama hele ki Öptüğü Piyano‘nun klibinden sonra bütün mesaisini video konusunda profesyonelleşmeye harcamış insanlarla çalışmanın bana çok daha fazla şey katacağını düşünüyorum.
ο Yıl içerisinde dinleyicilerinizi neler bekliyor? Sürpriz projeler var mı?
Çok sık ürettiğim için elimde hep bir sürü şarkı, kafamda hep bir sürü proje oluyor. Bu süreçte dinleyicilerimle paylaşmak konusunda çok heyecanlı olduğum şarkılar var. Ayrıca daha önce denemediğim tarzda şeyler denediğim ve gerçekten şaşıracaklarını düşündüğüm birkaç şarkı ve klip fikrim de var. Sürpriz projeler içimdeki sanat heyecanı devam ettiği sürece daima olacak gibi gözüküyor.