Başta şarkıya mesafeli yaklaşıyorsunuz sonra kayıtsız kalmak zorlaşıyor. Her dinlediğinizde farklı duygulara pencere açıyor. Deneysel müzik grubu sıfatını hem şarkılarıyla hem de klipleriyle tam anlamıyla taşıyan Noisual’ın teklisi Tidal Waves’ten söz ediyoruz.
Davul ve bas iskeletini dijital ve analog seslerle zenginleştiren Noisual, müziğinin ayrılmaz parçası olan görsel dünyayı da incelikle tasarlıyor. Grup yeni değil, Tunga Alp Şen ve Berkhan Ay tarafından 2016 yılında kuruldu. Keşfe açık dinleyicilerin uzun zamandır da radarındaydı. Ve nihayetinde Audioban’la yolları kesişti. Grup, imajlarını tazeleyerek ilk teklileri Tidal Waves’i Audioban etiketiyle geçen ay dijital platformlarda yayınladı. Ardından okumalara doyulmaz imgeler yüklü bir de klip…
İkilinin Audioban tarafından yayımlanacak ilk EP’si Delusional’ın da eli kulağında. Grup ilk teklileri hakkınd sorularımızı yanıtladı.
❏ Audioban iş birliği nasıl ortaya çıktı? Bu ekiple müzikal kariyerinize devam etmenin size nasıl bir katkısı olacağını düşünüyorsunuz?
EP hazırlıklarımıza başladığımızda kendimizi özgürce ifade edebileceğimiz, bir parçası olmak istediğimiz bir label ile ilerleme isteğimiz vardı. Yaptığımız müziği, isteklerimizi ve Audioban’ın farkını göz önünde bulundurduğumuzda zaman kaybetmeden kendileriyle iletişim haline geçtik. Zaman içerisinde yaptığımız görüşmelerle birbirimize çok ısındık ve birlikteliğimiz oluştu. Aynı sektörün içinde ortak dertleri paylaşmaktayız. Bireysel bir düşünce anlayışını benimsemekten ziyade güçlerimizi birleştirerek birlikte neler yapabileceğimizin heyecanı içerisindeyiz.
❏ Albüm kapağı tercihiniz oldukça dikkat çekici. Hikayesi nedir?
Müziğimizi, süreç içerisinde ortaya çıkardığımız farklı eserlerle paralel yapıda tutmaya özen gösteriyoruz. Tidal Waves ‘in kapağı da net bir zeminden yola çıkarak zamana yayılan, deneme yanılmalarla gelişen bir süreçten geçti. Ardışık ilerleyen ve hareket halini veren durağan görüntüler hep dikkatimizi çekmiştir. Ona dokunmak ve onunla oynama isteğimiz hikayenin başlangıcını oluşturdu ve son haline ulaştı.
❏ Ses ve görselliği temel alan grup olarak tanıtıyorsunuz kendinizi. Bunu sahnede nasıl yansıtacaksınız? Planlarınız neler?
EP’mizin hazırlık sürecinden önce verdiğimiz konserlerde her şarkının temasını yansıtan hazırladığımız görselleri sahnemize taşıdık. Bu sürecin değişikliğe uğradığını klibimizle birlikte göstermiş olduk. Nos Visuals, performans alanına yerleştirdiğimiz 21 adet panelin içinde sergilediğimiz performansa eşzamanlı olarak görsel bir performans sergiledi. Farklı görsel deneyimlerle müziğimizi birleştirmeye açığız ve bunu da sahnede, teknolojinin sınırsız dünyasında imkanlar el verdiği sürece göstermeye çalışacağız. Mesela pek yakında gerçekleşecek lansman konserimizde farklı bir sanatçı arkadaşımızın görsel performansının müziğimizle birleşmesini hep birlikte deneyimleyeceğiz.
❏ Müziğinizde dijital ve analog sesler kullanıyorsunuz. Bu süreçte sound keşfiniz nasıl oluyor?
Süreç aslında stüdyoda şarkıların bas ve davul partisyonlarını oluşturmakla başlıyor. Bu aşamada şarkıyı çalarken kafamızda altyapıların hangi bölümlere gelebileceği, hangi tip sesleri kullanabileceğimiz gibi detaylar oluşmaya başlıyor. Daha sonra şarkının demo kaydını alıp kullandığımız VST programlarına aktarıyoruz. Artık şarkı dijitalin sonsuzluğunda yerini buluyor, biz de keşif için çalışmalara başlıyoruz. Belli bir yöntem izlemek yerine deneme yanılma yolunu seçiyoruz. Tercihimizi rota belirlemektense kaybolmaktan yana kullanıyoruz.