Ece ULUSUM
@eceulusum
İsmi İzlanda’yı çağrıştırsa da elektronik müzisyen Rey&Kjavik aslında Alman! Mistik sesleri elektronik müzikle birleştiren müzisyen, 5 Temmuz’da Zorlu PSM %100 Studio’da sahne alacak. Son EP’si Anela‘yla heyecan verici melodilerini dinleyeceğimiz müzisyen sorularımızı yanıtladı.
❏ Yeni EP’niz Anela ‘yı yayımladınız. Müziğinizde spiritüel ögeler her zaman baskındır ancak bu EP’de daha az. Ve daha yoğun synth tınılar var. Yeni bir şeyler mi deniyorsunuz?
Müzik benim için yazılı kelimelere dönüştürülemeyecek bir his, kitap olurdu yoksa. Anela sevgi, Anela ben, Anela olabildiği kadar bir dans parçası.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
❏ Spotify’da en çok dinlenen ilk iki parçanız remiksler. Remikslerin daha çok ilgi görmesini nasıl yorumluyorsunuz?
İnsanların remikslerimi dinleyip iyi hissetmeleri beni çok mutlu ediyor. Spotify Türkiye’de Quatro Vientos iyi gidiyordu özellikle. Türün en çok beğenilenler listesinin bir numarası oldu uzun bir süre.
❏ Spotify’da en çok dinleyen şehirler listesinde beşinci sırada İstanbul var. Türk müzikseverlerin ilgisini neye bağlıyorsunuz?
İstanbul ve genel olarak Türk halkıyla ülkeyi gezmeye başladığımdan beri özel bir bağım oldu. İlk albümüm Rkadash’ın en önemli esin kaynaklarından biriydi İstanbul. Indigo’daki ilk seferimi ve orada tanıştığım, şu an iyi arkadaşım olan insanlarla geçirdiğim anları asla unutmayacağım. Seyirci çok dürüst ve bağlı. Kalplerine dokunabilirseniz aradaki bağı çok iyi biçimde hissedebiliyorsunuz.
❏ Burning Man’deki sahne deneyiminizi nasıl yorumlarsınız?
Açıkhava sahneleri mi yoksa kapalı mekan sahneleri mi tercih edersiniz? 2015’teki ilk Burning Man deneyimim benim için çok şeyi değiştirdi. Hem kişisel hem de müzikal anlamda. Mekan sıra dışı ve enerjisi inanılmaz. Hiçbir mekanı ya da konseri diğerleriyle kıyaslayamayız gerçi. Her mekanın kendi büyüsü var çünkü ve görevim her konserde bu büyüye ulaşmak…
❏Yolculuklardan ilham aldığınızı söylüyorsunuz. En son sizi etkileyen yer neresi oldu?
İlhamımı günlük durumlardan alıyorum. İlham her yerde ve basitçe söylemek gerekirse, kendi içine bakmaktan geçiyor. Dünyayı kendi başıma gezerken çok şey öğrendim… Birçok şeyi farklı görüyorsunuz çünkü memleketinizdeki günlük hayhuya sıkışmış olmuyorsunuz.
❏ Yolculukları seven ve yolculuklardan ilham alan biri için stüdyoda vakit geçirmek nasıl bir süreç? Stüdyo günlerinizi nasıl anlatırsınız?
Seyahatte olduğum zamanları müzik üretmek için akıllıca kullanmaya çalışıyorum, böylece trende ya da uçakta olduğum zamanlar boşa gitmemiş oluyor. Bilgisayarım, midi klavyem, ses kartım ve kulaklıklarım hep benimle. Bu da işimde yaratıcı olmamı ve fikirler kafamda belirdiği an kaydetme sağlıyor. Çoğu şarkım böyle oluştu; İstanbul, Burning Man, Berlin ya da Ibiza arasında gidip gelirken. Şarkıları yaratırken de çok düşünmemeye çalışıyorum. Modumun ortamı oluşturmasını ve en otantik halimi yansıtmasına izin veriyorum.
❏ Bir zamanlar vokallerle çalıştınız. İleride böyle bir planınız var mı?
Böyle şeylerin stüdyoda doğal olarak oluşmasını seviyorum, müzik söz konusu olduğunda hiçbir şey planlı değil yani. İnsan sesi bir hediye. Sesler iletişim için var, ben de müziğim aracılığıyla iletişim kurmayı seviyorum. Yeni çalışmalarımda vokaller kesinlikle olacak.
❏ İstanbul konserinizde izleyiciyi neler bekliyor?
Dünyadaki en güzel şeylerden biri, yarın ne olacağını bugün söyleyemiyor oluşumuz. Gece bize rehberlik edecek. İstanbul’un mükemmel bir gecesini deneyimlemek için tüm enerjimi ve sevgimi vereceğim.
❏ Son olarak, en son ne dinlediniz?
Ailemin sesleri, dinleyebileceğiniz en güzel ses.
283.100
Spotify geçen ayki dinleyici sayısı
2.148.000
DJ’in Smek remiksinin Spotify’da dinlenme sayısı