Çoğu müzisyenin açıkhava konserleri ve mini turneleri söz konusu olunca içimde merak uyanmaz. Benzer sahneler, playlist’ler ve kostümler… Ancak yerli sahnenin en güçlü seslerinden Sertab Erener varsa işin içinde, her şey değişir. O müziği tutkuyla yapıyor ama en önemlisi kendi sınırlarını en fazla ne kadar zorlayacak onu merak ediyor. Açıkçası bu merakı biz sıkılmış izleyicilere şifa oluyor.

25’inci sanat yılını kutladığı Sertab’ın Müzikali projesindeki backstage hazırlıklarına şahit olmuştum. Sadece ses provası yapıp kuliste oturanlardan değil. Sahnedeki halıyı düzeltiyor, ekibiyle uzun uzun konuşuyor, mutlaka herkesin fikrini soruyor. Onun yıldızlığı burada… Bir konsere hazırlanmak yeterince yorucuyken o gece Sertab Erener, Harbiye Açıkhava’ya taşıdığı müzikalde Pot pourie ve bis’i sayarsak o gece Erener 38 şarkı söyledi. Bir an olsun yerinde durmadan…

Şimdi müzikale biraz ara verip geliştirme kararı aldı. Ancak aynı anda birçok iş yapmadan olmaz. Bu süreçte dondurduğu bir projesine yeni dokunuşlar katarak yeniden sahneliyor. Adı da Sertab Elektrik, Erener Akustik. Sahnedeki abajurdan, başına taktığı taca kadar her şey düşünülmüş. En güzeli de 3 saate sığamayacak kadar çok şarkısı olduğundan, aralarda medley yapması… Bu konseri seyrederken adeta Sertab Erener’in şahsi arşivine sızmışım gibi hissettim. Keza röportajlarından ve konserlerinden oluşan özel videolar, aralarda anlattığı hatıralar, eski şarkılarının yepyeni versiyonları karşımdaydı.

Harvey Keitel “Belli bir yaşa kadar emer durursun. Bir noktaya eriştikten sonra tüm aldıklarını geri vermen lazım” demişti. İnanıyorum ki kendisi de tam bu noktada. Onun sadece şarkıları değil, çabası da hepimize ilham oluyor. Bunu açık bir teşekkür yazısı olarak kabul edin…

Erener bu projesiyle turne yapıyor, kaçırmayın. Detayları sohbetimizde…

 

Siz çok yönlü bir müzisyensiniz. Rock, caz, akustik, soul, pop, opera gibi birçok sound’da şarkılar söylüyorsunuz. Açıkçası çok merak ediyorum; Sertab Erener’in başka kaç sound’u ve sahne kişiliği var?

(Gülüyor.) Aslında bir şarkıcının içinde birçok şarkıcı var bence. Bir tek ben böyle değilimdir diye düşünüyorum. Çok sevdiğim şarkılar, çok sevdiğim sound’lar var. Ama hangisi benim yapabileceğim şeymiş diye düşünerek yolculuğa çıktığımda ‘Ben bunları söyleyebilirim ancak şunları asla söyleyemem’ diyebildiğim bir noktaya geliyorum. Ama bende bir rock şarkıcı var orası kesin. Zaten caz müziği devirmezsen buralara gelemiyorsun, illa oradan geçmen gerekiyor. Pop kariyerimle başladım. Sonra Türk sanat müziği bu topraklarda doğup büyüyen biri olarak hiçbir zaman kulağımdan gitmeyecek tını. DJ’lerle de albüm yaptım falan. Bir kadın şarkıcı var onu bulamıyorum. Çünkü karakterimle çok doğru orantılı. Sanırım arabesk söyleyemem. Sonuna kadar yani…

Size şu sıra en yakın gelen sound hangisi? Rock diyebilir miyiz?

Evet ama içimde bir klasik kadın da var. Operadan gelen, slow şarkıların olduğu, damar şarkıların olduğu kadın yani pop-rock kadın eş yerde duruyor. Çok rock yaparsam, pop’u özlüyorum, diğerini yaparsam rock müziği özlüyorum. O yüzden aslında eşit. Zaman zaman biri öne çıkıyor elbette. Bunların altında bana bir şeylerin yetmemesi ve yeni şeyler aramam yatıyor sanırım. Beni zorlayacak, yeni şeyler öğretecek şeyler yapmayı seviyorum.

Afişte de görüyoruz aslında bu denge veya zıtılığı.

Haklısın. Afiş de güzel oldu. Sertab Akustik çizgi, Erener Elektronik yazıyor. O hoşuma gidiyor. Senin de dediğin gibi iki farklı karakteri çarpıştırıyorum. Ondan kesinlikle eğlenceli bir şey çıkacak. İzleyenlerin yorumlarını merakla bekliyorum.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Sertab Erener (@sertaberener)’in paylaştığı bir gönderi ()

❏ İzleyiciler sizi rock müzisyen olarak epey benimsedi. New York’taki konserinizde izleyiciler sizin için rockstar demişti. Farklı kimlikler yeni projelere mi ilham oluyor sizde?

Doğru. Her şeyin birbirinden etkileşimi var, fikirler birbirini doğuruyor. Biz geçen yıl bunun turnesini yapmıştık. 12 konserlik… Müzikal yaptığım için bunu durdurmuştum. Ama bu sefer müzikali durdurdum. Eylül’e kadar kendimize biraz düzen vereceğiz ve sonra müzikale devam… Aklımdaki fikirler bitmiyor. Heyecanım tükenmiyor. Sağlığım elverdiği sürece ben burada olacağım.

❏ İki farklı karakter diyorsunuz. Bunu kostümlerini ve sahnenizde nasıl yansıtacaksınız?

Farklı, altlı üstlü bir sahne kurduk. Birbirine geçişli bir prodüksiyon. Hazırladığımız özel videolar o geçişleri sağlayacak. Biraz muhabbetli, oyunlu ve soru-cevaplı olacak. Akustik buna fırsat veriyor. Duygudan duyguya dinleyicileri yolculuğa çıkaracak. Nova Norda olacak benimle yeni şarkılarını seslendirecek.

❏ Sizin konserlerinizde playlist özenle hazırlanır. Hep aynı kalmaz, sıralama değişir çeşitli sürpriz şarkılar eklenir. Bu konserde nasıl bir playlist bizi bekliyor?

Elbette en sevilen hit şarkılarım da var ama benim daha çok söylemeyi özlediğim şarkılar var. Onlara B side deriz.  27 yılda o kadar çok şarkı biriktirdim ki, şükürler olsun, o şarkıların hepsini söylemek mümkün değil. Ancak çoğunu söylemeyince insanlar “Aaa… Onu neden söylemedi” diyor. O yüzden bir yığın medley yapmaya başlıyorsun. Ben Sezen’i (Aksu) merak ederdim, neden medley yapıyor diye. Sebebi buymuş… Hepsini söyleyemediğin için birçok şeyi bir araya getirip medley’ler yapıyorsun. Bizim de 5 tane medley’imiz var. Orada da sevilen hit’leri ve B side’ı karıştırdım. Güzel bir playlist oldu. Biraz 2019 versiyonu olan yepyeni ama çok eski şarkıların da yorumları olacak. Mesela Sakin Ol, Güle Güle Şekerim, Ateşle Barut gibi… Onlar da Best Of’taki versiyonlarıyla çalınacak. Umarım severler.

Siz bu yapımla uzun bir turneye taşıyorsunuz.

Ben Sezen’in vokalistiyken çıkardık turneye, aylarca geri dönmezdik. Her gün konser yapardık, hafta sonları matine suare yapardık, ağzına kadar dolardı. Ben de albüm çıkardıktan sonra öyle turneler yaptım. Benim için gerçek turne o. 4-5 konser benim için pek bir şey değil. Turne gidip uzun süre dönmemek, yollarda olmak. Ancak bu güzel yaz boyu sürecek mini bir turne olacak.

Şu sıralar müzik belgeselleri çok popüler. Acaba siz bir turne belgeseli yapmayı düşünmez miydiniz?

Aslında çekersek illa belgesele döner. Ben zaten müzikali biraz daha oynayalım istiyorum. Çünkü daha yeri ver, insanlar daha görmedi. Tüketmeye başladığımızı düşündüğüm zaman elimizde çok ciddi bir arşiv olacak. 2 yıldır hazırladığımız her gösteriyi çektik. Sertab’ın Müzikali’nin belgeselini yapacağım kesinlikle. Bir de inşallah becerebilirsem, Everyway That I Can ve Eurovision süreciyle ilgili bir belgesel hazırlayacağım. Ancak onun da zamanı var.

Bu denli hummalı projeler yapıyorsunuz. Yıllar sonra nasıl anılmak isterdiniz?

Bu topraklardan dünyaya müzik üretmiş kişi olarak olabilir.

‘İLK KEZ DÜŞEN BEN DEĞİLDİM’

Ayvalık’ta konseri sırasında ayağı takılıp düşen Erener’in sosyal medyadan paylaştığı metni olduğu gibi aktarıyoruz: “30 yıldan fazladır sahnede şarkı söylüyorum. Çok zor yerlerde çok zor şartlarda müzik yaptım, bu ülkede müzik aşkıyla hayatına anlam katmaya çalışan her müzisyen ve artist gibi. Dün gece ilk kez sahnede düştüm çünkü sahne diye çıktığım yer tuzaklarla doluydu. Belki sahnede ilk kez düşen ben değildim ama son olmak istediğim için bu filmi ve metni herkesle paylaşmak istedim. Şehirlerin ilçelerin beton yığını haline gelmesinden dolayı rahatsız olmayan ilgililer bir zahmet o betonu en azından bu sahnenin güvenilir olması için kullansalar! Elle sayılır sayıda konser yapabildiğimiz bu sahneleri, sanatçıların güvenliğini düşünüp düzeltseler. Bu konserlerin o salonlarda yapılması için belediyelerden kiralandığını da hatırlatarak, herkese sevgilerimi sunarım.”

27
Sertab Erener’in sanat yılı.

971 bin
Geçen ayki Spotify dinleyici sayısı

122 bin
Erener’in YouTube’daki kanalının abone sayısı. Erener fırsat buldukça oraya da içerik üretmeye çalışıyor.

KONSER TAKVİMİ

9 Ağustos 2019 Cuma Kuşadası AVM Açıkhava
10 Ağustos 2019 Cumartesi Bodrum Antik Tiyatro
12 Ağustos 2019 Pazartesi Çeşme Amfi Tiyatro