Ece Ulusum
@eceulusum

Rüya Raporları albümüyle 2013 yılında müzik piyasasına giren Kıvılcım Ural, müziğiyle ya da özel hayatıyla bir şekilde kulağınıza çalınmıştır. Müziğe devam etmeyeceği konuşuluyordu, Ural tarafı sessizdi. Anlaşılan sessizliğini de bir parçayla bozmaya karar vermiş. Geçen ay yayımladığı Yıllar Sonra teklisi ve klibiyle karşımıza çıktı. Sound’u ve tarzı değişmiş, elektro-pop ve indie sound’ları söylüyor sözü müziği kendine ait olan aşk şarkısını: “Her gün aynı gemileri yakıp / Uzağa giden var mı çok…”

Yakında yeni albümü için stüdyoya girecek Ural’ı farklı sound’larda göreceğiz özellikle rock tınıları da olacak söylediğine göre. Müzisyenle röportaj yapmadan önce araştırdık, dinleyici yorumlarını okuduk. Ne yazık ki dinleyicilerin dönüp dolaşıp aynı noktaya takılı kaldığını, müziğini göz ardı ettiğini gördük. Ama su akar yolunu bulur, üretmeye devam ettikçe müzisyen kimliğiyle kendinden daha çok söz ettireceğini göreceğiz, hele bir sahneler başlasın. Sevgili Kıvılcım Ural ile yeni albümünü, değişen müzik tarzını ve hakkında yapılan yorumlarını konuştuk.

❏ 5 yıl müzik piyasası için uzun bir süre. Niçin bu kadar sürdü teklinin çıkışı?

İlk albümümü çıkardığım müzik şirketiyle yaptığım anlaşma süresinin bitmesini beklemem gerekiyordu. Sonrasında her şeyi kendim mi yapacağım, yoksa tekrar bir yapım şirketiyle mi çalışacağım onun kararını vermem gerekiyordu. Nitekim her şeyi kendim yapıp dağıtım için DMC ile anlaştım.

❏ Bu tekli bir albümün habercisi mi? Eğer öyleyse gelecek albümün ruh hali Yıllar Sonra’daki gibi mi?

Evet. Yakın zamanda yeni albüm için ekibimle stüdyoda olacağız. O kadar heyecanlıyım ki içim içime sığmıyor. Yeni albümde minimum 10 şarkı olacak. Tüm şarkıların ruh halleri birbirinden farklılık gösterse de çoğunluk his ne olacak onu bende stüdyo sürecinde fark edeceğim gibi görünüyor.

❏Yıllar Sonra nasıl bir ruh halinde yazıldı? Stüdyo süreci nasıl geçti?

Evimde 120 bpm davul ritmi üzerine gitarımla denemeler yapıyordum. Önce, şu tüm şarkı boyunca devam eden bas ritmini yakaladım. Sonra sözler üzerine çalışmaya başladım. Düzenleme için Nurettin Çolak ile görüştüm o da şarkıyı çok sevdi ve stüdyo çalışmalarına başladık.

❏ Sizi daha pop sound’lara iten ne oldu?

Aslında müziğimi belirli bir tarzda sınırlandırmak istemiyorum. İlk albümüm akustikti ama o şarkılarımda müzik grubumla birlikte çoksesli çaldığımız şarkılardı. Fakat o zamanlar o projeyi akustik halde tutmak başlangıç için iyi bir fikir olarak düşünmüştüm. Mesela Yıllar Sonra’yı da akustik kaydedebilirdik ama şarkı ne istiyor hangi sound’da parlıyor ben daha çok onunla ilgilendim.

❏ Rock müzik çevrenizden dolayı sizden de yorumlara bakılırsa rock tınılarında şarkılar bekleniyor. Böyle bir projeniz olacak mı?

Elbette rock ruhumda var. Yıllar Sonra aslında tam anlamıyla pop bir şarkı değil içinde indie ve elektronik tınılar var. Yeni albümde rock tınılarını da bol bol duyacaksınız.

❏ Kullandığınız kapak ve basın bülteni fotoğrafları polaroid versiyonda. Vintage dünyasını seviyorsunuz diye biliyorum. Vintage sevginiz müziğinize nasıl yansıyor?

Frank Sinatra, Bobbie Gentry, Otis Redding, Nina Simone gibi isimleri, hem 60’ları hem de 70’leri dinlemeyi çok seviyorum. Bana ilham veren muazzam müzikler bunlar.

❏ Özel hayatınızdan dolayı magazinel bir dünyaya çekildiniz. Bu durum müziğinizi ve üretiminizi nasıl etkiledi?

İçime kapandığım ve sadece kendi dünyama odaklandığım için oldukça bereketli bir üretim dönemi oldu.

❏ Klibinizdeki gazete ve televizyon imgeleri magazine gönderme mi?

Klip tamamen Can Özen’in sanatı. O şarkıyı dinledi, beğendi ve birlikte klip çekmek için çalışmalara başladık. Can şarkıyı dinlediğinde kafasında neler uyandıysa o biçimde bir klip oldu. Benim için de oldukça eğlenceli bir çekimdi.

❏ Müziği bilen biriyle klip çekmenin bir avantajı var mı sizce?

Kesinlikle var. Bir kere sizi anlayan sizin dünyanızdan biriyle çalıştığınızın bilincindesiniz. Bu durum konfor sağlıyor. Onun ismini ilerleyen zamanlarda daha çok duymaya başlayacaksınız.

YouTube’da klibinizin altına yazılan yorumlar sizi etkiliyor mu? Müzikal kariyerinizle anılmak adına daha sık proje yapmayı planlıyor musunuz?

Sizce ben ‘Video klibimin altına acaba insanlar ne yazdı?’ diye merak edip yorumları okuyacak kadar deli miyim? Birincisi hayatım boyunca şunlar benimle ilgili ne düşünüyor diye düşünen bir insan olmadım. İkincisi profilcilik ve yorumculuk kavramlarının gerçekliği benim için yok. Bir kişi 8 dakikada sahte hesaplar açıp, yepyeni kimlikler oluşturabilirken hangi yorumu ciddiye alıp güvenip okuyayım? İstiklâl Caddesi gibi düşünün, yürüyorsunuz bunca gürültüde herkesi tek tek duyuyor musunuz? Sesler sadece uğultu oluyor. Müziğimin altına özel hayatımla ilgili yorum yapanlara hayatla ilgili konferans vermek isterdim. Ben okuyup takip etmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki benim hakkımda iyi ya da kötü insanların bir şeyler konuşuyor olması benim için çok faydalı bir durum.

❏ Anne olduktan sonra şarkı sözü yazarlığınız etkilendi mi? Duyguları daha yoğun yaşamaya başladığınız söylenebilir mi?

Elbette, anne olmak mucize bir durum. Düşünceleriniz duygularınız, hayatınız hatta en başta kendiniz değişiyorsunuz. Üretici olarak bu durumdan mayalanmamak mümkün değil.

❏ Neler yapacaksınız şimdi?

Yakın zamanda ikinci tekli için video çekimlerine başlayacağız. Sonra albüm için stüdyoda olacağız.

3.900
Kıvılcım Ural hakkında sadece Ekşi Sözlük’te yapılmış yorumun sayısı.

 

 

Published On: 22 Eylül 2019Categories: Manşet, Pano, RöportajTags: , ,