Arda AŞIK aasik@hayhuy.co Resmin yanı sıra animasyon, film, fotoğraf ve heykeltıraşçılıkla da uğraşan Marissa Nadler kendini çoklu disiplinci bir sanatçı olarak tanımlıyor. Ağırlık verdiği müziği ise klasik sözlerle dream pop, folk, metal ve sayısız türün harmanından oluşuyor. Yeniden 18 ve 19 Nisan’da Salon IKSV‘de müzikseverle buluşacak sanatçı, BoS’a konuştu.
  • Resimden müziğe geçiş süreci nasıldı?
Resimden müziğe geçiş yapsam da çizmeyi hiç bırakmadım. 15 yıldır turlarda olduğum için güzel sanatlara odaklanmak için çok zamanım yok.Geçen yıl ise bir karar aldım, artık ikisi de dengeli.
  • İki disiplin arasındaki ilişki nedir?
Bağlantı benim çoklu disiplinci bir sanatçı olup bu bağlamda birçok araç buluyor olmam. Yukarıda bahsettiklerimizin yanı sıra animasyon, film, fotoğraf ve heykeltıraşlıkla da uğraşıyorum. Ancak iki ana disiplinim tabii ki müzik ve resim, enerjimin çoğuysa son 15 yıldır müziğe gidiyor.
  • Daha önce İstanbul’da bulundunuz, seyirciyi bu sefer ne bekliyor?
Çok sevmiştim, seyirci çok doluydu. Özellikle kültür, mutfak ve tarihi seviyorum. Şarkı üzerine kurulu, gösterişten uzak bir konser beklemeliler. Müziğimi olduğu gibi sunacağım ve umarım insanlara ulaşır.
  • Müziğinizi spesifik bir janrayla tanımlayabilir misiniz?
Hayır, birçok farklı janranın demeti bu. Klasik söz yazarlığıyla kökleniyor; biraz shoegaze, ambient, metal etkileri var ve daha birçok tür… Daha çok bir söz yazarıyım ve şarkılarımın insanlar tarafından her tür müziğe yorumlanabileceğini hissediyorum.
  • Nelerden ilham alıyorsunuz?
Hayat benim için hep sonsuz bir ilham kaynağı olmuştur. Başlangıçta klasik rock’tan ki özellikle Pink Floyd’dan ve Leonard Cohen, Joni Michell, Bob Dylan’ın yer aldığı klasik söz yazarlarından etkilendim. Harold Budd’dan Nina Simon, Townes Van Zandt, Elizabeth Cotton, The Cocteau Twins, Nick Cave, Black Sabbath destansı bir liste uzar gider.
  • Dijital platformlardaki istatistiklerinizi önemsiyor musunuz?
Umrumda değil ancak hayati. Sanatlar modern toplumda özel bir değere sahip değil ve bu karşımıza bazı zorluklar olarak çıkıyor. Spotify dinleyicilere dünyanın her yanından yeni bir şeyler keşfetme imkanı veriyor ve bu güzel bir şey. Sanatçılara adil şekilde paylarını vermeye çalışan sistem bizim streaming yöntemlerimiz teknolojiye adapte olmaya devam ettikçe evrimleşmeye devam edecek.
Published On: 1 Şubat 2019Categories: Pano, RöportajTags: , ,