Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com
Yepyeni bir festival; Denizbank VoiceUp A Capella Festival, 22-27 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’un farklı noktalarında müzikseverlerle bir araya gelmeyi bekliyor! Nam-ı diğer ses sihirbazı, Şef Başak Doğan‘ın kurucu sanat direktörlüğünü yürüttüğü Vokal Akademi çatısı alında gerçekleşecek olan festivalin detaylarını bu röportajımızda derinlemesine öğreniyoruz!
Festivalin çıkış noktası nasıl oldu? Atölyelerde yer alacak şefler nasıl belirlendi? Festivalde katılımcıları neler bekliyor? Hepsi ve daha fazlasını biz sorduk, Başak Doğan anlattı.
ο DenizBank VoiceUp A Capella Festivali’nin çıkış noktası nasıl oldu?
Kurucusu olduğum Vokal Akademi çatısı altında, iki koromuzun çalışmalarının yanı sıra pek çok atölye, mini konser ve kayıt faaliyetlerimiz oluyor. Bazen yurt dışından eğitmenler getirip özel atölyeler yapıyoruz. Münferit şekilde yaptığımız tüm bu çalışmaların özünde, çok sesli koro müziğini a capelle türünü yaygınlaştırmak, insanlara yakınlaştırmak yatıyor. Yıllardır da böyle bir festivalin kurgusunu yapıyor içeriğini tasarlıyoruz. Tüm amacımız, yurt dışındaki bu bilginin, uzmanlığın ülkemizdeki müzik sahnesine de katkı sağlaması, bizim müziğimizi o insanlarla buluşturmak ve bir açılım yaratmak. Janrlar arasındaki geçişkenliğe alan açmak. İşte festivalimizin fikri böyle doğdu. İsim sponsorumuz DenizBank bizi desteklemeye karar verdiği zaman da tüm bu kürasyonda yer alan yabancı isimleri şehrimize getirme fırsatını yakaladık ve hızlıca uygulamaya geçmek üzere kolları sıvadık.
ο Bu festival müzikseverlere nasıl bir deneyim sunmayı amaçlıyor?
6 gün sürecek, dolu dolu bir festival! Gün içinde çeşitli atölyelere katılıp akşamları da ücretsiz olarak şehrin çeşitli ve değerli mekanlarında sunduğumuz konserleri izleyebilecek katılımcılar. Çok renkli bir program oluşturmaya çalıştık; atölye konu başlıklarını olabildiğince çeşitlendirdik; akşamüstleri park alanlarında açık şarkı söyleme etkinlikleri koyduk. Şarkı söyleyen, söylemeyen herkese kapımız açık.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Festivalde sahne alacak sanatçılara nasıl karar verdiniz?
Yıllardır, a capella koro müziği alanında yurt dışındaki isimlerle de geliştirdiğimiz bir ilişki ağı var. Bazı dönemler ben de onlardan davet alıp, yine onların ülkelerinde atölyeler düzenliyorum. Bu bir bilgi, deneyim alışverişi. O nedenle uzmanlığını iyi bildiğimiz ve buraya getirmek üzere listemize aldığımız pek çok isim vardı. The Real Group, festivalimizin ana grubu olarak geliyor. Onlar a capella müziğin 40 yıllık öncü temsilcileri, bu buluşma tabii tesadüf olmadı, onlar olmadan olamazdı dedik. Mesela, benim Danimarka Kraliyet Akademisi’nden hocam Jim Daus Hjernøe’yi davet ettik. Kendisi, benim burada da uyguladığım Vocal Painting’in yaratıcısı.
ο Festivalde “Müzikte Kadın Liderler” paneline de yer veriyor olacaksınız. Bu panel için konuşmacıları belirlerken en çok neleri dikkate aldınız?
Öncelikle kadın olmalarına (gülüyor) sonra da müzik sahnesine dokunmuş ve orada mücadele hikayeleri olan kadınlara ulaştık. Hepsi değer verdiğimiz, alanlarında çok başarılı isimler, moderatörümüz ise değerli akademisyen hocamız Dr. Aylin Vartanyan. Bundan sonraki festivallerde de devamlılığını sağlamayı amaçlıyoruz bu panelin ve etrafında yapılacak çalışmaların. Zira konuştuklarımızdan bir sonuç raporu çıkarıp yayınlayacağız. Melike Şahin, Ceren Gündoğdu, Ece Dizdar ve Panda Van Proosdij katılımlarıyla kadınların yaratıcı alanda eşit fırsatlara sahip olmasını desteklemeyi ve çok sesli müzik alanında toplumsal cinsiyet kaynaklı eşitsizlikleri masaya yatırmayı amaçlıyoruz.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Cemal Reşit Rey, Sanatçılar Parkı, Arter Sevgi Gönül Oditoryumu gibi birçok farklı mekana yayılan bir festival. Peki sizce mekanların ruhu var mıdır? Seçilen bu mekanlar festivalin ruhunu taşıyacak mıdır?
Biz kendi korolarımız Chromas ve Vokal Akademi Pop&Caz Korosu ile de ruhu olan, farklı tınlayan mekanların peşinde koşarız. Tınlamayı seven ve a capella dünyasında müzik üreten herkesin de böyle bir tutkusu olduğuna şüphem yok. İstanbul ise tarihi zenginlikleriyle pek çok farklı mekana ev sahipliği yapıyor. Yurt dışından bunca katılımın olacağı bir festivalde mekan seçimi yaparken özellikle bu çeşitliliği ve büyüyü yansıtacak yerler olmasına dikkat ettik.
ο Dünyaca ünlü koro şefleri ilk kez Türkiye’de eğitim verecek. Böyle bir şeye öncülük ettiğiniz için neler hissediyorsunuz?
Çok mutlu ve gururlu hissediyorum elbette. Bir yandan müthiş bir heyecan duyuyorum. Ülkemizde genç müzisyenler keşfetmeye çok açıklar, onlara bu fırsatı sunabiliyor olmak çok tatmin edici bir duygu. Türler arası daha akışkan daha cesur müzikler üretebileceğimize inanıyorum böylelikle.
ο Ekonomik koşulları göz önünde bulundurursak bilet fiyatları birçok etkinliğe göre uygun kalıyor. Herkese erişebilir olabilmek için mi bilet fiyatlarını bu seviyelerde tuttunuz?
Evet. Bizim festivalimiz, kar amacı gütmeyen bir festival. İsim sponsorumuzun desteğiyle bu muhteşem line-up’ı oluşturabildik ve onları burada ağırlıyoruz. Bilet satışımızdan elde ettiğimiz geliri de festival katılımcılarına en iyi deneyimi yaşatmak için kullanıyoruz. İki yılda bir düzenlenecek, kentin kültür sanat hayatına yeni bir kapı açacak bu festival, olabildiğince fazla insanla buluşmalı.
ο Son olarak Back on Stage okurlarına neler söylemek istersiniz?
Şarkı söylememiş olabilirsiniz, şarkı söylemeye cesaret edememiş ama yeteneğiniz olduğunu düşünüyor olabilirsiniz; ya da yurt dışına gidip eğitim almak istediğiniz isimler ayağınıza gelsin istiyor olabilirsiniz, herkese kapımız açık. Eğer çok vaktiniz yoksa ve günlük olarak katılabilecekseniz, bunun için de günlük biletlerimiz satışta. Hiç olmadı akşamki ücretsiz konserlerimize katılımınızı heyecanla bekliyoruz.
Festival boyunca yapılacak atölyelerin ardından katılımcılar bir araya gelerek kapanış konserinde sahne alacak. Bunun da çok keyifli ve renkli bir akşam olacağına inanıyorum.
Festival biletleri için tıkla!