Morrissey… Kendi kurduğu dünyada yaşayan, The Smiths sonrası solo kariyerinde de pop kültüre yön veren, hayranları tarafından adeta kutsallaştırılan bir isim. Duygusal patlamalar, skandallar, zekice laf sokmalar ve unutulmaz sahne anlarıyla dolu bir kariyer… Peki, Morrissey’in kariyerini ve karakterini en iyi anlatan 10 an nedir?

12 Temmuz’da Piu Entertainment organizasyonuyla Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahnede olacak Morrisey’in biletleri satışta. Bubilet, Biletix gibi farklı kanallardan satın alabilirsin.

Ama öncesinde Morrissey’in en ikonik ve unutulmaz 10 anı!


1. The Smiths’in Dağılması ve Bir Dönemin Sonu

The Smiths, “There Is a Light That Never Goes Out”, “This Charming Man”, “How Soon Is Now?” gibi klasiklerle Britanya müziğinde çığır açmış bir grupken, 1987’de aniden dağıldı. Grup üyeleriyle arasındaki ego savaşları ve Johnny Marr ile yaşadığı gerilim, bu ayrılığın en büyük nedeniydi. Morrissey’in bu konuda söylediği “Smiths’in sona ermesi hayatımın en mutlu günüydü” açıklaması hala hayranlar arasında tartışılıyor.

2. Kraliyet Ailesine Savaş Açması 

Morrissey’in Britanya Kraliyet Ailesi’ne olan nefreti dillere destan. The Smiths zamanında yazdığı “The Queen is Dead”, bu karşıtlığın zirve noktalarından biri. 2011’de Prens William ve Kate Middleton’ın düğününü “Tam bir rezalet” olarak nitelendirirken, Kraliçe II. Elizabeth için “İnsan hakları ihlali” ifadelerini kullanmıştı.

3. Solo Kariyerinin Bomba Gibi Başlaması 

The Smiths dağıldığında herkes Morrissey’in bir solo sanatçı olarak başarılı olup olamayacağını merak ediyordu. Ancak 1988’de yayımladığı “Viva Hate” albümü, “Everyday Is Like Sunday”, “Suedehead” gibi hitlerle müthiş bir çıkış yaptı. Albümdeki sözler, yalnızlık ve toplum eleştirisiyle doluydu. Kendi başına bir ikona dönüşmek için büyük bir adım atmıştı.

4. Hayranlarıyla Olan Aşırı Bağı 

Morrissey’in hayran kitlesi, pop müzik tarihindeki en fanatik gruplardan biri. Konserlerinde sürekli sahneye atlayan, ona dokunmak isteyen hayranlarıyla kurduğu bağ benzersizdi. 1990’ların ortasında bir konserinde hayranların sahneye çıkmasına izin vererek kaosa neden olması, hayranlarıyla olan ilişkisini net bir şekilde gözler önüne seriyordu.

5. MTV’ye Sırtını Dönmesi 

Morrissey’in 90’larda MTV’ye çıkmayı reddetmesi, alternatif müzik dünyasında büyük yankı uyandırdı. Ona göre, MTV sadece ticari bir araçtı ve müziğin özünü öldürüyordu. O yıllarda yaptığı röportajlarda, “MTV’ye çıkmam, kendi mezarımı kazmam demek olurdu” diyerek müzik endüstrisine olan nefretini açıkça dile getirdi.

6. “Meat Is Murder” ve Aktivist Morrissey 

Morrissey, The Smiths döneminden beri veganizmin ve hayvan haklarının en güçlü savunucularından biri. 1985’te çıkan Meat Is Murder albümü, tamamen hayvan hakları aktivizmine adanmıştı. Konserlerinde et tüketimine karşı pankartlar açtırması, “If you eat meat, don’t come to my concerts” gibi sert çıkışlarıyla hayranlarını etkiledi.

7. Coachella’da Et Yasağı Getirtmesi 

2009 Coachella’da sahne alırken festival alanında satılan et kokusunu fark eden Morrissey, “Ölü bir hayvan kokusu alıyorum, bu beni hasta ediyor” diyerek performansını yarıda kesmişti. 2019 yılında Coachella yönetimiyle görüşerek festivalin vejetaryen olması şartıyla sahneye çıkabileceğini belirtti. O sene, belirli alanlarda et satışını yasaklatmayı başardı.

8. Britpop ile Kavgası 

Oasis ve Blur gibi grupların Britpop dalgasıyla yükseldiği dönemde Morrissey, bu türü “fast-food müzik” olarak nitelendirdi. Noel Gallagher bile bir röportajında “Morrissey bizimle alay ederdi ama ona inanılmaz bir saygımız vardı” diyerek aralarındaki çekişmeyi doğrulamıştı.

9. Güney Amerika’daki Çılgın Morrissey Tapınması 

Morrissey’in en ateşli hayranları belki de Güney Amerika’da. Arjantin, Şili ve Brezilya’daki konserlerinde adeta bir dini figür gibi karşılanıyor. 2012’de Buenos Aires’teki konserinde hayranları o kadar çılgına dönmüştü ki, sahneye çıkmalarını engellemek için ekstra güvenlik önlemleri alınmıştı.

10. 2023’teki Turne Krizleri ve “İptal Edici Kültür”e İsyanı

Son yıllarda “cancel culture” nedeniyle en çok hedef alınan sanatçılardan biri oldu. 2023’te Bonfire of Teenagers albümünü yayımlayamaması ve turnelerinin iptalleri, müzik endüstrisine olan nefretini bir kez daha açığa çıkardı. O dönemde yaptığı açıklamalarda, “Müzik dünyası artık özgür bir yer değil, her şey politize edildi ve sanatçıları boğuyorlar” diyerek eleştirilerini sertleştirdi.


Morrissey’in kariyeri, asi duruşu ve sivri diliyle her zaman sansasyonel oldu. Onu sevin ya da nefret edin, o müzik tarihinin en büyük karakterlerinden biri. Ve evet, muhtemelen yine bir açıklamasıyla ortalığı karıştırmaya devam edecek.