Çağatay Yılmaz

Anathema, 1990 yılında başladığı müzikal yolculuğunu sürekli yeni şeyler deneyerek sürdürüyor. Çok daha sert olan müzikleri daha sakin, daha duygusal ve vakur bir hâle büründü. Milyonların ‘sırdaşı’ grup, 6 Eylül’de Ankara, 7 Eylül’de İstanbul ve 8 Eylül’de İzmir’de sahnede olacak. Konserler başlamadan önce konuşma fırsatımız da oldu…

❏ İstanbul seyircisiyle aranızda özel bir bağ var gibi, ne dersiniz?

Sadece İstanbul değil. Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa, Mersin ve yıllar içinde çaldığımız diğer şehirleri unutmayalım. Türkiye’de diğer tüm uluslararası gruplardan fazla çaldık muhtemelen. Bu aramızdaki bağın bir sebebi. Ayrıca Türkiye’ye gelmeden önce 4-5 albümümüzün çıkması da bir etken, büyüyen bir beklenti vardı. Ama bunların hiçbiri Türk dinleyicilerle aramızdaki özel bağı açıklamıyor! Belki insan problemleriyle ilgili benzer görüşlerimiz olduğumuz içindir, belki özellikle duygusal deneyimlerimiz bizi birbirimize bağlıyordur. Kim bilebilir? Tekrar geldiğimiz için çok mutluyum.

❏ Spotify verilerine göre en çok İstanbul, Santiago, Ankara, İzmir ve
Mexico City’de dinleniyorsunuz. Bu kadar çeşitli dinleyicilere nasıl eriştiniz sizce?

Ne oldu bilmiyorum! Meksika ve Türkiye dinleyicileri düşündüğünüzden çok daha birbirine benziyor ama. Hepsi tutkulu, duygusal insanlar ve duygularını gösterirken eğlenmeyi seviyorlar.

❏ İstanbul’a daha önce gelmiş bir grup olarak, sizce keşfetmediğiniz cevherler var mı halen?

Büyük bir metropol ve sadece belli taraflarını gördük. Dürüst olmak gerekirse, seyahat ederken daha çok insanlar önemli. İnsanlar bir yere kimliğini veriyor. Enerjik ve dostane bir atmosfer de olabilir, soğuk ve ciddi de. Yine de insanlara yeterince saygı gösterirseniz ve içten bir merakla yaklaşırsanız her ülkede güzel bir deneyim yaşayabilirsiniz.

❏ Günümüzde hologram konserler konuşuluyor. Dijital platformlar sahneden önemli olacak mı sizce?

Dijital teknoloji görsel iletişimin ilginç formlarından biri. Teknoloji sayesinde sahnede devasa şeyler yapmak kolaylaşıyor, ne yaptığınıza bağlı. Teknolojiyi kullanmak özgün olmakla ilgili olmalı. Doğal olarak kimseniz öyle olun, yalandan yapmayın. Sahnede hiç hareket etmeyecekseniz, bu da olur. Bir grubun sadece ‘performans sergilemek’ için sahnede sürekli koşturmasını sevmiyorum. Her neyse, sahnede farklı iletişim yöntemlerin olmasını seviyorum. Dijital ve multimedia sanatı, heykeller, ışık, lazer… Limit yok. Her şey özgün olmalı ve duygularınızı harekete geçilmeli ama.

❏ Dinleyici sayılarını her zaman görebiliyorsunuz. Sizin için önemli mi?

Önemli görülüyor, çünkü müzik endüstrisindeki insanlar başarınızı böyle görüyor. Çoğu yayın platformu sanatçıları kazıklıyor. Ödeme biçimleri de dengesiz. Örneğin Spotify’da en çok dinlenen sanatçılar en başından tüm hasılattan en büyük payı alıyorlar. Geçmişte şirketler bir albümün satışından sanatçılara çok az pay veriyordu çünkü yapım, reklam, albüm kapağı gibi giderler vardı. Dijital platformların böyle masrafları yok ama gelir çok fazla sanatçıya dağıtılmalı, adil bir çözüm bulmak zor.

Adil çözüm, üyelik bedellerinin yarısı gibi bir oranın sanatçılara dağıtılması. Hatta ödediğiniz para bir önceki ay dinlediğiniz sanatçılara gitmeli. Çoğu dinleyicinin parasının dinledikleri sanatçılara gitmesini tercih edeceğini düşünüyorum, en büyüğe değil. Böylece alternatif sanatçılar daha fazla kazanabilir, pes etmemek için motive olurlar ve yeni müzikler duyabiliriz. Bu sadece bir fikir!

❏ Herkese soruyoruz, sizin cevabınızı merak ediyorum. Günümüzde müzikte başarılı olmayı nasıl tanımlarsınız?

Şarkıları yayınlamak artık para kazandırmıyor, gidip turne yapmalısınız. Bir yandan iyi, bir sanatçı her zaman canlı performansta da iyi olmalı. İşinizi iyi yapmanızı sağlıyor yani. Müzikte başarılı olmak tartışmalı ama sevdiğiniz işi yaparak para kazanıyorsanız başarılısınız işte!

❏ İstanbul’da seyirciyi ne bekliyor?

Bu konserler çok özel, çünkü ‘By Request’ ile geliyoruz. Seyirciler setlist’tenbeğendikleri şarkıları seçecek. A Dying Wish gibi şarkıları Türkiye’de son kez çalabiliriz. Eğer eski işlerimizi seviyorsanız bunu kaçırmayın!

❏ Sırada ne var?

Yeni müzik, yeni albüm. Diğer sırlarla birlikte…

Published On: 31 Ağustos 2019Categories: RöportajTags: , , ,