Ece ULUSUM
Sosyal medyada yayınladığı şarkılarla beğenileri toplayan, kısa sürede yerli sahnelerde kendine yer edinen Eda Baba ilk albümü Bir Küçük Tebessüm’le karşımızda. Ruh halini kapağından şarkılara kadar tamamen albüme yansıtan Eda Baba sorularımızı yanıtladı.
- Albümünüzde nasıl bir sound değişikliğine gittiniz?
Yeni albümde sound değişikliğinden bahsedemem çünkü ilk solo albümüm ve kendimi aradığım bir süreç bu albüm. Eski Bando’dan sonra beni daha çok cover şarkılarla tanımaya başladı insanlar ve orada yaptığım kayıtlardan, içerikten çok da kopmak istemedik. İçimden geçen de buydu zaten. Çeşitli renk sazları var şarkılarda ama sade ve duygusu karşıya kolay geçebilen bir albüm olsun istedik.
- Kapağın hikayesi nedir?
Bir gün internette yaptığı resimlere rastlayıp takibe almıştım Hülya Özdemir’i. Daha albüm
fikir aşamasındaydı ama kapağını ona çizdireceğim diye hayal etmeye başlamıştım bile. Aslında albümde her şeyden önce fikir olarak netleşen şeylerden biriydi. Ben ona kendimi anlattım, şarkılarımı dinlettim. O da kapağı çizdi.
- Google Trends’e göre cover şarkılarınız çok fazla aranıyor. Dinleyicideki bu alışkanlığı kırmak sizce zor olabilir mi?
Kendi şarkılarımdan çok cover şarkı kayıtlarım var şu an internette. Belki geçiş bu yüzden biraz zaman alabilir. Ama aldığım geri dönüşler epey destekleyici. Bununla ilgili bir kaygım
yok. Zamanla besteler çoğalacak ve şimdiye dek sadece yorumcu olarak gördükleri beni, kendi şarkılarını yazan biri olarak kabullenecekler diye düşünüyorum.
- Adınız üçüncü yeni müzisyenler listesinde geçiyor, sizce bu kavram neye karşılık geliyor?
Müzik dünyasının hızla TV’lerden sosyal mecralara kayışıyla başlayan bir süreci temsil
ediyor sanırım çok temel olarak. Artık kendi diliyle şarkılarını özgürce yapıp, bağımsız şekilde dinleyicisine ulaştırabilen, kendi kitlesini kendi yaratan, finansal kaygısı müziğinin önüne geçmemiş yeni nesil müzisyenler bana göre ‘Üçüncü Yeniler’. Pek de güzeller. Bu akımın içinde adımın geçiyor olması hoşuma gidiyor pek tabii.
- Müzik çevresinde çok sevilen bir isimsiniz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Böyle yansıyorsa ne güzel. Güzel arkadaşlıklar kurmaya çalışıyorum. Herkesin nasıl emekler
verdiğini biliyoruz. En büyük destek yine müzisyenlerin birbirinin yanında durmasıyla başlıyor bence.
- Bundan sonraki projeleriniz neler olacak?
Albümdeki birçok şarkıya klip çekmek istiyorum. Yeni şarkılar yapmak, kaydetmek ve paylaşmak elbette hemen sonraki planlarım. Bir yandan da YouTube kanalıma yeni içerikler üreteceğim. Cover yapmayı bir yana atmayacağım ama daha çok yeni işler yapmak hedefim.
Şarkılarının hikâyeleri
- Albümdeki parçalarınızın hikayelerini kısa bir cümleyle anlatır mısınız?
Ezbere Biliyorum Seni, albüm içindeki en eski şarkılardan. Hatta önce şiirdi ve epey bir zaman da öyle kaldı. Sonra ‘albüm şarkılarımı yapmalıyım’ dediğimde bestelediğim ilk şarkı oydu.
Gün Geceye Varınca, tam olarak zamanını hatırlamıyorum ama sözleri ve melodisiyle birlikte gelen şarkılarımdan.
Bir Küçük Tebessüm, epey depresif bir anımda o halden çıkma umuduyla, en eski gitarımı elime alıp söz ve müziğiyle birlikte yazdığım şarkılardan.
Kal N’olur, yine bolca yaşanmışlık üzerine yazıldı. Biraz benden biraz başka aşklardan.
Her Dakika Bir Saat, hâlâ tam olarak nerede yürüdüğümü hatırlıyorum. Sokakta yürürken nakaratını mırıldanmaya başlamıştım. Bir yandan da telefona ses kaydettiğimi hatırlıyorum unutmamak için.
Annem Derdi, hâlâ ailemle beraber yaşadığım evde bir akşam odamda tek başıma yazmıştım. Şarkı dinletecek kadar şekile girdiğinde ilk çalıp söyleyişimi hatırlıyorum anneme. Eğlenceli şarkı ama gözlerim dolmuştu O’na söylerken…
Sonbahar, 10 yılı geçiyor sahnede çalıp söylemeye başladığımdan beri. Üzerimdeki etkisi hiç kaybolmadı. Hatta zaman geçtikçe daha çok içimde hissetmeye başladım. Benim için
başka kıymetli tarafı da Cem Adrian’a ulaşıp bu şarkınızı albüme koymak istiyorum dediğimde ‘şarkı senindir Eda al ve içinden geldiği gibi söyle’ demesiydi. Sahibinin ruhu gibi güzel şarkılardan…
Masa, tartışmasız albümde en sevdiğim şarkılardan. Söz ve müzik Üner Demir’e ait. Bir gün Üner’lerin evinde toplanmış şarkılar söylüyoruz birbirimize. İlk o zaman çaldı Üner bu şarkıyı ve bayıldım şarkıya. Arada hadi söylesene diye sıkıştırıyorum… Sonra albüm içeriğini hazırlamaya başladım ve tabii Üner’den istedim şarkıyı. O da canım arkadaşımın hediyesi mis gibi bir şarkı.
