Ece ULUSUM
@eceulusum

Hip-hop neslinin caz sanatçısı José James, çağdaş caz sahnesinin övgü toplayan isimlerinden. Caz müziğini hip-hop ve R&B unsurlarıyla harmanladığı toplam yedi albüm yayımladı ve cazseverlerin takdirini kazandı. Usta isim Bill Withers’a atfettiği repertuvarıyla 3 Temmuz’da 26. İstanbul Caz Festivali kapsamında Swissotel The Bosphorus’ta sahne alacak sanatçıyla konuştuk…

Öncelikle izleyicileri nasıl bir performans bekliyor?

Festivaller gerçekten eğlenceli oluyor. Büyük bir parti gibi düşünüyorum. Arkadaşlarınla buluşmak, dans etmek, güzel yemekler yemek ve iyi müzisyenleri dinlemek için fırsat oluyor. Benim gösterim de funk, R&B ve caz dolu büyük bir parti. Grubum çok ateşli, herkes harika vakit geçirecek yani!

Konserlerinizi herkes beğeniyor ve şarkılarınızı dinlemeyi çok seviyoruz. İstanbul dinleyicisiyle aranızda özel bir bağ var gibi. 2016’da da İstanbul’daydınız…

Katılıyorum! Benimle bu şehir arasında özel bir bağ var. Şehre geri dönüp arkadaşlarım ve hayranlarıma müziğimi tekrar çalma şansım olduğu için minnettarım.

https://www.instagram.com/p/BzbFOhyJwuP/

Dünya turnelerinden nasıl deneyimler elde ediyorsunuz?

Bir sürü deneyim. Bir sürü yeni insanla tanışıyorum ve yeni gruplar keşfediyorum. Yeni yemekler yiyorum ve farklı kültürleri anlama fırsatım oluyor. Bir de daha büyük sahnelerde oluyorum, böylece tüm yetenek ve enerjimi bir araya getirip seyirciye büyük bir gösteri sunabiliyorum. Çok eğlenceli ve grubum da yolda olmayı seviyor.

Parçalarınızı oluştururken hangi enstrümanları kullanıyorsunuz?

Neyi kullanabilirsem… Beatbox, insan sesleri, piyano ve gitar çoğunlukla. Bir de milyonlarca fikir ve düşüncelerle dolu Moleskine defterlerim var. Bence yazmak önemli, sadece günlük tutmak olsa bile. Düşünceleri hızlandırıyor.

YouTube ve Spotify dinleyici sayılarını gösteriyor. Bu sayılar sizin için önemli mi? Bu verilere bakıyor musunuz?

Verilere bakabilirim ama o sayılar insanların nasıl dinlediğini ölçmüyor. Instagram, Facebook gibi ortamlardan gerçek yorumları duymayı tercih ediyorum. Müziğimin hayatlarını nasıl etkilediğinden bahsediyorlar çünkü ve bu çok özel bir şey. Çeşitli platformlardan şarkılarımın dinlenmesini ve kliplerimin izlenmesini seviyorum tabii ki ama bu rakamlara takmış değilim. Benim için insanlar rakamlardan daha önemli.

Kendinize her gün sorduğunuz ve cevabını düşündüğünüz bir soru var mı?

Evet, bir sürü. ‘Tanrı nedir?’ve ‘Tanrının planını müziğim aracılığıyla uyguluyor muyum?’gibi sorular. Bence müzik Tanrı armağanı bir şey. Hürmetle yaklaşmaya çalışıyorum, egomla değil. Zor iş!

Bir röportajınızda müziğin sizin için ritim demek olduğunu söylediniz. Açıklayabilir misiniz?

Ritim benim için müziğin en önemli kısmı. Yenilikçiliğin öne çıktığı kısım. Davul seti, vokal tonlamalar ya da rap olması önemli değil, hepsi ritim. İnsanları dans ettiren ve müziğin bedenlerimizde olduğunu gösteren şey bu. Muhteşem.

https://www.instagram.com/p/BzGN2Rip-5z/

Yaşadığımız çağda müzikte başarılı olmayı nasıl tanımlarsınız acaba? Müziğe doğal bir yeteneğin olması yeterli oluyordu eskiden. Günümüzde ne değişti sizce?

Sanatçıların kendi ‘başarılı olma’ tanımlarını yapmaları gerek. Şimdi her zamankinden de fazla. Bazıları için başarı büyük bir plak şirketiyle anlaşmaktır. Bazıları için iyi bir grubun olması ve turnede olmaktır. Başkaları için de insanların sevdiği şarkılar yazmak ya da müzikten kazandığın parayla bir ev almak olabilir. Bence dengeli bir kariyer olmalı, yazmak, çalmak, belki bir film ya da TV projesinde olmak. Limit yok, müzik her yerde. Hayalleriniz değişebilir, problem değil.

Caz müzik tarihinin hangi noktasında sahnede olmak istersiniz, bahseder misiniz?

Dürüst olmak gerekirse, tam da şu an hayatta olmayı tercih ederim. Yaşamak için güzel bir dönem. Ella Fitzgerald, John Coltrane, J Dilla gibi isimlerin ürettikleri her şeyin keyfini çıkarabiliyorum, yeni üretilenlerin de.

Her zaman ocakta iki-üç projeniz var gibi gözüküyorsunuz. Sırada bir şey var mı? Yeni bir albüm üzerinde çalışıyor musunuz?

No Beginning No End 2 üzerinde çalışıyorum, ilk albümün devamı niteliğinde olacak. Albümde Pino Palladino, Nate Smith, Kris Bowers, Ben Williams gibi harika müzisyenlerle çalışıyorum. Mart 2020’de yayımlanacak olmalı ama öncesinde tekliler de paylaşacağım. Ayrıca Rainbow Blonde isimli bir plak şirketi de kurdum, harika şarkılar ve yeni sanatçılarla tanışmaya hazır olun!

Published On: 4 Temmuz 2019Categories: RöportajTags: , ,