Ahmet YATĞIN
“Sıklıkla müziğimizi bir gemiye benzetiriz. Denize açılıp, keşfettiğimiz kara
parçalarına orada yapılan müziği duyacak kadar yaklaşıyoruz ve sonra o fikri ya da anıyı kendimize göre yeniden düzenliyoruz.” Dead Combo, 2018’de verdiği bir röportajda müziğini böyle tanımlamış. Tó Trips ve Pedro Gonçalves’den oluşan grup, fadoyu avangart caz, folk, blues ve Afrika müzikleriyle harmanlıyor. Oluşturdukları bu karışımı da sahnede sinematik ve şiirsel anlatımın hakim olduğu bir tarzla süslüyorlar.
İlk bakışta oldukça farklı gözüken müzik tarzlarını sahnede özenli bir kurguyla birleştiren ikili, dinleyicilerini bir cenazeci ve bir gangster kimliğine bürünerek selamlıyor. 2002’nin sonlarında müzik hayatına başlayan grup oldukça üretken. Kurulduktan hemen sonra ünlü gitar virtüözü Carlos Peredes‘e saygı niteliğindeki cover albümünde yer aldı. İlk albümleri Vol 1 2005’te Charles Gillet’in en iyi dünya albümleri listesine girdi. 2012’de ünlü TV programı No Reservations‘ın Lizbon bölümünde efsane şef Bourdain’i karşıladılar, geçtiğimiz yıl da Odeon Hotel isimli yedinci albümlerini yayınladılar. Grup 2 Mayıs’ta Zorlu PSM‘de sahne alacak. Sabırsızlıkla bekliyoruz!
59.700
Spotify’daki aylık dinleyici sayısı
❏ İsminiz, imajınız ve müziğiniz arasındaki bağlantı nedir?
Dead Combo, içindeki Lizbon’la müzik yapan bir grup. Combo küçük bir grup insan anlamına geliyor. Film hafızanız veya hayal gücü evreniniz için.
❏ Başa dönersek; müzik yapmaya nasıl karar verdiniz?
Elektro gitarı çaldığım ilk an düşünce yapım tamamen değişti!
❏ Lizbon’un üzerinize nasıl bir etkisi var? Yeni kültürlerin sık sık ortaya çıktığı bir yerde yaşamanın insanoğlunun üretimine katkısı ne kadar önemlidir? Aynı zamanda kolay mı?
Evet, sizi neyin çevrelediğine ve yaşadığınız yere dikkatinizi verdiğiniz sürece kolay! Hayat işte, dünyanın geri kalanına karşı şehrinizde sahip olduğunuz eşsiz şeyleri ve avantajları keşfetmelisiniz!
❏ Müziğinizle dile getiremediğiniz bir şey var mı? Mutluluk veya hüzün…
Hislerimizdeki mesajlardan gelen duygusal bir müzik yapıyoruz. Bazen hüzünlü bir nostalji, bazen mutlu ve kaotik, soyut ruh halleri.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
❏ Geçen yıl yayınlanan son albümünüzde bulunan You As Quica As You Can şarkısına klip çektiniz. Hayranlarınızdan sıklıkla müziğinizin sinematik etkisini duyuyoruz. Klip çekimleri için özel bir katkınız var mı? Görsellerle ilgileniyor musunuz?
Biz eklektik insanlarız! Bütün dünyadan fazlaca değişik müzikler dinliyoruz; filmler, kitaplar, tiyatro, modern dans, performanslar, karikatürler, genel olarak sanat! Evet, biz görselciyiz.
❏ İki sene önce Türkiye’ye geldiniz. Türkçe müziği ve Türk yemeklerini tatma şansınız oldu mu? Türkiye’deki müzik ortamı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’ye üç kez geldik, ikisinde İstanbul’daydık. İlkinde modern bir performans için müzik yaptık, ikincisi Dead Combo konseriydi, sonuncusu ise Cappadox festivalindeydi. Kapadokya kesinlikle inanılmaz bir yer! Bir ziyaretimizde Türk enstrüman Santur satın aldım, güzel bir enstrüman fakat nasıl çalındığını bilmiyorum. Sadece evimdeki koleksiyon için almıştım! Bildiğim bir Türk müzisyen yok. Önerebilirseniz çok memnun olurum!
❏ Sırada ne var? Yeni projeleriniz hakkında bilgi verebilir misin?
Sırada Alain Raoust’un direktörlüğünü üstlendiği bir Fransız filmine yaptığımız müzik ve Yunan draması Oristeia’ya da yaptığımız başka bir müziğimiz daha var. Ve tabii ki sizin
için çalacağız! Zorlu PSM Caz Festivali’nde görüşmek üzere!
17
Grup 17’nci yılını kutluyor.