Gökhan KAYA gkaya@hayhuy.co Abdülkadir Elçioğlu… Pardon, nüfus memuru kurbanı ‘Aptulkadir’ demeliydim. Birde Bahrettin var tabii. Aptulkadir Bahrettin Elçioğlu, hayatı boyunca27 harften oluşan isim ve soy isminin zorluklarını çekmiş 1987’de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan usta karikatürist. Çizgileri ve radyo programıyla müzik dünyasında kendine özel bir yer edinen Aptulkadir, Dr. Skull’un albüm kapak çizimiyle yeni bir heyecan yaşıyor. Kendisiyle hikâyeyi başa sarıp eski günleri konuştuk.
  • Öncelikle Aptulkadir Elçioğlu olarak, Aptülika adını duyurduğunuz Grup Perişan ile başlamak istiyorum. Bu grubun zihninizden ve kaleminizden çıkış öyküsü nedir?
İsmim uzun ve yazılması zor olduğu için hayatımın her döneminde bana oyunlar oynamıştır. Hepsi bir bütün olduğunda Aptulkadir Bahrettin Elçioğlu oluyor. İsmim üniversiteden itibaren Aptulkadir oldu. Bugün bile çocukluk arkadaşlarım bana Bahrettin der. İsmimle ilgili sorunlarım hâlâ bitmiyor. 15 yıl önce yeni bir şeyle yüzleşecektim. Örneğin bir devlet dairesine gidip isminizi söylüyorsunuz, karşınızdaki memur size “Öyle bir isim görünmüyor” sözüyle irkiliyorsunuz. Sizin kullandığınız gibi “Abdülkadir” yazılınca ben yok oluyorum. İsmimi imla hatası yaparak “Aptul” diye yazmanız gerekiyor nüfus memuru böyle yazınca kalmış ve ismimi doğru yazınca yok gözüküyorum. Daha sorunuza gelemedik bile, “Abdülkadir Elçioğlu” diye hitap edince başımdan gene kaynar sular döküldü. Sorunuzun cevabına başlayayım. 1985 gibi Gırgır dergisinde profesyonel olarak karikatür çizmeye başladım. 1987’de Grup Perişan’a başladım. Bu bant karikatür tiplemesi üç üniversiteli gençten oluşacaktı ama isim bulmakta zorlandım ve ismi Oğuz Aral bulmuştu. O zaman ben de gençtim ve üniversite yıllarımdan izleri buraya taşıyarak gençlik ve üniversitelilerin sorunlarını buraya taşıyacaktım.
 
Bu gönderiyi Instagram’da gör
 

aptulika (@blues_perisan)’in paylaştığı bir gönderi ()

  • Metallica hayranısınız. Hâlâ heavy metalci misiniz?
Ben kendime olsa olsa heavy metal rocker demişimdir. Benim için esas olan rock’tır. O günlerde de Jethro Tull, Deep Purple, Pink Floyd gibi rock gruplarına da yer verirdim. Şimdilerde biraz daha blues ve caz ağırlıklı çalışmalar dinliyorum. Bu da benim için 1970’lerdeki blues esaslı rock grupları tutkusunu alevlendirdi.
  • Blues Perişan adında bir radyo programı sundunuz. Neden perişan?
Türk sanat müziğinde “Perişan saçların aşkımın ağıdır” diye başlayan güzel bir şarkı vardır. Bu şarkıyı babam, anneme ithafen okurdu. Bu yüzden perişan benim için olumsuz bir anlam ifade etmez. Grup Perişan tiplemeleri üniversiteli gençlerdi. Çizimleri genel sahnesi de bir öğrenci eviydi, dağınıklık ve tabii asilik… Buradaki perişanlık buydu. Yıllar sonra bunu radyo programıma taşıdım. 10 yıldır da Blues Perişan ismiyle yapıyorum. Bir de şu şekilde bakalım; rock, caz, blues ağırlıklı bir radyo programı yapıyorsanız radyo istasyonlarında yer bulamıyorsunuz. “Yayın çizgimize uymuyor”, “Bu tarz müziklere sponsor bulunmuyor” diyerek reddediliyorsunuz. Arabesk, pop olmadığın zaman onlara göre ‘perişan’ oluyorsun zaten. Ne diyelim hani o söz gibi, “Bırak dağınık kalsın…”
  • Radyo programınız Blues Perişan’ın serüveni nedir?
Blues Perişan bu yıl 10. yılını tamamlıyor. 2009 yılında Rock FM’de başlamıştım. Uzun zamandır rock ile ilgili bir yazı yazacağım bir mecra kalmamıştı. Bu durum sonucu müzik dinlemez olmuştum. Bir yıl boyunca müzikten kopmamak için  kalın, çizgisiz bir deftere dinlediklerimden notlar alıyor ve çizimler yapıyordum. Bu iyi de oldu hani o günden bu güne yedi sekiz defter doldurdum. İşte o süreçte bir arkadaşımın barında DJ olarak çalıştım. Belirli aralıklarla yaptığım gecelerin ismi de Blues Perişan’dı. Sonra bu Rock FM’de radyo programı oldu. İsminde ‘Blues’ ardı ama bu bir blues programı değildi. 1970’li yılların rock müziği, caz rock (fusion) ve her türeviyle blues türlerinden oluşuyordu. Tabii hard rock da vardı. Açıkçası o programlar da klasik heavy de yer aldı. Bir programı da blues etkili heavy metal’e ayırmıştım. Radyo programından kısa bir süre sonra Blues Perişan isimli bir blog’da oluşturdum. Burada hem radyo programlarını tanıtıyor hem de playlistler’i paylaşıyordum. Bir süre sonra haberler ve yazılarım da yer alacaktı. Yazılarım ve çizgilerimle hâlâ da sürdürüyorum. İlk başlarda bir arkadaşım da ara sıra yazıyordu. Geçen yıl arkadaşlarımdan da yazı istedim ve şimdi blog’un 9 yazarı var. Rock FM’de Long Play programını yapan Sezen Aladağ ve Gitarist programı yapımcısı Okan Meriç yazılarıyla yer alırken; Açık Radyo’da Gitareks programını yapan Meral Akman da Blues Perişan’da yazıyor. Her gün en azından bir yazı ya da haber koymaya gayret ediyorum. (bluesperisan.blogspot.com) Rock FM kapandıktan sonra yeni bir radyo için görüşmelere başladım. En sonunda bir internet radyosu olan radyodinlemekicinbir.site ile anlaştım. Ekim ayında yayına başlamak için planlar yaparken ‘site’ Kasım 2018’de yayın hayatına son verince programa başlayamadık. Ancak yakın zamanda Blues Perişan bir radyo kanalında başlayacak ama şu anda tam netleşmediği için bir bilgi veremiyorum.
 
Bu gönderiyi Instagram’da gör
 

aptulika (@blues_perisan)’in paylaştığı bir gönderi ()

‘GRUP PERİŞAN’A 30. YIL KUTLAMASI PLANLIYORUM’
  • Grup Perişan’ın Mazhar’ını, Şadi’sini ve Danyal’ını özlediniz mi? Bir gün Grup Perişan’ı yeniden çizmek, yazmak gibi bir hayaliniz var mı?
Grup Perişan 32 yıl önce başlamıştı. Yani bir 30. Yıl kutlaması planlıyorum. Eskiden Grup Perişan kitabı çıkmıştı. Onu biraz genişleterek 30 yıl için ikinci baskısını yapmak istiyorum. İki yıl önce Metin Üstündağ’ın çıkardığı Yumuşak G isimi aylık dergide Grup Perişan 50 Yaşında ismiyle bugünkü hallerini çizmiştim. Bu seferkiler bant karikatür olarak değil tam sayfa çizgi roman şeklindeydi. 4 sayı çizmiştim ancak dergi ekonomik durum nedeniyle kapanınca öyle kaldı. Şimdi bu diziyi devam ettirip kitap olarak çıkarmak niyetindeyim.
 
Bu gönderiyi Instagram’da gör
 

Gökhan Özoğuz (@gokhanozoguz)’in paylaştığı bir gönderi ()

  • Köşenizde çizgilerinizle Athena gibi grupları tanıtıyordunuz, bu fikir nasıl doğdu? Bugün yapmaya devam edemez misiniz?
O yıllarda sadece Athena değil birçok yeni grubun tanıtımını yaptım. Ancak şu dönemde böyle bir şey düşünmüyorum. Radyo programlarımda da ülkemizden örneklere bir iki istisna dışında yer vermedim. Şimdilerde bunu başarıyla yapan Murat Beşer var. 30 yıl önce yeni gruplarımızı tanıtıyordum bunlardan biri de Dr. Skull’dı. Şimdilerde onların eskiden kaset olarak çıkan üç albümü hem CD hem de plak olarak yeniden çıkıyor ve ben her üç albümün iç kapaklarının çizimini yaptım. Bu üç plak 24 Ocak’ta piyasaya çıktı. Şimdilerde onun heyecanını yaşıyorum.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
 

aptulika (@blues_perisan)’in paylaştığı bir gönderi ()