Paul Mescal ve Pedro Pascal, Eylül ayında Londra’da düzenlenen Gladiator 2 için yapılan Entertainment Weekly kapak çekimi sırasında, Shakespeare’in ünlü alıntısı “Mine honor is my life; both grow in one” (Onurum hayatımdır; ikisi bir arada büyür) ile çevrelenmiş bir vitray kubbenin altında duruyorlardı. Bu alıntı, Richard II oyunundan alınmış ve altınla yazılmış bu cümle, filmin savaş narası olan “Güç ve onur!” ifadesine mükemmel bir gönderme yapıyordu. Özellikle, Lucius’un (Paul Mescal) 25 yıl sonra anlatılacak olan destansı yolculuğunu simgeliyordu. Film, 2000 yılında vizyona giren Gladiator’ın devamı niteliğinde ve Ridley Scott yönetmenliğinde çekildi. Scott, filmi neden bu kadar uzun bir süre beklettiklerini açıklarken, “Açıkçası hepimiz çok meşguldük,” diyerek durumu özetliyor.
2000’de vizyona giren orijinal film, Roma İmparatorluğu’nun eski generali Maximus’un (Russell Crowe), ailesinin katledilmesinden sonra intikam almak için giriştiği destansı mücadeleyi konu alıyordu. Film, dünya çapında 465 milyon dolardan fazla gişe hasılatı elde etmiş, beş Oscar kazanmış ve Russell Crowe’a En İyi Erkek Oyuncu ödülünü getirmişti. Film her geçen yıl daha da klasikleşirken, Scott, hikâyenin hâlâ izleyiciler üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu fark etti ve “İlk filme olan borcum, ikinci bir film olup olmayacağını keşfetmekti,” dedi.
GLADIATOR 2 FİLMİ NE ANLATIYOR?
Devam filmi için senaryo yazmak, özellikle Maximus’un ilk filmde ölümüyle sonuçlanmış olan hikâyesi nedeniyle zorlu bir görevdi. Ridley Scott, projeyi şekillendirmek için önce birçok yazara başvurdu, ancak pek çoğu bu zorlu görevi üstlenmekten çekindi. Scott, Napoleon ve All the Money in the World projelerinde birlikte çalıştığı senarist David Scarpa‘yı bu zorlu göreve getirdi. Scott, Scarpa ile “kelimelerle masa tenisi” oynadıklarını ve bu fikirlerin sonunda ortaya çıktığını söylüyor.
Yeni hikâye, Lucius karakterinin dönüşümü üzerine kurulu. İlk filmde Lucilla’nın (Connie Nielsen) oğlu olan Lucius, şimdi büyümüş bir adam olarak izleyici karşısına çıkıyor. Lucius, Roma’nın geleceği için mücadele verirken, annesi tarafından Roma’dan uzaklaştırılmış ve Numidia’da yeni bir kimlikle büyütülmüştü. Ancak, Roma ordusunun Numidia’yı fethetmesi ve Lucius’un General Marcus Acacius (Pedro Pascal) tarafından esir alınmasıyla işler karmaşık bir hal alır. Roma’ya ve annesine duyduğu öfkeyle dolu olan Lucius, intikam almak için Roma arenasına bir gladyatör olarak geri döner. Pascal’ın karakteri Acacius ise, Lucius’un karanlık yolculuğunda kilit bir rol oynuyor.
Lucius karakterini canlandırmak için Paul Mescal seçildi. Ridley Scott, Mescal’ı Normal People dizisinde izledikten sonra onun bu rol için mükemmel bir seçim olduğuna karar verdi. Scott, Mescal’ın yeteneğini keşfettiğinde, “Doubters be damned,” diyerek ona olan güvenini dile getirdi. Scott, Mescal’ın yeteneğini keşfettikten sonra ona olan inancını şu sözlerle dile getiriyor: “İşi biliyorsanız, her zaman şüpheciler olacaktır ama ben yolları nasıl döneceğimi biliyorum.”
MESCAL 6 AY KILIÇ VE AT EĞİTİMİ ALDI
Paul Mescal, bu projede yer almaktan duyduğu heyecanı dile getiriyor: “Bu, son beş yılda yaptığım işlerden tamamen farklı bir yöne doğru büyük bir adım gibi hissettiriyor. Normal People’dan bu yana yaptıklarıma göre büyük bir değişiklik.” Mescal, projeye girmeden önce altı ay boyunca güç antrenmanları, kılıç dövüşü ve at eğitimi aldı. Bu hazırlık süreci Mescal’a karakterinin fiziksel ve duygusal yolculuğunda büyük bir destek sağladı. “Savaş sahneleri hakkında gerçekten gurur duyduğum şey, karakterin bedeni üzerindeki şiddetin birikimini hissetmeniz. Savaşlar, kılıç oyunu gibi değil. Filmin sonlarına doğru Lucius’un söylediği gibi, mesele hayatta kalmak” diyor Mescal.
Mescal’ın sahneleri arasında en çok dikkat çekenlerden biri de arenada yaşadığı gergedanla olan savaşı. Sahnenin zorluğundan bahseden Mescal, “Gergedan sahnesini iki ya da üç gün boyunca çektik, ancak sıcağın yoğunluğu dayanılmazdı. İrlanda kanım Ridley’nin sabahın ilk ışıklarından gün batımına kadar süren çekim programına pek uyum sağlamadı,” diyerek gülüyor.
Pedro Pascal da bu büyük projede fiziksel zorluklarla karşılaşan bir diğer isimdi. Pascal, General Acacius karakterini oynarken, yoğun dövüş sahnelerinde yer aldı. “Bütün bu deneyim boyunca en inanılmaz setlerde çalıştım,” diyen Pascal, Ridley Scott ile çalışmanın kariyerindeki en heyecan verici işlerden biri olduğunu belirtiyor.
‘LUCIUS ROMA’YI TAMAMEN YIKMAK İSTİYOR’
Denzel Washington ise filmdeki karakteri Macrinus’u anlatırken, onun son derece hırslı ve tehlikeli bir adam olduğunu söylüyor: “Her şeyi istiyor ve bunu elde etmek için herkesi kullanmaya hazır.” Washington, bu karakterin manipülatif ve tehlikeli doğasını sergileyerek filmde dikkat çeken performanslardan birine imza atıyor. Washington, karakterin tamamen güç peşinde koştuğunu ifade ederken, “Dünyayı yönetmek istiyor ve bunu elde etmek için ne gerekiyorsa yapacak,” diyor.
Filmde, Maximus’un Lucius’un biyolojik babası olduğunun ortaya çıkması da büyük bir dönüm noktası. Bu twist, Lucius’un karakter gelişimini derinleştiriyor ve onun Roma’ya olan öfkesini yeniden şekillendiriyor. Mescal, bu büyük twist’i öğrendiğinde, ilk tepkisinin “Aman Tanrım!” olduğunu itiraf ediyor. Ancak, bu büyük sırrın karakterine yaklaşımını çok fazla etkilemediğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu filmde Maximus’un vizyonu Roma’daki onuru geri getirmekti. Lucius ise Roma’yı tamamen yıkmak istiyor.”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Nielsen ise, Lucius’un aslında Maximus’un oğlu olmasını sürpriz bulmadığını, hatta bu ihtimalin ilk filmde bile ima edildiğini düşündüğünü söylüyor. “İlk filmde Maximus’un Lucius’a çok sevgi dolu bir şekilde baktığını gördüğümde, onun kendi oğluna baktığı gibi konuştuğunu hissettim.”
Film, gladyatör dövüşleri ve Roma İmparatorluğu’ndaki siyasi entrikalarla dolu olsa da, aynı zamanda baba-oğul ilişkisi üzerinden duygusal bir derinlik kazanıyor. Ridley Scott’ın bu büyük prodüksiyonla sinema tarihine bir kez daha damga vuracağı kesin. Gladyatör 2, 15 Kasım’da Türkiye’de vizyonda olacak.