K-pop’un Amerika’daki yükselişi hız kesmeden devam ederken, Los Angeles bu fandomun en yoğun yaşandığı şehir olmaya devam ediyor. BTS’in 2021’de pandemi sonrası verdiği ilk konserleri burada gerçekleşti, hem de dört gece üst üste kapalı gişe olarak SoFi Stadyumu’nda. Sadece BTS değil, dünya turnesine çıkan hemen her K-pop sanatçısının Los Angeles’a uğramadan yoluna devam etmesi pek mümkün değil. Üstelik her yaz, şehrin üç günlük bir K-pop festivali ve fuar alanına dönüştüğü KCON LA sayesinde, K-kültür hayranları için tam bir merkez haline geliyor.
CJ ENM America’nın pazarlama departmanı başkan yardımcısı Joen Choe’ye göre Los Angeles, Kore kültürü açısından da her zaman özel bir yere sahip. “Kore’de bile Los Angeles’a dair bir romantizm var. Burası sadece canlı bir kültürel merkez değil, aynı zamanda Koreli Amerikalılar için de uzun süredir bir buluşma noktası.”
Los Angeles ve Kore Kültürünün Bağlantısı
Koreli göçmenlerin Los Angeles’a yoğun bir şekilde yerleşmesi 1965’te, ABD’nin Göç ve Vatandaşlık Yasası’nın ulusal kota sistemini kaldırmasıyla başladı. 1960’ta Amerika’da 11 bin 200 olan Koreli göçmen sayısı 1970’e gelindiğinde 38 bin 700’e yükseldi. Bugün, ABD’de yaklaşık 2 milyon Kore kökenli insan yaşıyor ve bunların yüzde 30’u Kaliforniya’da. Sadece Los Angeles bölgesinde 300 binden fazla Kore kökenli insan bulunuyor. Bu da Asya’dan gelen K-pop hayranları için Los Angeles’ı tanıdık bir kültürel ortam haline getiriyor.
Los Angeles’ta yaşayan K-pop hayranı ve kültür gazetecisi Quinci LeGardye, 2023 yılında Kia Forum’da Mamamoo ve Agust D konserlerini izlediğini, 2021’de ise SoFi Stadyumu’nda BTS konserine gittiğini anlatıyor. “K-pop hayranı olmak aslında Kore kültürünün geneline ilgi duymak anlamına geliyor. Los Angeles’ta ise bu kültür her zaman burada.”
LeGardye’ye göre K-pop konserlerinin şehre getirdiği coşku bir yana, burası K-pop hayranları için etkinlik olsun olmasın gezilecek onlarca yer sunuyor. “Kore kültür merkezleri, müzeler ya da en iyi Kore restoranları bile başlı başına bir K-pop seyahati anlamına gelebiliyor.” Ancak, bu kültürel zenginlikler Los Angeles’ı çekici kılsa da, asıl motivasyon elbette K-pop konserleri ve festivalleri oluyor. KCON LA ziyaretçilerinin yüzde 20’sinin Kaliforniya dışından geldiği belirtiliyor.
2012’de Irvine’da tek günlük bir etkinlik olarak başlayan KCON, o yıl 10 bin kişiyi ağırladı. 2024’te ise üç gün boyunca 160 bin kişinin katılması bekleniyor. Joen Choe’ye göre Los Angeles’ın K-pop şirketleri için cazibesini artıran faktörlerden biri de medya ile olan yakınlık. “Los Angeles’taki etkinliklerin basında geniş yankı bulması, K-pop sanatçılarının küresel pazarda daha görünür hale gelmesini sağlıyor.”
K-pop ve LA’nin Eğlence Endüstrisi ile Bağlantısı
Los Angeles merkezli müzik organizasyon şirketi Goldenvoice’in kıdemli başkan yardımcısı Susan Rosenbluth, K-pop’un Amerika’daki büyümesini ilk fark edenlerden biri. 2010’da Staples Center’da düzenlenen SM Town Live Dünya Turu’nu tanıtmak için çalıştığında, konserin 15 bin kişilik bir kalabalık tarafından izlendiğini, hatta Seul’den gelen hayranlarla dolu iki uçağın Los Angeles’a indiğini hatırlıyor.
O tarihten bu yana K-pop’un popülaritesi dalga dalga yayıldı. Psy’nin 2012’de yayımladığı “Gangnam Style” müzik videosu ve BTS’in küresel başarısı, K-pop’un artık sadece bir niş kitleye hitap eden bir tür olmadığını gösterdi. Rosenbluth, K-pop konserlerinin yüksek prodüksiyon gereksinimleri nedeniyle ekstra maliyetli olduğunu belirtiyor. Beş kişilik bir rock grubunun turnesiyle kıyaslandığında, K-pop şovları daha büyük sahneler, daha fazla teknik ekipman ve yüzlerce çalışanın lojistiğini gerektiriyor. Bu da biletlerin pahalılaşmasına ve turnelerin genellikle büyük metropollerde yapılmasına neden oluyor.
Rosenbluth’a göre Los Angeles ve New York gibi büyük şehirler, iki gecelik “double” konserlerin düzenlenmesine olanak tanırken, Seattle, Houston veya Washington DC gibi şehirlerde bu tür organizasyonlar genellikle tek geceyle sınırlı kalıyor. Büyük K-pop turlarının her ek durak için 120’den fazla kişiyi şehirden şehire taşımak zorunda olduğu düşünüldüğünde, büyük şehirlerde yapılan iki gecelik konserler ekonomik açıdan daha avantajlı oluyor.
Türkiye’de K-pop Kültürü ve Etkinlikler
Los Angeles’ta K-pop kültürünü besleyen bu kadar büyük bir ekosistem varken, benzer etkinliklerin Türkiye’de neden daha fazla organize edilmediğini düşünmemek elde değil. Türkiye’de hatırı sayılır bir K-pop kitlesi olduğu açık. Spotify Türkiye verilerine göre K-pop, son yıllarda en çok dinlenen müzik türlerinden biri haline geldi. BTS, Blackpink, Stray Kids gibi grupların Türkiye’de büyük bir hayran kitlesi var ve onların konserlerini görmek için binlerce kişi Avrupa ülkelerine seyahat ediyor.
Peki Türkiye’de neden düzenli K-pop etkinlikleri yapılmıyor? İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde Kore Kültür Merkezi’nin etkinlikleri ve fan buluşmaları olsa da, KCON LA gibi büyük çaplı festivallerin eksikliği hissediliyor. İstanbul, Avrupa ve Asya’nın kesişim noktasında olmasına rağmen, henüz küresel K-pop turnelerinin ana duraklarından biri olmayı başaramadı. Ancak giderek büyüyen hayran kitlesi ve Kore kültürüne duyulan ilgi düşünüldüğünde, Türkiye’de de benzer etkinliklerin düzenlenmesi hiç de uzak bir ihtimal değil.
K-pop hayranları için İstanbul, Los Angeles’taki gibi bir cazibe merkezi olabilir mi? Koreli sanatçıların Türkiye’de daha fazla konser vermesi, büyük K-pop festivallerinin İstanbul gibi büyük şehirlerde düzenlenmesi için organizasyon şirketleri ve K-pop ajansları bunu bir fırsat olarak görebilir mi? Türkiye’de K-pop’a olan ilginin hızla arttığı göz önüne alındığında, bunun gerçekleşmesi sadece bir zaman meselesi gibi görünüyor.