Gizem ERTÜRK
@gizemmerturkk
Stüdyo Günlükleri’nin bu ayki konuğu genç ve başarılı isim Ceren Gündoğdu. Yeni teklisi Kayıp‘ın perde arkasını anlattı.
ο Şarkıların nasıl yazıldığı sorulur hep, ama asıl piştiği yer olan stüdyo süreci pek de konuşulmaz. Biraz anlatır mısın?
Her şarkının kayıt süreci farklı şekilde seyrediyor. Kayıp şarkısına ait telefonumdaki ilk ses kaydı 23 Kasım 2018’e işaret ediyor. 9 Aralık 2019’da ise hem sözlerde hem de bestede bazı revizeler yapmak istemiş, tekrar piyano başına oturmuşum ve şarkıyı bitirdiğimi defterime not etmişim.
ο Nedir şarkının hikayesi?
Bu şarkı, kaybettiklerine takılıp yaşamayı unutanlara, gri anlarda hissedilen acının iyileştiren ve dönüştüren saklı gücünü hatırlatan bir şarkı. Ayrılığı kim icat etti diye soruyor ama cevap aramaktansa, bu soruyu sorduran acıyla barışmaya çalışan birinin hikayesi saklı şarkıda.
‘Kayıtlarda 2 akustik gitar kullandık’
ο Yeniden stüdyoya dönelim. Biraz da teknik detayları öğrenelim…
İlk stüdyo maceramıza şarkının aranjörü ve prodüktörü Arel Koray Nalbant’la Jinx Productions’ta aldığımız davul ve bas kayıtlarıyla başladık. Davulda Ertuğrul Kırçın, basta Ahmet Demirkol vardı. Aramızdaki dostluk kayıt günlerinin çok güzel bir enerjiyle akmasına sebep oluyor, bu çok kıymetli. Ahmet ve Ertuğrul gibi Jinx’teki ses mühendisimiz Anıl Çifter de, aranjörüm Arel Koray Nalbant da çok yakın dostlarım.
Ahmet bas kayıtlarını, yıllar evvel bir Amerika konseri sırasında aldığı Fender 62rs 83 Jazz Bass ile almayı tercih etti. Akustik gitar kayıtlarında ise tabiri caizse bir diğer yol arkadaşım Erkan Zeki Ar ile çalıştık. Gitar kayıtlarını Arel’in evinde aldık. Kayıtlarda 2 akustik gitar kullandık; Fender ve Lag. Elektrik gitarları ise Arel Koray Nalbant çaldı ve Fender Telecaster ile kayıt almayı tercih etti.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘Bekledikçe yerini buluyorlar’
ο Süreç uzun sürdü mü?
Her şarkı için doğru bir zaman var. Bazen bekledikçe yerini buluyorlar. Ağustos’un başlarında girdik stüdyoya. Gitar re-ampleri için Babajim İstanbul Stüdyoları’ndaydık. Amfi olarak Arel’in amfisini yani voxac 30’u kullandık. Vokal kayıtlarını da Babajim’de aldık. Vokal rengimle örtüşmesi adına mikrofon tercihlerini fazlaca önemsiyoruz: M149 Neumann mikrofon, SSL masa ve LA-2A kompresör kullandık. Gitar re-ampleri ve vokal kaydı sürecinde de ses mühendisi dostum Burak Serter’le çalıştık. Şarkının duygusunu korumak bizim için her şeyden önemli. Bu yüzden geri vokallerin bir bölümünü demo kayıtlardan kullandık çünkü demo versiyondaki doğallık sonraki kayıtlardan daha sıcak ve güçlüydü. Tuşluları ben çaldım.
Hem EP hem de synth kayıtlarını evimde yaptık. Synth kayıtları için benim Microkorg’umu kullandık ve birkaç gün farklı ses ve melodiler denedik. İçimize sinene kadar… Bizi en çok zorlayan kısım bu oldu sanırım. Şarkının miksini daha önceki şarkılarımda olduğu gibi Arel yaptı. Son olarak mastering için Babajim İstanbul Stüdyoları’nda Güven Ersoysal’la çalıştık. Güven, mastering esnasında çok hafif TC electronic’in reverb’ünden ekledi şarkıya. Bunun da şarkının sıcaklığını arttırdı.
ο Stüdyo alışkanlıkların var mı?
Her kayıt sonrasında bol bol fotoğraf çektirmek ve çay içmek!