Ece ULUSUM
Simge Pınar’ı birçoğumuz Sofar İstanbul’da keşfettik. Sonrasında single çalışmalarını yayınlayan müzisyen, geçtiğimiz sene Harun Tekin’in prodüktörlüğünü üstlendiği ilk albümü, Güzel Şeyler’i müzikseverlerle paylaştı. Biz de ikinci albümünün ilk single’ı Cevap için bir araya geldik.
ο Boş koltuklar karşısında klip için bile olsa çalmak nasıl hissettirdi?
İkinci albümümün ilk teklisi, Cevap’ın klibi Ses Tiyatrosu’nda çekildi. Her ne kadar boş koltuklara söylesem de benim için o büyüleyici sahnede olmak çok büyük bir şanstı. Pandemi sebebiyle yaklaşık bir buçuk senedir konser veremeyen bir müzisyen olarak, sahnede olmayı çok özlediğim için buruk bir sevinç yaşadım.
ο Cevap parçasının sözleri nasıl bir ruh halinde çıktı?
Cevap’ı yazdığım zamanlar benim için bulanık. O dönem hissettiklerimle bugün şarkıya bakışım çok farklı. O vakitler hüzünlü bir aşk şarkısı olan Cevap, şimdilerde bende çok farklı hisler uyandırıyor. Cevapların kendi içimde olduğunu bilerek söylemeyi seviyorum.
ο Konserlere daha sık çıktığın dönem sonrası pandemi araya girdi. Bu süreç motivasyonununuz nasıl etkiledi?
Bu süreç benim için çok inişli çıkışlıydı. Bazı günler evde ve yalnız olmak çok iyi geldi. Oturup düşündüm, kendimi daha çok tanıdım, ne istediğimi daha iyi anlamaya başladım. Kendime döndüm ve bana iyi gelen şeylere çevirdim yüzümü. Bazen hiçbir şey üretemedim, bazen de şaşırtıcı şekilde konsantre olmayı başardım. Covid sebebiyle çok sevdiğim halamı kaybettim. İstemeden de olsa ölüm, yaşam, kendini gerçekleştirme, zamanın uçuculuğu ve bunun gibi pek çok ağır konu üzerine bolca kafa yordum.
ο Müzikseverlerle Mektup başlığında bir iletişiminiz oldu. Çıkış noktası nasıldı?
Yıllar içerisinde pek çok yakın arkadaşım İstanbul’dan çok uzaklara taşındı. Onlarla sık sık mektuplaşıyordum. Bir yandan dijital mektup arkadaşlıklarım da sürüyordu. Hiç tanımadığım ama birbirimize gönderdiğimiz mektuplar sayesinde arkadaş yakınlığı kurduğum birkaç kişi vardı. Bundan dört sene önce, dinleyicilerimin de hoşuna gidebileceğini düşündüğüm için bir dijital mektup arkadaşlığı başlattım. Yaklaşık 50 kişiyle başladık. Birbirimizle hayatımızın en özel anlarını, günlerimizi, sevdiğimiz kitapları, şarkıları paylaşıyoruz. Bana gelen her mektubu okuyorum. Elbette kendi şarkılarımı, konser duyurularımı da ilk onlarla paylaşıyorum. Arada bir sürpriz kayıtlar atıyorum.
ο Efe Demiral ile birbirinizi müzikal açıdan nasıl besleniyorsunuz? Evdeki akustik proje nasıl ortaya çıktı?
Efe, hem müzisyen olarak hem de insan olarak çok hayran olduğum biri. Ondan çok şey öğreniyorum. Yıllar içerisinde birçok konserde beraberdik ve şarkılarımın akustik versiyonlarını sıklıkla çalıyorduk. Pandemi döneminde bu çaldığımız versiyonlardan dört tanesini bir akustik EP’de buluşturmaya karar verdik. Bir yandan da evden kayıt işini kotarabilir miyiz görmek istedik ve ortaya böyle bir kayıt çıktı. Efe, kayıtları bitirdikten kısa bir süre sonra akustik albümü kaydettiğimiz, Fenerbahçe’deki evinden çıkmak zorunda kaldı ve Güzel Şeyler Akustik o evden çıkan son albüm oldu.
ο Kapanma sürecinde senin için en unutulmaz olan an hangisiydi?
Yüksek lisansa başlamaktı. Akustik albüm kayıtları esnasında müzik konusunda daha çok derinleşmeye ihtiyacım olduğunu hissettim ve birkaç ay boyunca yüksek lisansa hazırlandım. En sonunda İTÜ MIAM’da Ses Mühendisliği ve Tasarımı yüksek lisansına kabul edildim.
‘ÜRETİM HALİNDE OLMAYI PLANLIYORUM’
ο Bundan sonraki süreçte neler yapmayı planlıyorsunuz?
İkinci albümümü tamamlayacağım, albümün öncüsü birkaç tekli yayınlayacağım. Sürekli bir üretim halinde olmayı planlıyorum. Güzel bir ev stüdyosu kurduk, bol bol kayıt yapmak, şarkı yazmak ve konserler vermek istiyorum.
- Ekim 2021 sayısından…