Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Şehrin caz hali için geri sayım başladı! Akbank Caz Festivali 34. kez müzikseverlerle bir araya gelmeye hazırlanıyor. 28 Eylül – 13 Ekim tarihleri arasında; dört Grammy Ödülü sahibi davulcu Antonio Sánchez’den multi-enstrümantalist Kahil El’Zabar’a, iki Grammy Ödülü sahibi Kurt Elling’den çağdaş cazın özgün piyanistlerinden Brad Mehldau’ya, 30’un üzerinde sanatçıyı ağırlayacak olan 34. Akbank Caz Festivali öncesi, Festival Direktörü Gözde Sivişoğlu ile bir araya geldik ve festival sürecini konuştuk.

Her yıl yeni içerikler, deneyimler ve mekanlarla festivali büyüttüklerini söyleyen Gözde Sivişoğlu, her şeyin temelinde merak ve yenilik heyecanı olduğu için festivalin uzun yıllar boyunca şehri etkisi altına aldığını söylüyor. Gençleri her zaman çok önemsediklerini ve onlara caz müziği aşılamak istediklerini söyleyen Sivişoğlu, “Gençler için yarattığımız projeler bu sene festivalimizde yer alacak.” diyor. 34. Akbank Caz Festivali’nin perde arkasındaki tüm detaylar röportajımızda seni bekliyor. Keyifli okumalar!

ο 28 Eylül -13 Ekim tarihleri arasında 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 30’un üzerinde sanatçı ağırlayacaksınız. Şehri yeniden caz etkisine alıyorsunuz, neler hissediyorsunuz?

Festival her yıl içeriğine yeni deneyimler katmayı hedefleyen bir festival. 34 yıllık birikimini kaybetmeden, kazandığı deneyimlerle ve kazandığı seyircileri ile her zaman daha ileriye gitmeyi hedefleyen bir etkinlik oldu. Akbank Caz Festivali kendini gençleştiren, teknolojiye ayak uyduran, dünyayı izleyen bir deneyime dönüştü. 34. yılda bunu daha iyi anlıyoruz, bu sene de oldukça dolu bir programla seyircilerimizi misafir edeceğimiz için çok mutluyuz. Yaklaşık 20 farklı mekanda, İstanbul’un 10 farklı ilçesine/mahallesine yayılıyoruz; İstanbul çok dinamik ve aynı zamanda büyülü, gizli hazinelere sahip bir şehir. Biz de festivalin yeniliklere her zaman gözünü açan mirasını devam ettirdiğimiz ve şehri caz etkisine aldığımız için büyük heyecan duyuyoruz.

ο Akbank Caz Festivali’nin tam 34 yıldır müzikseverlerle bir araya gelmesini, bu kadar uzun soluklu bir festival olmasını neye bağlıyorsunuz? Püf noktası nedir bu işin?

Bence bu işin püf noktası merak etmek. Bence her şeyin temelinde merak ve yenilik heyecanı var. Bu heyecanı da festivalimize her yıl yeni içerikler, deneyimler ve mekanlar ekleyerek büyütmeye çalışıyoruz. Bir festivalin tüm yeniliklere ve deneyimlere açık olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle  uluslararası ve yerli festivallerde nasıl yaklaşımlar izlendiğini gözlemlemek çok önemli, festivalimizin mottosu Şehrin Caz Hali, şehrin bize ne söylediğine dikkat ediyoruz, şehrin dinamiklerine, değişimine ayak uydurmaya çalışıyoruz. Her zaman dünyada neler oluyor diyerek ve merak ederek yani etrafımızın farkında olarak festivalimizi ve kendimizi zinde tutup, sürdürebilir olmaya çalışıyoruz. Farklı ülkelerdeki festivalleri gerek fiziksel gerek online takip ediyoruz. Her caz festivalinin hatta hemen hemen her müzik festivalinin programını inceleyip yeni sanatçıları keşfedip dinlemeye çalışıyoruz.

‘MÜZİKAL DENGEYİ KORUYARAK HERKESLE BİR ARAYA GELMEYE ÇALIŞIYORUZ’

ο Bu yıl line-up’ta yer alacak isimlere nasıl karar verdiniz? Sanatçıları değerlendirirken kriterleriniz arasında neler yer alıyordu?

Programı oluştururken yenilikçi ve çeşitliği korumaya çok dikkat ediyoruz. Programı oluştururken her sene “Festivalimizin kimliğini korurken, bu sene farklı neler yapabiliriz, festivale neler ekleyebiliriz?” diye soruyoruz ekip olarak. Çıkan fikirleri bir potada eritip harekete geçiyoruz. Bu yıl da bu parametreleri gözeterek bir programlama yapmaya çalıştık. Festivalimizdeki müzikal dengeyi de koruyarak herkesle bir araya gelmeye çalışıyoruz. Klasik caz, modern caz, hip-hop ve caz birliktelikleri, avangard tarzlar, türk makamlarının cazla harmanlanan projeleri gibi birçok örneği barındırıyoruz. 34. yılımızı müzisyenler ve dinleyicileriyle bir araya gelerek kutluyoruz. Bu yıl festivale farklı müzik türlerinden sanatçılarımızı da festivale davet ederek cazı diğer müzik türleriyle buluşturmak için yola çıktık. Mutlaka her festivalimize özel projeler yaratıyoruz, sipariş ediyoruz. Ülkedeki üretim ve yaratım alanını her zaman desteklemeye çalışıyoruz.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Akbank Sanat (@akbanksanat)’in paylaştığı bir gönderi

ο Müzikseverleri nasıl bir festival süreci bekliyor peki? 34. Akbank Caz Festivali’nde nasıl bir deneyimin parçası olacaklar?

Müzikseverleri çok katmanlı ve seyir ve dinleme zevki yüksek konserler bekliyor. Birbiriyle konuşan konserler, içerikler ve eğitim programları ile bu festivalin mutlaka kendilerine dokunan bir yönüyle buluşabileceklerine inanıyorum. Türkiye’nin en köklü caz festivali olan Akbank Caz Festivali 1991 yılında İstanbul’da düzenlenen konserler ile başladı ve o günden beri dünyanın en önemli caz müzisyenlerinin yanı sıra gelecek vadeden genç kuşaktan yeni isimlere de programlamasında yer vermeye devam ediyor. Biz de geçmiş ve gelecek arasında bir denge kurarak ilerliyoruz. Festival; bugün paneller, atölyeler, dinletiler ve disiplinler arası projeleriyle çok yönlü bir organizasyon haline gelmiş bulunmakta. Yıllar içinde genişleyen müzikal yelpazemiz kapsamında klasik ve modern cazın yanı sıra elektronik müzik ve dünya müziğinin farklı projelerine de yer vermeye özen gösteriyoruz. Aynı zamanda festival, gelecek vadeden genç kuşaktan yeni isimlere de programlamasında yer vermeye devam ediyor. Gençlerin takip ettiği, sevdiği isimleri de festivalde ağırlamak çok bu bağlamda çok önemli, çünkü gençler artık teknoloji ile birçok isme kendisi ulaşabiliyor, yeni isimleri keşfedebiliyor ve takip ettikleri isimleri festivalde görmek onları çok heyecanlandırıyor.

ο Eğitimler de olacak sanırım. Ne gibi ek etkinlikler planlanıyor?

Bu sene yine çocuk atölyelerimiz festivalde yer alıyor. Çocukların yaratıcılıklarını desteklemenin çok önemli olduğuna inanıyoruz ve her sene festivalimizde çocuklara yer açıyoruz. Çocukların büyürken örnek aldığı/deneyimlediği kültür sanat etkinlikleri gelişimlerinde olumlu rol oynarken, ilerleyen dönemlerde de müzik dinleyicisi olarak bilgili ve keşfetmeye açık bir alan yaratıyor. Bu deneyimler aynı zamanda çocukları küçük yaşlardan itibaren sanatçı olmaya teşvik edebiliyor. Bizler de onlarla bir arada olmanın mutluluğuyla birlikte festivalimizin hem gelecekteki yeni dinleyicilerini, müzik severlerini hem de sanatçılarını ağırlıyoruz. Gençleri her zaman çok önemsiyoruz ve onlara caz müziğini aşılamak ve anlatabilmeyi çok istiyoruz. Kurumlarla ve farklı komünitelerle gerçekleştirdiğimiz ve gençler için yarattığımız projeler bu sene festivalimizde yer alacak. Bu paylaşım alanlarından bir tanesi fugamundi ile birlikte dinleyicilerle bir köprü oluşturma fırsatını bulduğumuz ve müzik üzerine kurulu bir diyalog ortamı yaratarak katılımcılara özel dinleme deneyimi sunduğumuz caz dinleme kulübü var. Bir diğer kıymetli etkinliğimizde de Kreşendo ile birlikte katılımcıları dinlemeye, ilham almaya ve üretmeye davet ediyoruz. Böylelikle gerçekleşen söyleşinin ardından dileyen katılımcılar üretimlerini de paylaşma fırsatı buluyor. Bu iş birliklerinin yanısıra JAmZZ projesini tekrar hayata geçiriyoruz. İçeriği de biraz farklılaştırıp, yeni ve dinamik içeriklerle gençleri caz kazandırmaya devam edeceğiz.

‘BİLET FİYATLARININ ULAŞILABİLİR OLMASINA ÇOK DİKKAT EDİYORUZ’

ο Sadece sahne değil, etkinliklerin; temizlik, güvenlik, biletleme gibi birçok iş kolu var. Bu süreçleri organize etmek nasıl bi’ süreç içeriyor? Nelere dikkat ediliyor?

Bir sonraki senenin festival çalışmaları festival bitmeden başlıyor. Programı şekillendirmeye yerli ve uluslararası sahneye kulak vererek başlıyoruz. Yeni projeler, yeni isimler ve farklı coğrafyalardan birçok detayı gözeterek yaklaşık 1 yıla yayılan süreçte lojistik, iletişim, prodüksiyon ve sanatsal aşamalarını planlayarak ilerliyoruz. Saha çalışmaları ve mekan ilişkileri de bu sürecin devamına eklenerek projeleri şekillendirmemizi sağlıyor. 34. yıla yayılan festivalimizde tabii ki en büyük desteklerimiz ekip arkadaşlarımız, festival mekanlarımız ve sanatçılarımız oluyor. Festivalin bir ekip işi olduğuna inanıyorum ve Akbank Caz sürecinde de tüm kararları festival ekibiyle veriyoruz. Bir programı seyirci ile buluşturmak tabii ki çok stresli bir iş ama prodüksiyondan, sanatçı ağırlamalarına, mekan seçimlerimizden, rehberlerimize, finansal yönetiminden, iletişim çalışmalarına kadar her detayın doğru bir akış halinde olmasına özen gösteriyoruz. Programı oluştururken tüm süreci ekipteki çalışma arkadaşlarımızın uzmanlık alanlarına danışarak ve detaylandırarak inceliyoruz. Bu aynı zamanda büyük bir süreci yönetmeye çalışırken güvenli hissedeceğiniz bir alan yaratıyor. Festival seyircimizin, takipçilerimizin ve sanatçılarımızın yorumlarını da her sene dikkatle dinleyip not ediyoruz.

 

ο Ülke ekonomisi, dolar kuru… Bunlar festival standartlarına ve özellikle de bilet fiyatlarına nasıl yansıyor? Mekanlar farklılık gösteriyor ama kombine gibi bir format mümkün olabilir miydi?

Festivalimizin misyonunu ve vizyonunu asla kaybetmeden, festivalin program dengesini de gözeterek, değişen şartlara ve dinamiklere uygun olarak en iyi festival içeriğini kurgulamaya ve dinleyicilere sunmaya çalışıyoruz. Bilet fiyatlarının ulaşılabilir olmasına çok dikkat ediyoruz. Oldukça geniş bir müzikal yelpazede örnekler sunuyoruz, her jenerasyona ve dinleyiciye uygun ulaşılabilir ve ilgi çekici içerikler hazırlamaya çalışıyoruz. Çok farklı mekanları kullanıyoruz ve festival geniş bir zamana yayıldığı için açıkçası kombine bilet mekanizması kolay bir süreç değil, dengeyi tekil biletlerle yürütmeyi tercih ediyoruz.

ο Son olarak, Back on Stage okurlarına ve festival dinleyicilerine ne söylemek istersiniz?

Festival olarak üretimi ve yaratıcılığı her zaman destekliyoruz. Bu yaklaşımın seyircilerle, sanatçılarımızla ve festivali takip eden dinleyicilerimizle karşılıklı bir ahenk içinde olduğuna inanıyoruz. Bu heyecanı ve dinamizmi her sene festivalimize yansıtmaya çalışıyoruz, ve bu heyecanı yaşamak için sizin aracılığınızla tüm müzikseverleri festivalimize davet ediyoruz.