Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com
Elif Çağlar, Çağrı Sertel, Alp Ersönmez ve Volkan Öktem tarafından 2019 yılında kurulan Sonic Boom, Nu-Dc Records etiketiyle yayınlanan üçüncü single çalışmaları Got It ile Ekim ayında dinleyicisiyle buluştu. Parçayı canlı olarak ilk kez 1 Aralık Perşembe günü Zorlu PSM %100 Studio’da seslendirecek grup ile konser öncesi bir araya geldik. Müziklerini icra ettikleri sahnelerin ne kadar önem taşıdığını sorduğumuzda sound konusunda hassas olduklarını söyleyen grup, “Ekipman ve sistem konusunda özen gösteren, tabii bir de dinleyici kitlesiyle tamamen zıt olmadığımız her mekan bize uygundur.” diyor.
ο Öncelikle herkesin Sonic Boom çatısı altında bir araya gelmesi hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum. Kıymetli dört müzisyenin tek bir grupta bir araya geliyor olması ve onları sahnede bir arada dinleyebiliyor olmak bir dinleyici olarak beni çok mutlu ediyor. Peki siz bu birlikteliğe dair neler hissediyorsunuz?
Biz de aynı şekilde mutluluk duyuyoruz. Birlikte farklı projelerde senelerdir çalan müzisyenleriz, bu şekilde bir oluşuma dönmesi çok keyifli oldu. Birlikte bolca çalmak ve üretmek istiyoruz.
ο Son parçanız Got It 28 Ekim’de dinleyicilerinizle buluştu. Tanıtım metninde; “Şarkı, sözleriyle zorluklara yenilmeyen, yolundan vazgeçmeyen ve yaptıkları ile gurur duyan herkese öz güven patlaması aşılamak niyetinde.” yazıyor. Peki sizler bu şarkının yazım aşmasında nasıl bir ruh hali içerisindeydiniz? Parça çok ‘yüksek’ duyguların olduğu bir anda mı ortaya çıktı?
Parça aslında aynı anda, beraberken çıkmadı. Herkes paylaşmak üzere bazı fikirleri gönderdi, Elif bunların bazılarını birleştirip melodi ve sözleri yazdı. Bu haline hepimiz yükselince, stüdyoda bahsettiğiniz yüksek enerji doğdu ve aranjmanını tamamlayıp kaydettik. Sözlerin iddiasıyla ilgili Elif şahsen der ki, “Altyapıların enerjisini taşıyan, iddialı sözler duydum şarkıyı kafamda geliştirirken. Morallerin yine gündem yüzünden pek keyifli olmadığı bir dönemdi, inadına herkesin değerli, öz güvenli hissetmesini istedim”.
ο Single kapaklarınız dikkat çekici ve eğlenceli. Kim tasarlıyor? Bu sürece tüm ekip dahil oluyor mu?
Aytaç Öztürk hem Got It hem de Ninja‘nın illüstrasyonunu yaptı. Ninja‘daki kediyi ve tavrını pek sevdik, yeni şarkıdaki tavır da paralel olduğu için Aytaç ile hislerimizi paylaştık. Birkaç taslak sonra birden bu hali geldi bize, tam isabet oldu. Buradan yine teşekkürler Aytaç’a!
ο Fesivallerde sahne almaya, konserler vermeye tam gaz devam ediyorsunuz. Peki ya yeni parçalar? 2023 yılı Sonic Boom’un üretimi açısından nasıl bir yıl olacak?
Hepimiz el verdiğince bir araya gelip, daha çok çalmak ve yeni single’lar basmak istiyoruz. Beraber ufak bir kampa girmek gibi planlarımız var ilk uygun aralıkta.
ο Grupla birlikte herkesin ayrıca solo projeleri de mevcut. Solo projeleriniz için birbirinizle fikir alışverişinde bulunuyor musunuz? Yoksa her biriniz solo projeleri ‘kendi özgür alanınız’ olarak görüp tek başına mı ilerliyorsunuz?
Solo projeleri zaten senelerdir nasıl yapıyorsak öyle geliştirmeye devam ediyoruz, hepimizin kendi kafasındakilere göre şekilleniyor bu süreç. Bu projelerde de bazen birbirimizle çaldığımız, konukluk yaptığımız durumlarda elbette zaten organik bir fikir alışverişi oluyor, provalarda olsun, stüdyoda olsun, vs. Ama herkes kendi özgür sürecini yaşıyor tabii.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Bu soruyu yakın bir zamanda Elif Çağlar’a yöneltmiştim ama hazır herkesi bir arada bulmuşken sizlere de sormak istiyorum. Türkiye’deki caz müzik piyasasına baktığımızda her yerde aynı isimleri görüyoruz şeklinde bir eleştiri var. Bu konu hakkında sizin de fikrinizi öğrenebilir miyiz? Sizce de her festivalde, etkinlikte ağırlıklı olarak aynı isimleri mi görüyoruz?
Eğer böyle bir durum varsa ki bu daha çok arz ve talep ile alakalı bir konu! Bizlerden daha çok konserler organizasyonu yapanlara sorulması gereken bir soru diye düşünüyoruz.
ο Sadece caz müzik özelinde değil aslında diğer tüm müzik türlerini ele alırsak, sahnelerde veya mecralarda yeni isimlere yeteri kadar yer veriliyor mu sizce? Yeni birilerini dinlemek ve tanımak için fırsat yaratıldığını düşünüyor musunuz?
Garip bir dönem, var olan projelerin bile gelişim gösterecek kadar düzenli çalınamadığı zamanlardayız. Herkes bir yandan büyük özveriyle müzik susmasın diye uğraşıyor. Kulüpler ve konser salonlarında genelde konsept etkinlikler dışında yeni isim keşfi sınırlı oluyor. Sene içinde yapılan bazı alternatif festivallerde sahne bulabiliyor yeni sesler, ama tabii yeterli değil bayrağı sadece birkaç festivalin taşıması.
ο Müzisyenler yavaş yavaş konserlerde dinleyicilere görsel bir dünya sunmaya başladı. Birkaç deneyimlediğim konseri düşününce sahne performansına 3D videoların dahil olması beni daha da olayın içine çekti. Sizin böyle bir planınız var mı? Hareketli ritimlere eşlik eden videolar görür müyüz yakın zamanda?
Biz de grupça çok seviyoruz görsel işleri ve bir noktada elbette isteriz sahne enerjimizle birleşip herkesi daha da yükseltecek videolar. Zamanını bilemedik ama.
ο Birçok farklı mekanda sahne alıyorsunuz. Müziğinizi icra ederken bu mekanlar ne kadar önem taşıyor? Kendinizi en rahat nerede hissediyorsunuz?
Sound konusunda hassasız, bize ihtiyacımız olan ekipman ve sistem konusunda özen gösteren, tabii bir de dinleyici kitlesiyle tamamen zıt olmadığımız her mekan bize uygundur. Çalacağız diye demiyoruz, Zorlu PSM %100 Studio sahnesi mesela her zaman güzel ses alacağımızı bildiğimiz, keyif veren sahnelerden.
ο 1 Aralık akşamı Zorlu PSM sahnesinde dinleyicilerinizle bir araya geleceksiniz. Neler hissediyorsunuz? Bizi nasıl bir gece bekliyor?
Biz çok coşmayı planlıyoruz, herkes durmaksızın dans etmeye hazırlıklı olarak gelsin diyoruz!