Ahmet YATĞIN

Enstrümantalistlerin kötü çocuğu, 2Cellos’un kurucu üyesi Hauser, Charm Music Türkiye organizasyonuyla 3 konserlik mini turne için Türkiye’ye geldi. Müzisyen, Çaykovski’den Lady Gaga’ya Shostakovich’ten Shakira’ya klasik müzik öncülüğünde performans sergiledi. Öncesinde Zoom’da Hasuer ile sohbet ettik.

Müziğiniz aracılığıyla dinleyicilerinizle kurduğunuz bağı nasıl ifade edersiniz?

Dünya çapında bu kadar çok hayranım olduğu için çok şanslıyım. İşin çılgınca ve iyi olan yönü ise çellonun herhangi bir dil engeli olmaması. Küçük çocuklardan tutun da diğer tüm insanlar yaptığım şeyi eşit derecede anlıyor. Konserlerin bütün jenerasyonları birbirine bağladığını görmeye bayılıyorum.

‘KÖTÜ ŞEYLERİ GÖRMEZDEN GELMEYE ÇALIŞIYORUM’

Dünya genelinde yaşanan savaş ve pandemi gibi olaylar sizi nasıl etkiliyor? Tüm bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Yolculuğunuzu, müziğinizi nasıl etkiliyor?

Dünyadaki tüm kötü şeyleri görmezden gelmeye çalışıyorum ve sadece iyi şeylere odaklanıyorum. Benim işim sadece olumlu şeyler yaymak. Bence bu yüzden insanlar beni seviyor çünkü hiçbir şey umurumda değil. Siyaset insanları bölüyor, benim işimse herkesi birbirine bağlamak ve bunu, hayata karşı bu olumlu tutumu hissedebiliyorlar. İşte bu yüzden konserlerime bu pozitif ve güzel şeyi bunu deneyimlemek için geliyorlar.

İstanbul’dan bahsederken nasıl bir melodi duyuyorsunuz?

Türk melodisi duyuyorum. Türk müziği çok ilginç, harika melodiler ve ritimler barındırıyor. Şarkılarda ve düzenlemelerde çok fazla yaylı var, kulağa mükemmel ve doğal geliyor. Daha fazlasını öğrenmek ve daha fazla Türk müziği keşfetmek istiyorum. Belki bir gün sadece Türk müziğinden oluşan bir albüm yapabilirim.

Türkiye ve Doğu ülkelerinde daha farklı melodilerin olduğu ve genellikle tek sesli enstrümanların kullanıldığı buna karşı Batı ülkelerinde daha az melodi fakat daha senfonik bir yaklaşım olduğu söylenir, buna katılır mısınız?

Evet, Türk melodileri duygu ve tutku dolu. Çello gibi bir enstrüman için mükemmel.

‘ANLAMLI BİR ŞEYE ODAKLANMALISINIZ’

Çevremizdeki birçok kişi başarıyı dinlenme ve konser sayıları olarak ele alır. Sizce bu başarı takıntısı kariyerinizi ve üretiminizi etkiliyor mu? Sayılara ve başarılara takılır mısınız?

Evet, sadece konuşurlar ama gerçek başarı bir yaşam biçimidir. Küçüklüğünüzden beri yaptığınız bir şeydir. Başka bir şekilde yaşamayı hayal bile edemezsiniz. Bu yüzden dünyada çok az insan gerçekten başarının bedelini ödeyebilir, bu sizin kanınızda olmalı. Bununla doğmanız gerekir. Sizin için doğal bir şey olmalı. Görevin başında olduğunuzu hissetmeniz gerek. Hayattaki amacınız bu olmalı. Ben tüm hayatımı dünyanın dört bir yanındaki binlerce insana müzik yaymaya adadım, pek kolay bir şey değil. Bunun için doğmuşsanız başarabilirsiniz. Zihninizde doğru hedefe sahip olmanız gerekir. Sadece parayı önemsiyorsanız, parayı asla kendinize çekemezsiniz. Sevdiğiniz bir şeyi yapmanın yan ürünü gibi olmalıdır, sonrasında para size gelecektir. Anlamlı bir şeye odaklanmalısınız. Öyle bir şey ki, bilirsiniz, yüzeysel şeyler değil. Yapay bir şeye odaklanırsanız, başarınızı sürdüremezsiniz. Yolculuğunuzun her gününde neşe bulmanız gerekir.

Sizin yolculuğunuzun amacı ne peki?

Sahnede olmak, sevgi yaymak, neşe saçmak ve müzik yapmak için doğdum. Benim amacım bu. Bu yüzden benim için bu yaşam tarzı o kadar da zor değil çünkü bunu yapmak istediğimi biliyorum.

Yeni projeniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Yakında neler var?

Konserler gittikçe büyüyor. Ben de konserlerimi daha da büyütmeye ve yeni albümler kaydetmeye devam edeceğim. Bu hiç bitmeyen bir hikâye, her zaman için çok fazla ilham alınacak şey ve fikir var. O yüzden bunu sonsuza dek yapacağım.

‘BİR ŞEY PİŞİREMEM’

Herkesin ilişkisi vardır fakat bazısı unutulmazdır ve hafızada yer edinir. Müzisyenler de çoğunlukla bunları müziğe dönüştürür. Sizin de böyle bir ilişkiniz oldu mu? Yoksa böyle şeyleri hiç umursamaz mısınız?

Uzun yıllardır bir ilişkim yoktu fakat müzik yaparken her zaman bir şey ya da birileri hakkında düşünürsünüz. Kafanızda hep bir aşk hikayesi canlandırırsınız ve bu önemlidir, evet, yardımı oluyor.

İnsanlar konserlere yeni deneyimler yaşamak için gidiyor. Hatta bazen müzikten daha fazlası için bile. Al Di Meola evinde konser verirken yemek pişirirmiş. Siz de dinleyicilerin deneyim kapsamını arttırmak için benzeri bir şey düşünür müsünüz?

Ne gerçekten bunu yapıyor mu? Ben sadece müziğe ve performansa odaklanıyorum. Bir şey pişiremem. En iyi yaptığım şeyi yapmayı severim. İyi olmadığım bir şeyi denemem.