Selin SANLI

Epey zamandır yayınladığı cover’larla yoluna devam etti Melisa Karakurt. Kendine azımsanmayacak bir kitle de edindi. Cover’ları arasında Bir Fırtına Tuttu Bizi ve İzmir’in Kavakları gibi parçalar var. Adı duyuldukça başka isimlerle düetleri ortaya çıktı. Gökhan Türkmen, Tuna Kiremitçi ve Evrencan Gündüz gibi… 2018’de teklisi Onlarca Yüzlerce Binlerce‘yi Garaj etiketiyle çıkardı. Üretmeye devam ediyor. Şimdilerde yeni şarkıları üzerine çalışan ve kendini şanslı gören Melisa Karakurt’la sohbet ettik.

ο Spotify’da “En büyük hayalim ürettiğim müziği tüm doğallığımla, ‘Melisa’ gibi, keyif alacağını düşündüğüm dinleyenlere paylaşmak” yazdığını gördük. ‘Melisa gibi’ ne demek?

Müziğimi yaparken kendim olabilmekten bahsediyorum. Herkesin kendinden ne kadar çok ödün verdiğini hatta vazgeçtiğini görüyorum. Üzerimizde mükemmeliyetçi bir otorite varmış, yargılanmaktan ödümüz kopuyormuş gibi. Her şeyi beğenmek ya da beğendirmek zorunda değiliz ki. Önemli olan özümüze bağlı kalmak. Böyle yapmaya ve insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum.

ο Yeni parçan Bi Cesaretle Gel’i duyurdun. Cesaretle demişken, en çok ne için cesaretin olsun istersin?

Bırakmak diyebilirim sanırım. Hayatıma gelen her şeye güler yüzle ‘hoşgeldin’ diyebildiğim kadar gidenleri de salabilmek ve yaşamaya devam etmek fena olmazdı.

ο Kasım’da KadıköySahne konserin vardı. En çok dikkatimizi çekenlerden biri de sahne kıyafetin oldu. Tarzını yaratırken nasıl karar veriyorsun?

Benim için çok güzel bir konser oldu. Birbirinden yetenekli müzisyen dostlarım bana sahnede eşlik etti çünkü. Seyirciler de müthişti. Günün enerjisine göre seçiyorum kıyafetlerimi. Sahnede nasıl hissetmek istiyorsam… Özgün tasarımları olan bir kadın var, Öznur. O gece beni o giydirmişti. Çerçevemi belli ettikten sonra güvendiğim ellere teslim olmayı seviyorum sanırım.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Melisa Karakurt (@melisa_karakurt)’in paylaştığı bir gönderi ()

‘SAHNEYE KOŞUYORUM’

ο Bir müzisyen için en önemli yerlerden biri sahne. Orada nasıl hissediyorsun? Sahne öncesinde bir alışkanlığın var mı?

Sahnede içimden bambaşka bir Melisa çıkıyor sanki. En özgür, umursamaz olduğum yer orası. İronik, onca insanın karşısında bu kadar rahat olabileceğimi düşünmezdim. Sahneye çıkmadan önce biraz esnemeye ve sessiz bir ortamda bulunmaya çalışıyorum. Sonra da aynada kendi gözlerimin içine bakıyorum. Gerçekten yapmak istediğim şeyi yaptığımı kendime hatırlatıp sahneye koşuyorum! (Gülüyor.)

ο Kendini şanslı bir nesilden saydığını söylemişsin. Neden?

Çevremdeki güzel insanlar… Başarının elele olursak geleceğinin farkına varmış müzisyen dostlarım var. Bu aile her gün büyüyor. Okuduğum bir kitapta şuna benzer bir ifade vardı: “Bir kaba akan sular ancak birlikteyken yükselip zirveye ulaşabilirler.” Böyle hareket eden bir nesil olduğumuza inanıyorum. Ya da gerçekten çok şanslıyım ve böyle insanlarla yolum kesişiyor.

ο Müzisyen dostlarınla seni hep birlikte görüyoruz. Hayatında ve hayallerinde nasıl etkileri oluyor?

Çok daha güçlü hissetmemi sağlıyorlar. Müzikal paylaşımlarımızın yanı sıra dertlerimize derman olmaya çalışıyoruz, aynı sofraya oturuyoruz, deneyimlerimizi paylaşıyoruz, hayaller kuruyoruz… Yalnız olmadığımızı anlıyoruz ve daha da kenetleniyoruz.

ο Sosyal medyada sana bakınca bizi rengarenk bir dünya karşılıyor. Bu ruhu canlı tutmayı nasıl başarıyorsun?

Böyle bir algı yaratmışsam ne mutlu! İçimdeki çocuğa tutunmaya çalışıyorum. Hani küçüklerin o umursamaz, içinden geçeni pat diye söyleyen, pes etmeyen halleri var ya… İnsanlar bunlardan kurtulmanın ‘büyümek’ olduğunu varsayıyor. Bense tam tersinin bize hayattan zevk almayı öğrettiğine inanıyorum. Elbette benim de inişlerim çıkışlarım var. Yaşamı deneyimlerken, her şeyin zıddıyla var olduğunu ve bunun kendi içinde bir denge yarattığını öğreniyorum.

‘DERDİ ANLAMAK OLAN BİR KADINIM’

ο Sana kimler ilham oluyor?

Spesifik isimler vermek çok zor. Ancak şu şekilde dillendirebilirim; hayallerinin peşinden giden, cesur, inandıkları için savaşmaya hazır herkes bana ilham oluyor. Bir de kendini keşfetmeye istekli, özünü sevmeyi öğrenmiş ve ‘an’ı yaşayabilen çocuk ruhlu insanlar beni çok etkiliyor diyebilirim.

ο Yeni parçaya başlarken oturttuğun bir disiplinin var mı? Bu süreç senin için nasıl ilerliyor?

“Hadi yeni bir parça yapayım” diyerek başlamıyorum şarkılarıma açıkçası. Derdi anlamak ve anlatmak olan bir kadınım, bana geldiği gibi dışarı akıtıyorum. Ortaya tatmin olduğum bir taslak çıktıysa üzerine kafa yoruyorum. Müzisyen arkadaşlarımla paylaşıyorum, fikirlerini alıyorum. Bazen bir dinleyici fikri almak için yakın arkadaşlarıma dinletiyorum. Yapıcı eleştirilere kulak kabartıyorum.

ο “Kalpleri temiz kadınlar” paylaşımın yeni projelerin bir habercisi mi? Bizi 2020’de neler bekliyor?

Bu kadınlarla daha çok bir araya geleceğiz, şimdilik sadece bunu söylemek istiyorum. 2020’de daha çok beste duyacağımız aşikâr. Keyif aldığım cover’lardan da serpiştirmek istiyorum. YouTube kanalımı da biraz canlandırsam fena olmaz sanki.