Ahmet YATĞIN
Hadi hep birlikte toplanalım bu yılı Roma yılı ilan edelim. Hepsinden önce bir kere Gladyatör 2 geliyor. Bu diziyle birlikte çok yakında bir sürü Roma konulu yapım izleyeceğiz gibi görünüyor. Ancak alışageldiğimiz Antik Roma hikayelerinden biraz farklı bir kadrajı var Those About to Die dizisinin. Her bölümde kan, gözyaşı ve ölesiye yarışan atların çıkardığı toz duman birbirine karışıyor. Roma tahtına çıkmak isteyenler bu karışımla döşenen yapışkan yolları yürümek zorunda kalıyor. Hayatı ve sevdikleri için savaşan gladyatörler, cinsiyet sınırlarının belirsizliği, evlilik kurumunun da belirsizleştiği sosyal yapılar, ardı arkası gelmeyen çarpık ilişkiler ve tabii ki taht için kurban edilen binlerce Romalı var. Afrikalı kölelerin, fethedilmiş yahudilerin ve dünyanın en büyük şehrine gelen İspanyolların hikayeleri var. Those About to Die dizisi, üzerine çokça konuşulacak bir seri yaratmanın peşine düşmüş durumda. Bakalım başarılı olabilecek mi?
Başrollerinde efsane aktör Sir Anthony Hopkins, Game of Thrones dizisinden tanıdığımız Iwan Rheon ve oyunculuğuyla Karaköy’de bir kafede görseniz öfkenizden yeni ağız şekli hediye etmek isteyeceğiniz Jojo Macari var. Jojo Macari “Anthony Hopkins ile çalışmak rüya gibi bir şeydi” derken, Titus karakterine hayat veren Tom Hughes “Doğal olarak birlikte oynadığınız oyuncuların kalibresini ölçmeye çalışıyorsunuz. Hopkins kalibresini ölçemediğimiz kadar büyük bir isim” diyor.
Anthony Hopkins ise bu dizi için verdiği röportajda büyük bir itirafta bulunuyor. “Doğrusu Vespasian hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Sadece dört imparatordan biri olduğunu biliyordum” diyor. Röportajın devamında dijital efektler yani CGI teknolojisi ile çalışmanın nasıl olduğu sorulduğunda şöyle yanıtlıyor. “Buna hayran kalıyorum. Amfi tiyatro sahnelerini izliyorum ve bilgisayar grafiklerinin dehasına hayret ediyorum. Bunu nasıl yapabildiklerini bilmiyorum; telefonu nasıl kullanacağımı bile anlayacak bir beynim yok. Araba yarışları ve özel efektler, vay canına, muhteşem!”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Dizi milattan sonra 70’li yıllarda geçiyor. 4 İmparator yılları olarak adlandırılan Roma iç savaşı sonrası iktidara gelen Vespasian (Anthony Hopkins) kıtlık ve iktidarı kaybetme tehlikeleri arasında hüküm sürmeye çalışan yaşlı bir imparator. Biri politikacı (Domitian) biri general (Titus) iki oğlu arasından birine iktidarı devretmek zorunda. Halk açlıktan isyan çıkarırken İmparator bu büyük isyanın yaşandığı o anda çözümü at yarışı yapmakta buluyor ve haklı çıkıyor. Halk açlığa rağmen at yarışı bahisleriyle zengin olma umuduna yenik düşüyor ve isyan kendiliğinden bastırılıyor. At yarışlarının bahislerini düzenleyen Tenax (Iwan Rheon) ise iktidar hırsıyla yanıp tutuşan bir başka isim. İki kızını köleliğe kaptıran, bir oğlunu ise hayatta tutmak için mecburen gladyatör yapan Afrikalı bir anne… Sevgili okurlarımız hikaye öyle iyi örülmüş ve girift bir yapıdaki, taht için savaşmamak elde değil. Birden kendinizi bir tarafı tutarken buluveriyorsunuz.
Game of Thrones dizisinin tahtına göz diktiler
Those About to Die dizisi, Prime Video yapımları arasında en özel yere sahip olanlardan biri olabilir. Çünkü bu dizi Game of Thrones’un tahtına göz dikmiş durumda! 50-60 milyon dolara mal olan GoT’un ilk sezonuna kıyasla bu dizinin ilk sezonu için yaklaşık 140 milyon dolar harcanmış. 2012, Independence Day ve Godzilla gibi filmlerin yönetmeni Roland Emmerich ilk defa bir dizi için yönetmen koltuğunda oturuyor. “Bu diziyi çekmeye ikna oldum çünkü Game of Thrones’u izleyince neden ben de böyle bir yapımda yer almayayım ki” diyor. Bir YouTube kanalında filmi sahne sahne inceleyen ve kullandıkları CGI tekniğini tane tane anlatan bir video serisi dahi var. Buna rağmen seyirciler ortadan ikiye bıçakla kesilmiş gibi zıt görüşlere sahip. İlk sezonu izleyenler ya çok beğeniyor ya da hiç beğenmiyor.
Alt sınıfın hırslı çocuklarının hikayesi
Dizinin başka dikkat çekici yanı ise alt sınıfların yükselme hırsı. Soyluluğun iktidar zihniyetinin temelini oluşturduğu yıllarda mı sınıf atlamak daha zor yoksa mesai koşullarına rağmen onca krediye boğulmuş beyaz yakalıların sınıf atlaması mı daha zor emin değiliz. Fakat diziyi izlemeye başladığınız anda, kendi hayatınızın gerçeklerini diziye adapte etmekte hiç zorlanmayacağınızdan emin olabilirsiniz. Iwan Rheon’un canlandırdığı Tenax karakteri tam da size göre! Tenax adeta yangınlarda kalan ve küllerinden kendi kendini doğurmaya çalışan bir karakter. Hatta dizinin başrolü desek abartmış olmayız. Kan ve gözyaşı selinde, insan olduğunu hatırladığı kısa anlarda dahi bir karakter ne kadar iyi örülür bunun en iyi tanıklıklarından birini yaşayacağınıza emin olabilirsiniz. Aşkın ihtirası ve iktidar hırsı savaşının cephelerinde kimi zaman siperde saklanan bir asker, kimi zaman geçmişi ve soyundan gelen zincirleri kırıp karşı tarafa tüm gücüyle saldıran bir lider…
Jojo Macari’nin hayat verdiği Domitian karakteri ile ölümcül iş birliği, aşık olduğu kadının biri gladyatör diğer ikisinin köle olduğu çocukları için verdiği hayat mücadelesi ve çocukluğunda yaşadığı bir olayın üzerine çöken intikam dolu belaları arasında o gözünü, Roma İmparatoru olmaya dikmiş durumda.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Dizinin en ilginç karakterlerinden biri Antonia, şike ve taht kavgalarının içinde kendisini bulan hırslı bir kadın. Antonia’ya hayat veren Gabriella Passion, bu dizide yer alma sebeplerinden en önemlisini oyunculuğunun sınırlarını zorlayacak sahneleri oynamak zorunda kalması olarak vurguluyor. Diziyi izleyenler ne dediğimizi, duvardaki bir delikten olup biteni izlediği sahneyi hatırladıklarında daha iyi anlayacaklardır. Kızını bakire rahibelere sorgusuz sualsiz kızının gözyaşlarına aldırmadan duygusuzca veren ve kocasını çok riskli taht oyunlarının içine atan bir kadından bahsediyoruz. Cersei Lannister’ın bu dizideki hali desek herhalde abartmış olmayız.
Tüm bu hırs çağlayanı olaylar ve kişiler ekseninde; temiz kalmanın, elini kana bulamadan yaşamanın mümkün olmadığı bir senaryodan bahsediyoruz.
İkinci sezonun ayak sesleri
Film yapımcısı ve dizinin yönetmeni Roland Ememrich, bir podcast programında dizinin ikinci sezonunun geleceğini ima etti. “Şu sıralar büyük bir film için uğraşıyorum, aynı anda dizinin ikinci sezonu için çalışmak aptallık olur. Gariptir ki, insanoğlu aptal bir türdür” diyerek dizinin kısa sürede oluşan hayran kitlesini sevinçten ayağa kaldırdı.
Öte yandan 140 milyon dolar harcanan bir yapımın, tek sezon olarak kalmasının hiçbir yapımcı tarafından hoş karşılanmayacağı biliniyor. Parayı yatıranlar, bir sezonluk kısa bir seri için para harcamış olmaya sıcak bakmıyor. Hikayenin sezon finalinde, mutlaka bir ikinci sezon geleceğini zaten anlıyorsunuz. Öyle ya da böyle, tıpkı gladyatörlerin hayatına karar verdikleri gibi, dizinin kaderine de seyirciler karar verecek.