Ece ULUSUM

Doktordan müzisyenliğe geçen birçok müzisyen var ama ikisini aktif olarak yürütebilen pek yok. 21 yılık doktorluk kariyerine farklı yollar açan Elvan Elvan, şarkı üretmeye devam ediyor. Şarkılarının yanı sıra uzman olduğu alanlarda tıp sempozyumlarına da katılıyor. Müzik ve sağlık arasındaki ilişkiyi, kurduğu dengeyi, iki kariyerli hayat deneyimlerini ve yeni şarkısı Yürek İster’i konuştuk. İşin içinde doktorluk olunca, sağlıkla ilgili bir şey sormazsak olmazdı ama kendimizi tuttuk!

Elvan Hanım, yeni şarkınız hayırlı olsun. Nedir ‘Yürek İster’in ardındaki hikaye? Ne zaman yazdınız?

Çok teşekkür ederim sevgili Ece. Yürek İster şarkımı 1 yıl önce yazdım. Değerli aranjör Emre Bayar’ın düzenlemesiyle güzel bir şarkı oldu. Çıkması için doğru zaman bu zamanmış. Son yıllarda etrafımda insanların birbirine yeterince emek vermeden ilişkilerini çok hızlı tükettiklerini görmek; gerçek aşk, sevgi, vefa nedir diye düşündürür oldu beni. ‘Bir yuva kurmak ve bozmak bu kadar kolay mı? Gerçek aşk nasıl olmalı?’ diye kendimi sorgularken; ‘Gel yan dersen sen benimle, yanarım yanarım ben seninle’ sözleri ve müziği içimden gelip dilimden döküldü. Şarkının başı sonu da zamanla oluştu. Bu şarkıyı kendim de dahil olmak üzere gerçek ömürlük aşkı bulmak için sabırla bekleyenlere ve sevdikleri için her türlü zorluğu göze alan cesur yürekli insanlara ithafen yazdım.

‘SÜREKLİ YENİ ŞARKI ÜRETMEK, YENİLENMEK GEREKİYOR’

Bir yandan da klip çekildi. Nasıl geçti çekimler? Sizce bugün klip yeni kitleye ulaşmada ne kadar etkili?

Klibimi çok değerli yönetmenim Kemal Başbuğ kıymetli ekibi ile çekti. O gün en sıcak günlerden birini yaşamamıza rağmen; çok güzel bir villada şarkının duygusu ve hikayesine odaklandığımız, sade ve kaliteli bir klip çekimi oldu. Klipler elbette müzik kanalları ve dijital kanallar vasıtası ile bizleri dinleyicilerimizle buluşturmakta önemli rol oynuyor. Bence sanatçının video klibinin olması şarkıyı dinleyici kitlelerine ulaştırmasında, yüzünün tanınmasında ve dinleyicinin şarkıyı sevmesinde oldukça etkili. Ancak yapılan işler ne kadar kalıcı bir eser olarak bırakılsa da; tüketim toplumu olduğumuz son yıllarda şarkılar da, klipler de çok çabuk tüketiliyor. Sürekli yeni şarkı üretmek, yenilenmek gerekiyor.

İki hayat, iki farklı dünyanız var. Her ikisi de insanlara iyi hissettirme temeline dayanıyor. Sizce müzik sektörü ile sağlık sektörü arasındaki benzerlikler neler?

Ben 21 yıl anestezi doktoru olarak çalıştım. İnsanların bedenlerine dokunarak şifa dağıtırken; yeri geldi ruhlarına da şifa dağıttım. İnsanları tedavi ederken hiç unutulmaması gereken onların duyguları olduğu ve çok endişeli oldukları durumlarda şefkat ve morale ihtiyaçları olduğudur. Müzikte de insanların ruhlarına, duygularına dokunuyorsunuz. Müziğiniz insanların sadece keyifli anlarına değil; zor zamanlarına da eşlik ederek onlara iyi geliyor. Müziğin ve sesin terapi edici gücü artık kanıtlanmış. Yine sahnede dinleyicilerimizle göz göze şarkılarımızı söylediğimizde inanılmaz bir duygu seli, sevgi alışverişi var. Ben yıllarca bedenlere şifa dağıtmanın mutluluğunu yaşadım. Şimdi de ruhlara şifa dağıtıyorum diye mutluyum.

 

‘YIKICI ELEŞTİRİLER YAPMAYALIM’

Müzik sektörü stresli ve rekabetli. Aslında dinleyiciye yansımayan çok dişli dinamikler vardır. Sizce bu sektörde bir müzisyen olarak sağlıklı kalabilmek, gerçek anlamda iyi olabilmek nasıl başarılabilir?

Evet, sektörün içine girdikçe bunu görebiliyorum, haklısınız. Bence önce kendiniz için müzik yapacaksınız. Kendiniz seveceksiniz şarkılarınızı ve siz severek yeni şarkılar yaptıkça, şarkılarınızı keyifle söyledikçe bu enerji dinleyiciye yansıyacak ve onlar da sevecek. Bu bir keyif işi ve günümüzde binlerce şarkı üretilirken elbette herkes her şarkıyı sevmek zorunda değil. Ben içimden geldiği gibi doğal kaygısızca şarkılar yazıp seslendiriyorum. Zevkler ve renkler tartışılmaz. Ancak bazı insanlar emeğe saygı duymadan sizi tanımadan acımasızca eleştirmeyi çok seviyorlar. Beğenmiyorsanız dinlemeyin, birçok sanatçı ve müzik var onları dinleyin demek istiyorum. Beğenmiyorsanız da ne olur verilen emeğe saygı gösterelim ve yıkıcı eleştiriler yapmayalım. Yapıcı teşvik edici, motive edici olalım. Her meslekte birbirine saygı göstermek ve yaptığın işi sevmek, kendine de saygı duymak esastır.

Size göre müzik dünyasının en iyi görünen, cildi sağlıklı olan müzisyeni kim?

Çok tatlı bir soru. İsim vermesem… Bu kadar çok filtreli çekimler ve profesyonel makyajın kullanıldığı günümüzde bu soruya cevap vermem için bu kişileri makyajsız görmem gerekiyor. Şunu söyleyebilirim ki birçok müzisyen tıbbın ve teknolojinin imkanlarını kullanarak mezoterapi yöntemiyle ışıl ışıl sağlıklı ciltlerle karşımıza çıkıyor. Her kadın güzeldir ve cildimiz en büyük organımız; bizi dış etkenlerden koruyan en önemli örtümüz. Cilt bakımlarımızı ihmal etmeyelim.

Çok sık sempozyumlara katıldığınızı gördüm. Konser vermek mi yoksa sempozyumda konuşmak mı sizi daha tatmin ediyor? Neden?

Evet ikinci uzmanlık alanım olan mezoterapi ve medikal estetik alanında kendimi geliştirmek için sıkça kongrelere katılıyorum. Kimi zamanda konuşmacı oluyorum. Konuşmacı olarak sahnede bulunmayı bilimsel konularda meslektaşlarım ile bilgi alışverişinde bulunmayı çok seviyorum elbette, çok da tatmin edici. Sahnede dinleyicilerin gözlerine bakarak şarkı söylemek ise apayrı bir keyif ve tatmin. Seçim yapmak zor. Her iki an da çok özel, çok kıymetli benim için.

‘DOKTOR ANONSLARINDA ÇOK DEFA MÜDAHALE ETTİM’

Hayaliniz nedir? Başardım diyebilmek için, hangi noktada olmayı hedefliyorsunuz?

Hayatı boyunca sürekli okuyan, çalışan, üreten bir kadın olarak ben gözlerimi açtığım her gün hayata o güne kadar ne yaptıysam başardım diye bakıyorum. Yaşadığım tüm anlar inişleri ve çıkışları ile bana ait; ürettiğim ortaya koyduğum her şey bir başarı … Allah bana ne kadar ömür verdiyse yaşadığım her gün yaptıklarım ve paylaştıklarım yeni başarılar olarak karneme eklenmeye devam edecek; gerek özel hayatımda, gerekse iş hayatımda bunun bir sonu yok bence sevgili Ece … Hedefim hayatımı sevdiklerimle dolu dolu yaşayıp; ömrüm yettiğince sevdiğim işleri yapıp, hayata kalıcı güzellikler bırakmak ve insanlara faydalı olabilmek. Gün neyi gerektirirse ve neyi ne kadar başarabilirsem. Hedefler var. Limit yok!

Müzik sektöründe, backstage’lerde size sağlık sorunlarını paylaşanlar, bir ayak üstü fikir alanlar oluyor mu? Bu gibi taleplere nasıl yaklaşıyorsunuz? 

Doktor olduğunuzda bu her yerde oluyor. Yolculukta, arkadaş yemekleri, toplantılar, tüm sosyal ortamlarda bana tıp ile ilgili danışan çok insan oluyor. Bildiğim bir konu ise her zaman belli önerilerle yardımcı olmaya çalışıyorum. Uzmanlık alanım değilse de yönlendiriyorum. Bu arada uçak yolculuklarımda doktor anonslarında çok defa müdahale ettim hastalara. Hatta doktor olduğumun bilindiği izleyici olarak gittiğim konserlerde de kulis arkası müdahale ettiğim durumlar çok olmuştur.

‘MÜZİK VE DOKTORLUĞA BİR ARADA DEVAM ETMEK İSTİYORUM’

Diğer taraftan sağlık sektörü de biraz tutucu olabiliyor. Müzisyen kimliğinizden dolayı sağlık sektöründeki etrafınızın yaklaşımı nasıl oluyor?

İlk şarkımı çıkardığımda sadece sağlık sektöründeki tüm arkadaşlarımı değil yakın çevremi de çok şaşırttım. Çünkü kimse benim şarkı söylediğimi, şarkı yazabileceğimi bilmiyor; sanırım tahmin de etmiyorlardı. İlk çıkış şarkım “sensiz geçen her bahar”ı çok sevdiler; beni bizzat arayıp böyle bir yeteneğim olduğunu bilmediklerini, şaşırdıklarını söyleyerek tebrik ettiler. Kimileri şarkı söylemek için mesleğimi bırakacağımı düşünmüş olsa gerek ki; “Sakın doktorluk mesleğini bırakma” diye düşüncelerini dile getirdiler. Doktorluk mesleğimi yıllarca çok severek yaptım. 21 yıl çok da yoğun çalıştım. 3 yıl önce ise bu yoğunlukta aslında yıllarca hiç fırsat vermediğim geri plana ittiğim, şarkı söyleyen ve söz yazıp besteleyen, yazdığı şarkılardan büyük keyif alan içimdeki kız çocuğunu keşfettim. Onun elinden tuttum; bırakmaya da hiç niyetim yok. Ben doktorluğumu hakkıyla yaparken, hastalarıma gerekli özen ve zamanı verirken; çok sevdiğim müziği de profesyonel olarak yürütebiliyorsam ne mutlu bana.

Bu yıla dair planlarınız neler olacak?

Sözü ve müziği bana ait olan yeni şarkılarım var ve onları dinleyicilerimle buluşturmak istiyorum. Yeni şarkılar yazmaya devam edeceğim. Şan dersleri ve müzik eğitimleri almaya devam edeceğim. Konserler vermek istiyorum artık biraz daha sahnede olup; dinleyicilerimle buluşmak istiyorum. Sosyal sorumluluk projelerinde konserler vererek yer almak istiyorum. Tabi ki mezoterapi alanında çalıştığım doktorluk mesleğime de devam edeceğim. Eğitimler kongreler yine olacak. Müzik ve doktorluğa bir arada devam etmek istiyorum sevgili Ece. Bu güzel röportaj ile beni okurların ve dinleyicilerimle buluşturduğun için çok teşekkürler. Buradan herkese kucak dolusu sevgiler, selamlar…

Published On: 18 Ağustos 2024Categories: Anlatıyor, Pano