19/4 Mevsim’i müzikseverlerle buluşturan Sıcak grubunun solisti Kemal Çetkin ile Stüdyo Jüpiter’de aranjelerini yaptığı ilk albümlerinin kayıt sürecini anlattı. Çetkin’in anlattıklarını olduğu gibi aktarıyoruz.
“Albüm kaydetmek bir kitap yazmaya beniziyor bir zaman dilimine ait düşüncelerin toplamı gibi. Kayıtları kendi stüdyomuzda yaptığımız için acele etmeden ve her şeyi en ince detayına kadar düşünerek yaptık. Şarkıların oluşumu çok uzun bir süreye yayılmış olmasına rağmen kayıt süreci kısa sürede bitti. Daha öncesinde grup arkadaşlarımla yaptığımız şarkılardan 10 tanesini seçip sırasıyla davul, bas, gitar, keman ve son olarak vokal kayıtlarını bitirdik. Albüm kayıt kararını 2018 yazında aldık ve Eylül’de ayında kayıtlara başladık.
Daha önceden Say, Kuzey Rüzgarları ve Ayrılıktan Hatıra İzler’in kayıtlarını bir yıl öncesinden almıştık. Diğer şarkıların kayıtlarına 2018 Eylül ayında başladık. Tabii grup arkadaşlarımın her birinin farklı işleri de olduğu için kayıtları belli zaman aralığına yaydık. Stüdyonun bana ait olması da bu işin cabasıydı.
Tüm kayıtlarda Rme ses kartı-Gap Pre73-Gap Eq81 Spl Stereo Vitalizer-BBE Maximizer 482i-ART Pro Vla2 Compressor-El yapımı lambalı iki kanal Preamfi-Dbx 266XL Gompressor Joemeek Threeq Channelstrip-Adam A7X Monitör kullandım. Taner, davulda Mapex Saturn V serisi kullanıldı. Zillerde ise kendi seti olan modellerini şimdi hatırlayamadığım Sabian ve Ziljian zilleri kullandı.
Davul kayıtlarına ilk olarak Vur şarkısı ile başlamıştık. Ardından Say, Kuzey Rüzgarları ve Ayrılıktan Hatıra İzler’in davullarını aldık. Overhead mikrofonu olarak Akg Perception trampette Shure Sm7B ve altolarda shure Sm57 kullandım. Kick mikrofonu Akg D112 ve oda mikrofonu yine Akg Perception 420 kullandım. Ayrıca tüm kayıtlar bittikten sonra mikslenmiş kaydı geniş ve güzel bir akustiği olan KadıköySahne Hall’de elimdeki el yapımı ribbon mikrofonla tekrar mikrofonladım.
Kayıt ekipmanı olarak Rme ses kartı bas gitar kayıtlarında Toygun’un Marcus Miller bas gitarı ile kayıt aldık. Bas amfisi olarak Hartke Ha 3500 kullandım. İki sm57 yakın mikrofonlama, bir D112 arkadan subları almak için bir el yapımı ribbon mikrofonu da fazlara dikkat ederek amfinin bir kol boyu kadar önüne koyarak 4 mikrofon ile kayıtları aldım.
Tüm bas gitar kayıtlarını iki gün içerisinde bitirdik. Akustik gitar kayıtlarında benim Takamine EG330SC gitarımı kullandık. Partisyonların yarısını ben, yarısını Altuğ çaldı. Yoksun Hâlâ’nın tüm akustik ve elektro gitar çalımları Altuğ’dadır bu arada. Mikrofonlamalarım ise Akg Perception420 ve Akg Perception ince diyafram OH mikrofonlarının 3’lü kombinasyonu şeklinde olmuştur. Elektro gitar kayıtlarında yakın bir arkadaşımın bana hediye ettiği el yapımı Hi gain bir amfi kullandım. Ayrıca Peavey Classic30 da ara ara kullanmışlığım var.
Gitar kayıtlarını (Yoksun Hâlâ hariç) Altuğ ile paylaştık. Elimdeki 2008’den beri kullandığım 2004 model Kore Epiphone Lespaul gitarımı çoğu kayıtta kullandık. Vur’un gitar kayıtlarında ise 96 model Japon Fender Jazzmaster ve Godin Strat kullanmıştık. Piyano kayıtlarını stüdyomda kendim yaptım. Keman kayıtlarında Bezme Lazar bize eşlik etti. Daha önceden software’de yazdığım keman akorlarını ete kemiğe büründürdü. Onda da elimdeki geniş diyafram Akg Perception’ kullandım. Keman kayıtlarını en az 5 take aldığımızı hatırlıyorum çoğul görünmesi için.
Vokal kayıtlarını tek başıma yaptım. Back vokal kayıtlarında da Toygun ve Altuğ bana eşlik etti. Kayıtların miksi genelde kayıt sırasında şekilleniyordu. Plug-in ve hardware kullanarak miksleri 1.5 ayda bitirdim. Bu işlerde miks yapan kulağın bazen yapılan tüm kaydı unutması gerekebiliyor. Mastering’de de hardware ve plug-in desteğiyle devam ettim. Bu işlemler sürekli yap-dinle-unut-dinle stratejisiyle gitti. Kötü ses sistemlerinde de dinlemeye çaba gösterdim diyebilirim. Albümümüzün müzik tarihindeki yerini zaman gösterecek. Rock müzigi dinleyenler ve icra edenler dünyayı gezmeli, okumalı ve yeni fikirlere açık olmalı. Ben ve grup arkadaşlarım yıl boyunca dünyadan birçok konser ve festivali yerinde deneyimliyoruz. Bu müziğimizde neler yapmamız gerektiğine, dünyada müziğin gidişatına dair fikirler almamızı ve esin kaynaklarımızı genişletmemizi sağlıyor.”