Ahmet YATĞIN

Melisa Uzunarslan
, çıkardığı Tanıdığım En Güzel Deli albümüyle birlikte dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Şimdi ise, bambaşka bir ‘delilik’ yaparak tüm albüme klip çekiyor. Biz de bunu öğrendiğimiz gibi konuyu kendisiyle konuşmaya karar verdik. Hem albümden hem de hayattan güzel şeyler konuştuk. Çok daha uzun versiyonunu ise ilerleyen günlerde YouTube kanalımızdan izleyebileceksiniz. Öyleyse başlayalım.

❏ Merhaba Melisa, bu yaz Kuşadası Gençlik Festivali ve Milyonfest gibi festivallerdeydiniz. Nasıl geçti?
Merhaba! Albüm çıktıktan sonra bir lansman yaptım. Ondan sonra ilk solo festival deneyimim de Kuşadası Gençlik Festivali oldu. Aslında erken saatte çıkmak festivallerde biraz riskli. Saat 2’de çıktım ve biraz gergindim. Seyirci gelecek miydi acaba? Çünkü bütün gün oradalar ve o kadar erken gelmeyebilirler diye düşündüm. Fakat çok kalabalık bir festivaldi. Beklediğimden çok daha fazla insan vardı. Ve albüm yeni olmasına rağmen şarkıların hepsini bilen bir sürü insanla karşılaştım. Aslında bu biraz kemancı olarak çok tanınmam ve şarkıcı olarak henüz tanınmamamla ilgili bir endişeydi. Ama çok keyifli geçti Kuşadası benim için.

Tanıdığım En Güzel Deli albümünden tam 6+1 klip çektiniz şarkılara. Bu inanılmaz bir sayı. Neden böyle bir şey yaptınız?
Evet bence de çok acayip. Aslında şöyle, birazcık dönemin değiştiğine inanıyorum. Dönemi de herkes gibi anlamaya çalışıyorum. Sosyal medya reklamları vererek de kendinizi tanıtabiliyorsunuz. Albüm çıkarmak ise büyük bir delilik. Ben baya 10 tane şarkıyla, hepsinin söz müziği bana ait, böyle bir şey yaptım. İşte basıldı, etti ama aslında sadece dijitalden bir şarkıyla deneyebilirdim de. Daha önce 3 tane tekli yaptım zaten. Elimde kalıcı bir şey olsun istedim. O yüzden de bu albümü yaptım. Çok da mutluyum yaptığım için. Bir strateji de deniyorum şu an. İşe yarayacak mı bilmiyorum. Her birine klip çekmek gibi bir derdim var. Şu an yedisine çektik. Altısını mayıs ayında bir ayda çektik.

Yönetmenliğini ve albümün bütün görsellerini Mehmet Hakyemez yaptı. Bir kısmını Foça’da, bir kısmını Zuhal Müzik’te çektik. Ben bunların hepsini hem plak şirketimin yardımıyla hem de çevremdekilerin yardımıyla yapıyorum. Çünkü çok pahalı bir şey klip çekmek. O kadar kolay bir şey değil. Çok büyük ekip gerekiyor. Fakat bunların hepsini aslında sırayla yayınlamak istiyorum. Albümün çıktığını bilmeyenler için özellikle, ben bu klipleri tek tek yayınlayarak sanki yeni tekliler çıkmış gibi hissettirmeye de çalışacağım. Çünkü biraz organik olsun istiyorum açıkçası. Öteki türlüsü benim kendimi de kandırmama neden olur. Zaten çok büyük paralar dönüyor bu reklam işlerinde. Yani parayı basıp çok acayip izlenmeler alabiliriz ama o zaman ben de kendi gelişmemi göremem. Yalan olur. O yüzden neler yapabileceğime baktım. Klip çekmeye karar verdim ve klip çekeceğim zaten.

❏ Orada bir “organik” kelimesini yakaladım. Son zamanlarda bu konuda inanılmaz tartışmalar var. YouTuber’lar müzik yapıyor ve inanılmaz izlenmelere ulaşıyorlar. Bir rahatsızlık duyuyor musunuz acaba bundan?
90’larda da mankenden şarkıcı olur mu diye tartışılıyordu. O muhabbet şimdi Youtuber’dan şarkıcı olur mu, fenomenden şarkıcı olur mu tartışmasına döndü. Herkesten bir şey olabilir. Kıskanmak falan da değil ama birazcık sağlıksız görüyorum. Bazılarının 150 bin takipçisi var, şarkı çıkarıyor ve 2 milyon dinleniyor. Bunun bir ticari kazanımı da var. Ama onlar kalıcı şeyler mi? Aslında biraz tercihinize bağlı.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Melisa Uzunarslan (@melisauzunarslan)’in paylaştığı bir gönderi ()

Ben 9 yaşında konservatuvara girdim ve hayatımda müzik yapmaktan başka hiçbir şey bilmiyorum. Kendi gelişimimi net bir şekilde görmem lazım. Çok emek sarfediyorum çünkü. Kalıcı olmak istiyorum. Bunun nasıl olduğunu görmek için de çıkardığım şeylle nabız yokluyorum. Bakalım neyi beğeniyorlar, onu görmem için böyle yapmam lazım. Zaten o bahsettiğimiz konuda çok büyük paralar dönüyor. Gerek de yok bence böyle reklamlar yapmaya. Enteresan bir şey.

❏ Albümde ve kliplerde ayrıca katkılarınız oldu mu?
Aslında biraz çok yönlü biriyim. Her şeye karışmak gibi bir derdim var. O yüzden biraz zor benle çalışmak ama, hiçbir zaman işin profesyoneline karışmam… Önceki yıllarda Sezen Aksu’nun albümünde aranjör olarak bulundum. İşin mutfağında da ufak ufak olan biriydim. Şarkıların hepsi, söz ve müzik bana ait oldu. Can Algeç müzikal prodüktörlüğünü yaptı. Bütün aranjeler ona ait. Birkaçına da birlikte çalıştık. Ufak ufak gitarlar çaldım. Piyanoların hepsini ben çaldım. Yaylıların hepsini ben çaldım. Aslında tabii ki çok katkım var ama yön veren Can Algeç oldu. Albümde Üvey Sevgilim ve Gizli Saklı gibi klasik müzik formunda bir piyano ve yaylı ile yapılmış şarkılar da var. Onların aranjalerini ben yaptım mesela. Çekimlerdeyse her şeye karışmak istiyorum açıkçası. Söz de dinliyorum ama her yerde parmağım var.

Biri Var mı? klibinde üç hanımefendinin bir dostluk teması içinde vakit geçirdiğini görüyoruz. Bütün bu süreçte, dostluk olmasına rağmen yine de “Biri var mı?” sorusunu soruyorsunuz. Ben bunu ilginç buluyorum. Kendi hayatım için de öyle; dostlarımız, ailemiz, arkadaşlarımız yanımızda olmasına rağmen bu soruyu hep soracak mıyız?
Sanırım sürekli soracağız. Benim çok güzel dostlarım var. Ama hakikaten her zaman “Biri var mı?” oluyor. O aslında bir aşk şarkısı. O senaryoya biraz ben karıştım, izin verdi sağ olsun Mehmet. Genelde kızların ayrılıklarında olur böyle. Dün gece terk edildiysem, arkadaşlarım hemen benimle ilgilenirler. ‘Gel bi dışarı çıkalım’ derler. Onu göstermek istedim, o tatlılığı. Bir de şuna çok önem veriyorum. Bir şey istemekten çok hoşlanmıyorum, biraz feminist gibi bir durumum var ama, kadınlar birbirini çok kıskanıyor açıkçası. Kadınların en büyük sorunu bu. Birbirilerine maalesef destek olmuyorlar.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Melisa Uzunarslan (@melisauzunarslan)’in paylaştığı bir gönderi ()

Kadınların birlikte olması, kadın müzisyenlerin azlığı… Bunlar benim baya dertlerim. Piyasadaki ataerkil durumdan dolayı araya girip var olmak biraz zor oluyor. Mesela bir gün önemli bir grupla çalıyorum, kemancı olarak davet edilmiştim. “Ben bu şarkıyı bilmiyorum.” dedim oradaki bir gitariste, şarkının trafiği nasıl olcak bana öğretir misin dedim. “Sen burda dur yeter.” dedi bana. O gün çok rahatsız olmuştum. O söylenen şey, “biz seni sadece buraya genç güzel bir kız olduğun için çağırdık.” Ben egoist bir yerden konuşmuyorum ama, iyi keman çaldığı için oraya davet edilmiş biriyim. Ama karşıdan gelen şey çok cinsiyetçi, çok garip bir şeydi Bunu yıkmak için çok uğraştım.

Sadece kadın olmanız bir sürü sıkıntıyı da beraberinde getirebiliyor. O yüzden kendimi kaybettim klibinde de kadın müzisyenler ile birlikteydim. Elimden geldiğince kadınlara destek olmak ve birazcık ilham vermek istiyorum. Çünkü güzel yerlere geldiğimi düşünüyorlar. Erkekten çok kadın hayranım var. Bu beni çok onurlandırıyor. Demek ki onlara rakip olmuyorum, onları rahatsız edecek veya onların dişiliğine denk gelecek bir şey yapmıyorum.

Kendimi kaybettim klibinden bahsettiniz, söylediğiniz gibi kadın müzisyenler ile beraber sahnedesiniz. Ancak sizi dinleyen insanlar maskeli. Bu klipten biraz bahseder misiniz?
Kendimi kaybettim aslında kendime yazdığım bir şarkı. Kafanın çok fazla dağılmasından pek hoşlanmayan biriyim ama öyle bir dönemdeydim. O maskeliler de şöyle bir şey; çok fazla insan var, kalabalık, bizi dinleyen, seven bir sürü kişi var ama aslında hiçbiriyle gerçek bir iletişim kuramıyoruz. Klipte sahne performansı da yapmayı çok istemiştim. Havalı olsun diye bir küvette yatmak istemedim açıkçası. Klipte oynayan bütün müzisyenler de benim konservatuvardan arkadaşlarım. Hepsi enstrümanlarında çok başarılı, çok önemli insanlar. O yüzden çok iyi bir klip oldu. Ben de kendime bir şarkı yazmış oldum böylelikle.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Melisa Uzunarslan (@melisauzunarslan)’in paylaştığı bir gönderi ()

❏ Peki sırada ne var? Bizi ne bekliyor?
Bütün albümü kliplemek istiyorum. İyi ve güzel yerlere çıkmak istiyorum. Çok güzel bir grubum da var. Onları da mutlu etmek, şartları iyi hale getirmek istiyorum. Katılacağımız bir festival daha olacak. Daha tam netleşmedi ama İstanbul’da olan Milyonfestlerden birinde olacağım. İsim vermeyeceğim ama güzel bir düet yapmayı düşünüyoruz. Dört tane şarkı daha da yaptım ama fazla üretim olmasın diye duruyorum. Kasım ya da aralık gibi, eğer iyi çalışırsam, yeni bir tekli düşünüyorum. Yani devamlı bir şeyler düşünüyorum ben ya.

❏ Üretme motivasyonu bitmiyor o zaman sizde?
Bitmiyor. Benim hobim bile yok. Ben sürekli müzikle uğraşıyorum. Hobim şey mesela, bas gitar çalmayı öğreniyorum. Elektro gitar çalışıyorum filan. Ben mutluyum kendi halimde. Bakalım, çalışıyoruz işte.