Gökhan KAYA

Gerçek adı Hamza Gül; biz onu Allâme mahlasıyla tanıdık. Ünlü rapçi, geçtiğimiz yılın son günlerinde toplu bir şekilde duyurulan ve geçen ay tüm dijital müzik platformlarında yerini alan AV albümünün hikâyesini Back on Stage’e anlattı. Yönetmenlik dahil olmak üzere
eserlerinin hemen hemen her aşamasında imzası bulunan Allâme, son klibinde yönetmenlik koltuğunu neden devretti?

  • AV albümünün çıkış hikâyesi nedir? Yazım ve kayıt süreci nasıl geçti?

Albüm 2 senede yapıldı. Uzun sürmesinin nedeni, özel hayatımla ilgili önemli kararlar aldığım bir döneme denk gelmesi. Önceden yaptığım işlere nazaran çok daha dikkatli davrandığım bir albüm oldu. Söz yazmakla ilgili teknik detaylardan ziyade manaya ve söz
sanatlarının önemli silahlarını bir araya getirmeye çalıştım. ‘Bugün söz yazacağım’ diye planlı bir gidişat albümün hissiyatını bozacağından, doğru zamanı bekledim. Kayıtları fiziki olarak iyi olduğum zamanlar aldım.

  • Albümünüzün adını niçin AV koydunuz?

Bu aslında hayatın bizzat kendisiyle ilgili bir metafor. İlkel insanın yaşam gayesinden yola çıkarak bu ismi uygun gördüm. Şartlar ve çağ ne kadar değişirse değişsin aslında en küçük ölçekte bile hayatta kalmayla ilgili bütün çabamız.

Allâme-Av

  • Şarkılarınıza yazdıktan sonra mı yoksa önce mi isim verirsiniz?

Şarkı isimleri şarkıyı yazdıktan sonra çıkıyor. Bazen şarkıda geçen bir cümle olurken, bazen de şarkının hissini verecek bambaşka bir kelime bile olabiliyor. İsimle ilgili çok mesai harcamıyorum.

  • Neşet Ertaş feat‘inin hikâyesi nedir? Böyle usta isimlerin parçalarından ortaya yeni bir proje çıkarmayı düşünür müsünüz?

Beni derinden yaralayan çok önemli şarkılar var ve beni bu denli etkileyen sanat eserlerini kendi müziğimle harmanlamak bana çok büyük bir keyif veriyor. Bununla ilgili önümüzdeki
süreçte başka işler de yapmak istiyorum.

  • Düetlerinizi parçalar özelinde mi hazırladınız yoksa sanatçılar mı parçaları seçti?

Düet parçalar benim ve çalıştığım rapçi arkadaşlarımın fikirleriyle oluştu. Sadece Aspova ile olan düet onun kendi albümü için yapılmıştı. Şarkının atmosferini çok sevdiğim için kendi albümümde kullanmayı rica ettim.

  • Allâme müzikal manada nasıl bir dönüşüm geçiriyor sizce?

Müzik hayatım boyunca inandığım ve estetik manada güzel olacağını düşündüğüm sound’lar yaratma çabasında bir müzisyenim. O dönemin silahı neyse onu cephaneme kendi metodlarımla dahil etmeyi çok seviyorum. Dolayısıyla güncel trap sound’ların da hakim olduğu özgün bir iş çıkardığımı düşünüyorum.

  • Basemode Records ile çalışmanın sizin kariyerinizdeki önemi nedir?

Öncelikle işlerimizi ciddiye alan, bize özgünlük ve özgürlük anlamında baskı uygulamayan bir şirket olduğu için çok mutluyum. Sektörün asıl meselesi zaten sanatçıların özgür kalabilmesi. Bu noktada önemli kararların bizde olması yaptığımız işi çok daha samimi
ve orijinal kılıyor.

  • Aynı zamanda klibinizin yönetmenliğini de üstlenmişsiniz, albüm kapak tasarımları da size ait. Kendinizden başka birine çok fazla güvenmiyormuşsunuz gibi bir hisse kapıldım.

Son klibim Işıklar şarkısında yönetmenliği Çağatay Kıray’a bıraktım çünkü işlerini çok beğendiğim bir kardeşim. İşlerine inandığım insanlarla çalışmak üzerimden büyük bir yük aldı. Tespitinizde çok haklısınız. Ben müziğe çok duygusal bakan biriyim. Teknik durumlar haricinde yaptığım işin her aşamasında bulunmak refleks haline geldi.

  • Sırada neler var?

AV albümü sonrasında birçok şehirde konser yapmayı planlıyorum. Çok yoğun bir süreç beni bekliyor ama her zamanki gibi heyecanımı koruyorum. Uzun vadede müzikal planlarım pek istediğim şekilde gitmiyor çünkü müzik duygusal bir iş ve her an her şey olabilir.

https://www.instagram.com/p/BuTqmOKlM2g/?utm_source=ig_share_sheet&igshid=1ppugeojmskyx

 

Published On: 1 Mart 2019Categories: Manşet, RöportajTags: , ,