Türkiye’nin köklü senfonik topluluklarından Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, 25. yılını kutlarken rotasını Birleşik Krallık’a çevirdi. Şef Carlo Tenan yönetiminde, çellonun yükselen yıldızı Pablo Ferrández ile beş şehirlik bir turneye çıkan BİFO, klasik müzik repertuarının yanı sıra Türk bestecilerin eserleriyle de büyük beğeni topladı. Özellikle Ferit Tüzün ve Muammer Sun yorumları, Britanyalı dinleyiciden tam not alırken, orkestra her konser sonunda dakikalarca ayakta alkışlandı.

İstanbul’dan Esen Alkış Tufanı

Klasik müzik dünyasında 25 yılı devirmek kolay iş değil; hele ki bunu İstanbul gibi dinamikleri sürekli değişen bir metropolde başarmak ayrı bir takdiri hak ediyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), çeyrek asırlık bu yolculuğunu sadece yerel başarılarla değil, uluslararası arenada ses getiren işlerle de taçlandırıyor. Orkestranın Nisan ayının ilk yarısında gerçekleştirdiği Birleşik Krallık turnesi de bunun en taze kanıtı. Şef Carlo Tenan’ın batoneti altında, İspanyol çellist Pablo Ferrández’in büyüsünü de yanlarına alarak çıktıkları bu yolculuk, anlaşılan o ki Britanya’nın klasik müzik dinleyicisi üzerinde epey hoş bir seda bırakmış.

Perth’ten başlayıp Edinburgh, Londra, Guildford ve Sheffield’a uzanan beş duraklık maraton, sadece konser salonlarını doldurmakla kalmamış, aynı zamanda ciddi bir kültürel köprü vazifesi de görmüş. Beş binden fazla müzikseverin tanıklık ettiği bu konserler dizisi, BİFO’nun hem teknik kapasitesini hem de yorum gücünü sergilediği bir vitrin olmuş adeta. Beethoven, Schubert, Saint-Saëns gibi Batı kanonunun devlerinin yanı sıra, programda Türkiye’den isimlere de yer verilmesi, turnenin belki de en dikkat çekici ve alkışa değer yanlarından biriydi.

Nasreddin Hoca Londra Sisini Dağıtınca

Turnenin özellikle Londra (Cadogan Hall) ve Sheffield (City Hall) ayaklarında seslendirilen Ferit Tüzün’ün orkestral süiti “Nasreddin Hoca”, dinleyiciler tarafından özel bir ilgiyle karşılanmış. Anadolu’nun o kendine özgü mizahını ve bilgeliğini notalara döken bu eserin, Thames kıyısında ya da Endüstri Devrimi’nin kalbinde nasıl yankı bulduğunu düşünmek bile keyifli. Hele bir de bis parçası olarak seçilen Muammer Sun’un “Dönüşüm”ünün yarattığı etki… Borusan Sanat Müdürü Aydın Dorsay’ın da belirttiği gibi, bu eser dinleyiciler tarafından özellikle çok sevilmiş. Bu durum, evrensel müzik dilinin yerel renklerle buluştuğunda ne kadar güçlü bir etki yaratabileceğinin de bir göstergesi aslında. Sadece bilinen ve sevilen Batı eserlerini değil, kendi topraklarının sesini de Britanya’ya taşımak, BİFO’nun özgüvenini ve sanatsal vizyonunu ortaya koyuyor.

Edinburgh’daki tarihi Usher Hall ve Londra’daki Cadogan Hall gibi prestijli mekanlarda uzun bir aradan sonra bir Türk orkestrasını ağırlamak, sadece BİFO için değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel diplomasisi açısından da önemli bir adım. Orkestranın her konser sonunda dakikalarca ayakta alkışlanması, sadece başarılı bir performansa verilen bir tepki değil, aynı zamanda farklı bir coğrafyadan gelen sese duyulan merak ve takdirin de bir ifadesi. Aydın Dorsay’ın “Orkestramızın performansı ve dinleyicilerden aldığımız coşku dolu tepkiler bizleri çok mutlu etti ve gururlandırdı,” sözleri, bu başarının sadece müzikal değil, aynı zamanda manevi bir tatmin de yarattığını gösteriyor. Belli ki BİFO, 25. yılında sadece yaş almakla kalmamış, aynı zamanda uluslararası sahnelerde daha da parlayan bir olgunluğa erişmiş. Bu turne, orkestranın gelecekteki uluslararası projeleri için de sağlam bir referans olacaktır kuşkusuz.