Çağatay YILMAZ
@cagatayilmaz3

Nirvana’yı ve efsane solisti Kurt Cobain’i kendi gözlerimizle göremedik ama geçen yılki konserlerinden hatırlıyoruz, “Nirvana toplanıp gelse anca bu kadar olur” demiştik… Nirvana Tribute Band’den bahsediyoruz. Sonuna kadar Nirvana nostaljisi, uçuşan saçlar, parçalanan gitarlar… Nirvana Tribute Band 20 Şubat’ta tekrar %100 Studio’da olacak. Öncesinde grubun solisti Jon O’Connor’la Kurt Cobain’i, tribute grup olmayı ve grunge müziği konuştuk.

❏ Tribute grup olmak fikri nereden çıktı? Nirvana da riskli bir seçim gibi gözüküyor, kolayca ‘burun kıvırılan’ bir grup olabilirdiniz…

Benim için 10 senedir devam eden bir proje. Nirvana çalsak birkaç şarkının hakkını verebiliriz diye düşündüm. Şimdi, bu şarkıları harika seyircilere çalmış biri olarak benim için çok güzel bir deneyim oldu. Hayranlardan muhteşem bir destek aldık. Minnettarım.

❏ Tribute gruplar, sound’larının yanı sıra görüntüleriyle de adandıkları sanatçılara benzemeye çalışıyor. Neden?

Sahnede doğru izlenimi vermek önemli. Doğru şekilde çalmak harika ama çalanlar doğru şekilde görünmezlerse tüm atmosferi öldürebilir. Benim için böyle en azından. Konser sırasında kendi hayal gücümüzü ve kişiliğimizi bir kenara bırakmaya çalışıyoruz. Sahnedeyken Nirvana oluyoruz. Elimizden geldiği kadar onların ruhunu yansıtmaya çalışıyoruz.

❏ Nirvana’yı hiç canlı izleme şansınız oldu mu?

Maalesef, Nirvana’yı hiç canlı izleyemedim. Evimden uzak olmayan bir yerde konserleri olacaktı ama Kurt konserden yaklaşık bir ay önce hayatını kaybetti ne yazık ki.

❏ Hemen her konserde gitarlarınızı parçalıyorsunuz. Her zaman yeni gitar almak gerekiyordur. Grubu yoran bir maliyeti oluyor mu acaba?

(Gülüyor) Evet, yapıyorum bunu. Parçalamalık çok ucuz gitarlar buluyorum. Aslında, bir tane Kurt’ün parçaladığının kopyası gitarım var. Şimdiye kadar 25 kere parçalayıp tamir ettim gitarı, hâlâ da bırakamıyorum. Grubun maskotu oldu.

❏ Kurt’un hırkası satıldı yakın zamanda. Eşyalarından bir koleksiyon yapıyor musunuz ya da yapmak ister misiniz?

Nasıl hissettirdiğine çok emin olamadım. Hırkası bende olsa çok kötü olurdu sanırım. Hatta düşündüm de Kurt’e ait hiçbir kişisel eşya bende olsun istemem.

❏ Tatsız bir konu ama, Kurt’un ölümüyle ilgili bir sürü spekülasyon var bildiğiniz üzere. Yakın zamanda da yeni haberler yapıldı. Sizin düşünceniz ne?

Çok derinlemesine konuşmak istemem ama hikayeler ve kanıtlar arasında bir çok tutarsızlık var. Bana göre, meseleyi tamamen kapatmak için sıkı bir soruşturma yapılmalı. 25 yıldır insanlar konuşuyor ve fikir belirtiyor. Daha da sürecektir. Yani bu kadar göz önünde olan biri üzerinde böyle bir gizem ve entrika şüphesi olduğu sürece spekülasyonlar kalacaktır.

❏ Grunge Nirvana’yla bitti mi sizce? Devamı olarak gördüğünüz, keşfettiğiniz birileri var mı?

Grunge demeyi hiç sevmedim sanırım. 90’larda birçok grup kendine “Nirvana’nın devamı” dedi ve hepsi eridi gitti. Alice in Chains, Stone Temple Pilots, Pearl Jam, Soundgarden, Nirvana… hepsinin özgün bir sound’u var. Tad, Mudhoney, Mono Men gibi isimler orijinal grunge’tı. Basın her şeyin üzerine etiket yapıştırmayı seviyor. Yani, grunge dediğimiz şey bu gruplardan önce de vardı, halen de var. Hiçbir şey ölmedi, yalnızca değişti.

❏ Geçen yılki konserde ekibimiz de seyircilerin arasındaydı. Sizin için nasıl bir geceydi?

Harikaydı. O kadar enerji vardı ki, tüm konser boyunca üzerinde taşındık. 20 Şubat’taki konser de bu kadar etkileyici olacak, eminiz.

❏ Konserlerin setlist’ini nasıl belirlediniz? Favori bir şarkınız var mı?

Genellikle üzerinde çalıştığımız bir listemiz var ama bazı konserler için değiştiriyoruz. Her şeyden bir parça çalmayı seviyoruz. Her kayıttan, kimsenin beklemediği ‘b-side’lardan bile bir şeyler ekliyoruz.

 

Published On: 1 Şubat 2020Categories: Manşet, RöportajTags: , , , ,