Zeynep TOKER
Yapmış olduğu şarkılarla listeleri ele geçiren Güneş, şimdi de hız kesmeden konserlerine devam ediyor. 26 Ekim akşamı Dorock XL Kadıköy‘de vereceği konser öncesi bir araya geldiğimiz Güneş ile ilk albümü Atlantis‘ten bu zamana kadar neler değiştiğini konuştuk. “Sadece yaptığım şeyi kimse gibi kendim gibi bile yapmamaya çalışıyorum, tekrar etmemeye çalışıyorum.” diyen müzisyen, dinlenme sayılarından mı yoksa konserlerden mi daha fazla haz mı alıyorsun diye sorduğumuzda; Bir şarkının ne kadar dinlendiğini kesinlikle stream’lerden anlayamayacağımızı, şarkılarının ne kadar çok dinlendiğini sahneye çıkıp insanlarla birlikte söylemeden önce fark etmediğini ve konserlerden daha fazla haz aldığını dile getirdi.
2023 yılının mart ayında çok büyük sürpriz ile dinleyicilerinin karşısında olacağını söyleyen Güneş, çok fazla ürettiğini o yüzden de teklilerle ilerlemek yerine albüm yayınladığını dile getirdi. Daha fazlası röportajımızda seni bekliyor!
ο Yapmış olduğumuz bir röportajda “Değişmemeye çalışarak kendimi koruyorum.” demiştiniz. O zamandan bu zamana birçok şey değişti. Daha da popüler bir isim oldunuz. Bu süreçte siz neler yaşadınız? Sektöre dair nasıl bir savunma mekanızması geliştirdiniz?
Senin bahsettiğin tarih, albümümü ilk yayınladığım tarih ve ben sanıyorum ki o zamandan bu zamana seneler geçti. Çünkü albüm 11 hafta ‘en çok dinlenen albüm’ oldu, şarkılar çok fazla çalıyor, artık her yerde çok fazla duyuyorsun ve sanki şarkılar beş senedir varmış gibi hissediyorum. O zamandan bu zamana yedi ay geçmiş aslında bir sene bile değil ama çok şey değişti. O zaman kendimi korumaya çalıştığım şeylerden artık gerçekten korumak zorundayım. Bu sefer bir parçası oluyorsun, o yüzden zorlaşıyor. Şu an şartlar daha zorken bunu yapmaya çalışıyorum.
ο Bir yandan kendinizi geri de çekmiyorsunuz. Bir koruma mekanizması olarak kendinizi dinleyicilerinizden, sosyal medyadan da uzak tutmuyorsunuz.
Hitap ettiğin kitle büyüdükçe değişmeni bekliyorlar ve çoğu zaman bu oluyor. Çünkü kitlen ne kadar büyürse o kadar da dikkat etmen gerekiyor. Ben hiçbir zaman ters bir üslubu olan, aşırı marjinal bir tip değilim. Dinleyicilerimle günden güne değişen hayatımı ve kariyerimle ilgili heyecanımı paylaşmayı seviyorum.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Spotify dinlenme sayılarınız oldukça yüksek ve bir yandan da artık konserlerde kalabalık bir kitle size bekliyor. Bu iki durumu kıyaslayacak olursak, en büyük hazzı hangisinde yaşıyorsunuz?
Bir şarkının ne kadar dinlendiğini kesinlikle stream’lerden anlayamazsınız. Ben şarkımı sahneye çıkıp insanlarla birlikte söylemediğim sürece o kadar dinlendiğini fark etmiyordum. Konserlerden daha çok haz alıyorum.
ο Siz de gelişen NFT dünyasına dahil oldunuz.
NFT’de çok kızdılar bana, biz bu müziği neden parayla dinliyoruz vs. gibi. Burada olay çok farklı, bir kere insanları NFT dünyasına sokuyorum. Sadece benim şarkımı dinlemiyorlar, ilk NFT işlerini alıyorlar aslında ve aynı zamanda 12 ay boyunca tüm konserlere bedava girebiliyorlar. Sıra beklemeden, öncelikli olarak. Böyle şeyler var içerisinde aslında ama insanlar çok yanlış anladı. Onun üzerinden ben para kazanmıyorum, Kayıp şarkıyı parayla dinlenebilecek bir şarkı olarak çıkarmadım aslında. Sadece ‘kayıp’ yani, onu herkesin dinleyememesini istedim.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Yaratmış olduğunuz görsel dünyanın ne kadar içerisindesiniz? Yani o kısmı tamamen ekibinize bırakıp sadece müzik üretimiyle mi ilgilenmek istiyorsunuz yoksa siz de dahil oluyor musunuz?
Ekip olarak her şeyde birbirine kenetlenmiş bir şekilde çalışıyoruz. Ben sadece müzik üretmiyorum, orada yarattığım her şey, görseli de içine dahil edebilirim, beş duyu organımla hissettiğim her şey benim müziğim. Ben sadece duyduklarımı çıkarmıyorum ya da sadece içimden duyulacak şeyler çıkarmıyorum. Bu yüzden görsel dünyayı bunun içerisine katmam kaçınılmazdı. Ben olduğum gibi sokaktan sahneye çıkıp o şarkıları söylemeye başlasam, o yaratmak istediğim hissiyatı yaratamam. Onları kendi dünyama dahil ederek o dünyayı onlara daha iyi anlatabilirim. Atlantis’te yapmak istediğim de buydu aslında, tüm albümü konsept yapma sebebim.
ο Dinleyiciler her şeyi çok çabuk tüketiyor, müzisyenler ticari kaygılar taşıdıkları için single’lar ile ilerlemeyi tercih ediyor ama arada da olsa albümlerle ilerliyor olmak daha kıymetli geliyor bana.
Ben çok üreten bir sanatçıyım, çok fazla ürettiğim için de bu zamanın içinde kaybolabiliyor. Atlantis’teki birçok şarkıyı aslında çıkarmadan 3 sene önce falan yazmıştım. Tabii şarkıların da bir zamanı var, o an yaptığınız bir sound’un modası geçebiliyor ya da bazı şarkıların daha zamanı gelmemiş olabiliyor. O yüzden onları da bir an önce çıkarmak da istiyorum. Tekli tekli ilerlemek şu an planımda hiç yok. Ama olanları anlıyorum, piyasada farklı kaygılar olabiliyor. Herkesin her zaman dinleneceğinin bir garantisi yok ama ben buradayım, hep de burada olacağım. Para motivasyonum değil, çünkü müzik yaparken beş kuruş param yoktu ve müzik yapıp para kazanıp, kurtulacağım diye bir hayalim de yoktu. Hiçbir para müziği yaratacak güçte değil.
ο Kadın hakları adına farkındalık yaratmak için Ezgi Alaş ile İmdat isimli parçada bir araya geldiniz. Ukrayna, Fransa ve Türkiye’den oluşan prodüksiyon ekibi ile hazırlanan projenin hazırlık aşamasını sizden dinleyebilir miyiz?
Proje başlı başına şaheser. İçerisinde olduğum için de çok gurur duyuyorum. Lika zaten inanılmaz bir yönetmen. İlk başta şarkı ve klip birbirinden çok bağımsızdı. Ezgi bana bu şarkıyı dinletti ve şu an Ezgi’nin en sevdiğim şarkısı. Bir söz var; “Beni ben gibi görmeyi istemedin ama ben beni sevmeyi seçtiğim bir anımdayım.” O söz çok büyük bir söz aslında. Aynı evin içerisinde babamız, abimiz, evlendiğimiz adam, gerçekten saf sevdiğimiz ve sevmesini istediğimiz insanın bizi biz olduğumuz için sevmemesi… Ve şiddet… Sadece evin içerisinde değil, evin dışında da her yerde hiç tanımadığın bir insan tarafından bile gördüğün bir şey. Burada biz kadınlara ses veriyoruz, mikrofonu onlara uzatıyoruz ama burada bunu yaşayan erkekler de var. Onları göz ardı etmiyoruz aslında. Erkekler biraz bize cinsiyetçiymişiz, erkek düşmanıymışız gibi yaklaşabiliyor böyle konuları konuştuğumuzda ama bunlar konuşulmadığı için biz konuşuyoruz.
ο Bu geceye nasıl hazırladınız? Bu konser için sürprizler var mı?
Sürpriz bir setlist yok ama asıl sürpriz 2023’te. 2023 Mart ayında çok büyük bir sürprizim olacak.
ο Konser öncesi kuliste neler yapıyorsunuz? Konserin iyi geçmesi için bir toteminiz var mı?
Ben çok stresli oluyorum, o yüzden yalnız kalmayı tercih ediyorum. Tüm hazırlıklar bittikten sonra yanımda insanlar da olsa bir iki saniye nefes almak, kafamı boşaltmak istiyorum, öyle çıkıyorum.