Fatih GÜÇLÜ
Netflix’in Polonyalı yazar Andrzej Sapkowski’nin kitaplarını ve CD Projekt’in aynı isimli oyun serisini temel alan Witcher dizisi, hayatımıza bomba gibi düştü desek abartmış olmayız. Fantastik evrenleri seven sevmeyen herkesin izlediği, izlemese bile kenara not aldığı bir yapım haline geldi. Game of Thrones’un ‘efsane’ finalinin ardından ortaya çıkan fantastik dizi boşluğunu çok iyi bir şekilde doldurdu. Amazon’un çekimleri devam eden Yüzüklerin Efendisi dizisine kadar da bizi idare edecek bir yapıma benziyor. Peki nedir bu dizinin alamet-i farikası? Neden bir anda bu kadar geniş kitleler tarafından sevilir hale geldi?
HENRY CAVILL FAKTÖRÜ
Dizinin çekimlerine başlandığı haberleri geldiğinde oyuncu seçimleri çok tartışılmıştı. Özellikle Yennefer ve Triss karakterleri için seçilen oyuncuların fiziksel özellikleri yüzünden kitabın ve oyunların severleri çok ciddi tepkiler koymuştu. Bunların yanında serinin ana karakteri olan Rivialı Geralt için Henry Cavill’in seçilmesi eserin sevenlerini çok mutlu etmişti. Daha öncesinde Men of Steel ve Justice League filmlerinde Superman rolüyle gördüğümüz Cavill gerçek hayatta ciddi bir geek. Fantastik evrenlere oldukça aşina olan bir oyuncunun seçilmesi dizi için büyük bir şans oldu.
Kitaplardan uyarlanan oyunları da daha önce oynamış biri olarak Cavill, karakterini nasıl oynaması gerektiğini çok iyi biliyor. Her ne kadar Geralt’ın “hmm” ve “f*ck” dışında pek bir repliği olmasa da zaten karakter aslında tam olarak buydu. Bu ruhsuz ve sert karakteri çiğ durmadan, gereksiz bir cool’luk kasmadan gayet doğal bir şekilde canlandırıyor.
HAZIR HAYRAN KİTLESİ
Andrzej Sapkowski’nin kaleminden çıkan Witcher kitapları ilk kez 1994 yılında yayınlandı. Yazarın ana dili olan Lehçe yayınlanmasına rağmen 2007 yılında İngilizce’ye çevrilerek bütün dünyaya yayıldı. Kitapların bu kadar tutmasının ardından CD Projekt Red aynı yıl ilk oyunu da yayınladı. Şu an toplamda 3 oyunu olan serinin dizinin yayınlanmasından sonra bir kez daha gündeme gelmesi de gayet normal. Witcher 3 oyunun satış ve tekrar oynama rakamları dizi yayınlandıktan sonra daha da arttı.
Bu kadar çok seveni olan bir eseri de dizi olarak tekrar ele almak hazır bir fan kitlesine oynamak oldu aslında. Burada da şu sorunla karşılaşıyoruz. Çizgi roman ya da kitap uyarlamaları yapılırken mevcut fanların anlayabileceği bir iş mi ortaya koymak lazım? Ya da bu evrene yabancı olan insanların da rahatlıkla anlayabileceği bir hale getirmek mi gerekiyor?
Marvel Sinematik Evreni bu konunun bir uzmanı. Ne eski fanları bayacak kadar geriden gelerek bir anlatım sergiledi ne de yeni izleyicilere “e bu adam neden yeşil ya” dedirtecek kadar konuya direkt girdi. Bunun yanında World of Warcraft filmi ne yazık ki bunun başarısız örneklerinden biri oldu. Oyunu oynamayanların hatta ve hatta oyuna ait kitapları okumayanların çok zor anlayacağı detaylara sahipti.
DOĞRU OYUNCU KADROSU
Her ne kadar Cavill için methiyeler düzsek de diğer oyuncuların da hakkını yememek lazım. Özellikle Yennefer’in geçmiş hikayesi ve karakter gelişimi anlatılırken hiç sıkmıyor aksine en az ana hikaye kadar dikkat çekiyor. Ciri karakterinin karakter gelişimi de kendi başına bir dizi olarak ele alınabilecek kadar iyi işlenmekte. Oyunlardan alışkın olduğumuz üzere, yan hikayeler bazen ana hikayeyi bile gölgede bırakabiliyor yani! Joey Batey tarafından oynanan Jaskier karakteri oyunda olduğu gibi dizide de buz gibi soğuk Geralt karakterinin yanında büyük bir kontrast farkı olarak durmakta.
YENİ SEZON HAZIR
Dizinin ilk sezonunun büyük başarısı ardından yeni sezon için şimdiden onay aldılar. İkinci sezon Mart ya da Nisan 2021 gibi yayınlanacağa benziyor. Tahmini 6 sezon olarak düşünülen dizide bakalım gelecekte bizi neler bekliyor? Takipteyiz!