Murat Abbas
Zorlu PSM Genel Müdürü

❏ Kaç yıldır müzik sektöründesiniz?
Daha önceden çalıştığım kurumsal işimde müziğe en meraklı kişi bendim. Bu da beni bir anda ev ve ofis partilerinin sorumlusu haline getirdi; DJ’lik maceram ve müzik sektöründeki kariyerimin böyle başladığını söylemek çok da yanlış olmayacaktır. Şimdi baktığımızda DJ’lik ile başlayan müzik kariyerimi yaklaşık 23 yıldır faal bir şekilde sürdürmeye devam ediyorum.

❏ Sektöre giriş hikayeniz nasıldı?
1996 yılında o zamanki ismi Coopers & Lybrand olan PricewaterhouseCoopers’ta çalışıyordum. O dönem şirketteki çalışanların profili biraz farklıydı. Herkes iyi üniversitelerde okumuş biraz deli dolu tiplerdi. Keza yönetim takımı da aynı şekildeydi. Oldukça yoğun bir tempo içinde saatlerce çalışıyorduk, bazen uyumadığımız günler bile oluyordu. O yoğunluğu düzenlediğimiz ofis partileriyle çekilebilir hale getiriyorduk. Ben de ilk olarak ofis ve ev partilerinde DJ’lik yapmaya, sevdiğim şarkıları çalmaya başladım. O dönem bambaşka bir alanda çalışırken aslında müzik sektörüne de resmi girişimi yapmış oldum.

❏ Mesleğe başladığınız ilk koşullarla bugünün koşullarda nasıl farklar var?
Bu sektöre girdiğimden bu yana, kalabalığı gözlemleyen biri olarak ülkemizde müzik kültürünün dünya ile paralel şekilde çok hızlı değiştiğini söyleyebilirim. Şu anda dünyada ve ülkemizde caz, hip hop ve tekno müziğin öne çıktığını söyleyebilirim. Bununla birlikte insanların morallerinin düşük olduğu bir ortamda ağırlıklı müzik olmak üzere, kültür-sanat etkinliklerine sığındığı bir dönemden geçiyoruz. Bu noktada Zorlu PSM’nin kültür sanat takipçileri için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Burada sanatın birçok farklı türüne yer veren, 6 yılda yaklaşık 7 binden fazla etkinlikte 2.5 milyondan fazla sanatseveri ağırlamış, Türkiye’de kültür sanat ve eğlence sektörünün yaklaşık yüzde 15’ini üretmiş bir habitat var. Bu açıdan baktığımızda Zorlu PSM’nin ülkemizdeki müzik kültürünün merkezinde olduğunu söyleyebilirim.

❏ Bugün bir gencin müzik sektöründe sizin işinizi yapabilmesi için hangi adımları atması gerekir? Önerileriniz neler?
Öncelikle benim kendi kariyer çizgime baktığım zaman da müzik sektöründeki kariyerim kadar kurumsal kariyemin de yadsınamaz bir yeri bulunuyor. Benim gençlere verebileceğim öncelikli ve en önemli tavsiye yaptıkları işi severek ve tutku ile sürdürebilmeleri olacaktır. Günümüzde de pek çok örneği görülebileceği gibi herkes her zaman kariyerini eğitimi doğrultusunda devam ettirmiyor. İşin içine tutkular ve istekler girdiği zaman asıl başarı noktasına o zaman ulaşılıyor. Benim de müzik üzerine bir eğitimim olmamasına karşın müziğe olan ilgim, tutkum ve ısrarımla bugün bulunduğum yerde olduğumu söylemem pek de yanlış olmayacaktır.

Bir yandan yaptığınız işten memnun olmak için, sektöre dair bir merak da barındırmak önemli. Günceli takip edip, bu sektörün ve platformlarının bulundukları yerlerde ilişkilerini kuvvetlendirmeleri ve staj olanaklarını kovalamalarını da çok öneriyorum. Bu alanda önemli noktalara gelmiş pek çok ismin stajyer olarak kariyerine başladıklarını da görecekler. Biz de Zorlu PSM olarak stajyer olarak çalışmaya başlayan çalışma arkadaşlarımızın görüşlerine çok önem veriyoruz. Potansiyellerini izliyor; kariyer yollarında ilk adımı atmalarını sağlıyoruz.

❏ Müzik endüstrisinde çalışmanın maddi tarafı mı yoksa manevi tarafı mı ağır basıyor? Sizi çalışmaya devam etmek için motive eden şeyler neler?
Benim müzik zevkimin gelişmesinde ailemin yeri de yadsınamaz. Çocukluğumdan itibaren ailemin geniş müzik zevki ile donatıldığımı söylemek mümkün bu noktada. O sebeple elbette müziğe olan tutkumun yerini herhangi bir şeyle kıyaslamam pek mümkün olmayacaktır. Ancak yine belirttiğim gibi müzik üzerine profesyonel bir eğitimle de donatılmadım, onun yerine işletme bölümünü bitirerek profesyonel hayatıma bambaşka bir yerden başladım ve bir süre de devam ettirdim.

Şu anda bulunduğum yerde müzik sektöründeki kariyerimin yanı sıra, kurumsal bir kimliğimin olduğunun da farkındayım. Bu ikili kariyer sürecinin bana çok ciddi katkıları olduğunu da görüyorum özel hayatımda muhakkak. Ancak kültür sanat sektörü içerisinde Zorlu PSM gibi kısa sürede çok büyük işler yaparak kendini kanıtlamış bir kurumun genel müdürlüğünü yürütmenin yanında DJ’lik yaparak müzik kariyerimi sürdürmemi sağlayan dinamiğin maddiyatla ölçülmesinden ziyade benim içimde süregelen tutkudan kaynaklandığını çok rahatlıkla söyleyebilirim.

❏ Dünyanın dört bir yanında müzik edüstrisine hizmet eden firmaların ilanlarını görmek mümkün. Türkiye’de bu tarz ilanlar görmek pek mümkün olmuyor. Ancak yeni simalar görüyoruz. İşe alımda ilan yerine daha çok etrafa haber vermekle mi ilerliyor?
Kültür sanat sektörünün her noktasında bu kulaktan kulağa ilerleyen durumu görmek mümkün aslında Türkiye’de. Az önce de belirttim; öncelikle Zorlu PSM olarak stajyerlik programı bizim için oldukça önemli. Başka kurumlarda görüldüğü gibi yalnızca bir kapının önünde saatlerce durmak ya da ofiste yalnızca fotokopi çektirmekten ibaret değil. Bizim için stajyerlerimiz, Zorlu PSM’nin birer çalışanından farksızdır. Çekirdekten yetişerek hem sektör kültürünü hem de kurum kültürünü benimsemelerini önemsiyoruz.

Bu noktada stajyerlik konusunda bünyesinde sanat bölümleri bulunan Bahçeşehir Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi gibi üniversiteler ile de ciddi iş birliklerimiz bulunuyor. Elbette bu sektöre ilgi duyan, iştahı olan öğrencilerin hangi üniversiteden olduğu da bizim için pek önemli değil. O kişinin potansiyeli ve merakı birincil parametrelerimiz. Bunların yanı sıra, elbette özellikle sosyal medya üzerinden şahsıma da pek çok iş ve staj başvurusu veya sorusu geliyor. Bunları elbette Zorlu PSM’nin İK departmanına yönlendirerek havuz oluşumunu sağladığımız bir sistemimiz de bulunuyor.